tuvalette kapalı kalmak. her girdiğim tuvaletin kapısı için 'ya bir daha açılmazsa la' diye düsünmeme hatta bazen kapıyı kilitlemekten korkmama neden olan illet.
yüksekten korkarım... tv de helikopterden çekilen görüntüde bile uyuşur bi yerlerim. dönme dolaba bindim bir gafletle, adam dolabı durdursun diye ana avrat küfür edip tükürdüm lama gibi ama durdurmadı adam. indiğimde götümden tükürüyordum...
cumartesi geceleri hırsız korkusu. ne alaka dersen. pazar sabahı giriş kapısını ardına kadar açık bulduğumdan beri diğer günler değil ama sadece cumartesi geceleri hırsız korkum yüzünden kapıdaki iki kilidi de çevirdiğim halde bir de koltuk koyuyorum gapının ardına. mantıksız dime döverin bak. uyuyamıyom yoksa amk.
restoran, cafe gibi yerlerde, meşrubatları şişeden-kutudan, kahveyi de plastik bardaktan içerim. bardakları iyi yıkamamamışlardır diye korkarım. bu korku değil takıntı mı oldu ne. evde kimse yokkken kesinlikle banyo yapamam. elektrik kesilir diye korkarım. bir kez cesaret ettim, elektrik kesildi.
sanırım counter strike ın fazla etkisinde kalmış olmalıyım, yolda yürürken beni her an vuracaklarmış gibi hissediyorum. head shot sesi kafamın içinde yankılanıyor. saklanarak gidiyorum okula. sanırım counter strike ı bırakmalıyım sözlük.