sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar

entry220 galeri3
    193.
  1. Anlatıcağım olayın inandırıcı gelmeyeceğini biliyorum ama ben yine de anlatacağım, sonuçta çok değişik bir olaydı.
    Anneannemin evinde takılıyorduk arkadaşlarla, o ev yaz aylarında hep boş olurdu çünkü anneannem akraba ziyaretlerine giderdi, evi de bana sen kal oğlum diyerek emanet ederdi. Her neyse, biz avmden alkollerimizi aldık akşam içmek için ama öncesinde yemek yemek için sipariş vermiştik henüz eve girmeden. Akabinde eve girer girmez sipariş geldi, zamanlama harikaydı. Arkadaşlarımla mutfaktaydık, alenen isim vermeyeceğim, birinin adı x birinin adı y olsun. Ben de z olayım. X ile sohbet ederken, x mutfaktan çıkıp koridora girdi, koridorun ikinci sağında salon vardı, oraya doğru ilerledi, mutfaktaki sohbetimizin hemen ardından. Şimdi bu olaya girmeden önce şunu netleştirmem lazım, bahsettiğim salona geçiş için yedek kapı yan kapı vs. Yok ve o salona tek gidiş yolu da orası. X salona girdiğinde ben de salondaydım ama farkında bile değildim salonda olduğumdan, hatta bana "lan??? Z sen şimdi mutfaktaydın sohbet ediyorduk, nasıl şimdi buraya geldin, noluyor amk???" cümlesini kurmasa hiç farketmeyecektim. iki yerde de ettiğimiz muhabbetleri ve olayı hatırlıyorum. Nasıl oldu da ben ikinci yerde aynı zaman diliminde bulundum bilmiyorum. X e hatta saçmalama lan diyip konuyu düşünmeye çalışacakken y de x in ardından girip "oha" diye bağırmıştı. Üstüne akşama kadar düşünmüştük. Hala çözümleyemediğim bir olaydır kendisi.
    3 ...
  2. 192.
  3. bir keresinde kızılay metro altında istediğim çıkıştan çıkmıştım.

    şaka şaka her istediğimde çıkabiliyorum zaten. bu benim gizli süper gücüm.
    2 ...
  4. 191.
  5. Baya oldu birgün bir eve taşındık kiraya mecburen. Ev de virane gibi. Neyse yatıp uyduğumda ufaklıklar gece rüyamda korkutuyorlarmış haberim yok bir şey de göremiyorum. Sadece sabah kalkınca dudaklarım uçukluyor oradan anlıyorum. Bir hafta 15 gün devam etti bu durum. Ama ağzım yüzüm balon gibi oldu uçuklardan. işyerinden elazığlı bir komşu abimiz farketmiş durumumu. Çağırdı yanına dedi ne oğlum bu suratının hali? Abi dedim korkutuyorlar rüyamda ama kimseyi göremiyorum filan. Dedi sana bir dua öğreteyim kolunu bacağını kırar bu ipnelerin. Tamam abi dedim eve gidince okumaya başladım. Devamlı okuyorum, yaklaşık 4-5 gün sonraydı. Yine rüyadayım ama bu sefer elemanlar gelmişler. Cinlerin çocuklarıymış öyle söylüyorlar bana rüyamda. Hani böyle suçlular dizilir ya sıraya hah işte öyle dizildiler önüme. Sağdan sola boy sırasıyla. Ben cesaretle nasıl saldırdım bunlara kolundan yakaladığımı havada sallayıp yere vuruyorum ama ne kol kalıyor ne bacak kalıyor kırılmadık. Hepsini teker teker indirdim aşşağıya. Uyandım baktım rahatlamışım. O evde yaklaşık 5 sene oturduk. O günden sonra bir daha ne gelen oldu ne giden nede bir daha rahatsız eden.
    5 ...
  6. 190.
  7. 1800 lü yıllardan kalma bir ecnebi mezar taşını okurken, yanlışlıkla mezarın üstüne basmamla birlikte elektrik çarpması gibi bi şey hissetmiştim. Aklıma geldikçe hâlâ tüylerim diken diken olur.
    1 ...
  8. 189.
  9. metafizik dersinin sınavında arkadaşın beynini okuyarak kopya çekmiştim.
    3 ...
  10. 188.
  11. Bir keresinde birisinin tokalaşmak üzere uzattığı elini tutup tokalaşmıştım.
    4 ...
  12. 187.
  13. birileri anlatsın da okuyalım yok mu başından geçen esrarengiz şeyler?
    0 ...
  14. 186.
  15. 31 çekerek uyuduğum ergenlik döneminde cin fenomeninden de korkardım bir taraftan...

    birkaç kere cinin osurduğunu hissettim. yorganı kafamdan indirip ışığı açmaya giderken pencerenin oynadığını hissettim.

    ergenlik zordu. abdest almadan uyursam şirin babayı göremiyorduk.
    3 ...
  16. 185.
  17. Muhtemelen yıllar öncede yazmışımdır ama ekşi sözlükte bir kaç olay okudum kendi yaşadığım olay geldi aklıma :

    Sürekli neredeyse tamamen kör olup aynı zamanda felçli gibi her yerimin tutulduğunu ve gezdiğim nice hastane, nice profesörün bir tanı koyamadığını hep yazdım. Hatta arkadaşlarım "udeb hiç şasırmadik milyarda bir görülen bir hastalığa ancak sen yakalanırsın" diye neşelendirmeye çalışıyordu ve çevremdeki çogu insan da " sen psişik bir insansın acaba böyle şeylerle ilgili olamaz mı?" Diyordu. Ve ben o yaşımda öyle bir saftriktim ki koca profesöre bile böyle böyle diyorlar ondan olamaz mi? Demiştim.

    Neyse ben hastalığın en başından sonuna kadar çok çok fazla paranormal olay yaşadım. Hepsini bir gün baştan sona yazmak isterim oturup ama firsat bulabileceğimi sanmıyorum.

    7- 8 gün hastanede yattım. Belimden sıvı falan aldılar. Doktorlar %100 tümör var diyorlar ama tertemiz çıktı en son o da.
    Eve gittik. Izmir'de annemlerde kalıyorum. Eşim işsiz kaldı sayemde o da yanımda. Her yönden bitap haldeyiz.

    Ev 9. Katta amma sokaktan nasıl ışık vuruyor yattığımız odaya.
    Binanın önü boş çünkü. Neyse . Günlerin uykusuzlugu var hepimizde. Eşimle yer yatağında uyuduk. Zaten ben zor hareket ediyorum. Gece korkunç bir acı hissettim ve de ses " güm güm güm !" Beynimin içinden geliyor ama acı acı? Dayanılmaz! 4 - 5 kere birisi kafamın arka tarafına oklava gibi bir seyle vurdu resmen. Sesi ve acıyı ruyamda hissedip/ duyup uyandım. Hatta uyanir uyanmaz arkama baktım kim vuruyor lan? Diye. Kimse yok. Bir baktım gecenin kör karanlığı belli. Eşime baktim baygın uyuyor. Resmen baygın. Mümkün değil öyle uyuyamaz. Kapi desen içeriden kilitli. Yeni evli olduğumuz için utanıyorum ailemden , hani onların evinde kocam ile yanyana uyumak ayıp gibi geliyor. Ben çok uzattım sanırım.

    Bu yaşadığım şeyin iyi bir şey olduğunu düşündüm. Şifa olduğunu düşündüm ve asla kimseye anlatmayacaktım. He bir yandan catliyordum anlatmak için ama dayanmalıydım. Anlatirsam işe yaramaz diye korktum. Eşimle kahvaltı vs. Yaptık saat öğlen 12- 13 arası.birden demez mi? " Udeb gece birisi kafama vurdu" diye...
    2 ...
  18. 184.
  19. -bir akrabamizi ruyamda dayak yerken gormem anneme anlatirken telefonun calmasi ve o akrabimizin kizinin aksam babami dovup yol kenarina atmislar fln diye olayi anlatmasi.

    -dinlemeyi sevmedigim bir kac sarkiyi ne zaman dinlesem (istem disi dinlemem, dugunde ,dolmusta falan duymak) uzulecegim bir olayin olmasi

    -ne zaman kesin geliyorum , kesin bulusuyoruz vb. gibi cumleler kursam basima uzucu aglamali zirlamali olayin gelmesi dolayisiyla artik su sekilde konusmam; geliyorum insallah, bulusalim kismetse
    2 ...
  20. 183.
  21. Ergen dönemlerimde sık, sık dişi cinlerin tecavüzüne uğruyordum, farklı kadın suretlerinde gelip çok afedersiniz beni cimaya zorluyorlardı, halbuki ben bunun günah olduğunu, bu yüzden öbür dünyada memeleri yeni tomurcuklanmış hurilerle halvet olamayacağımı beni rahat bırakmalarını söylememe rağmen ve hatta kış kış cinler kış kış, yallah cinler yallah dememe rağmen ısrarla ırzıma geçiyorlardı. Bu durum sevişmeye başlayana kadar belli aralıklarla böyle devam etti zamanla azalarak bitti. Bu da böyle bir anımdır.
    1 ...
  22. 182.
  23. Boyle konuları konuşmayı pek sevmem ama çok yaşarım. Ve en büyük korkum bir gün aklımı yitirmek . Genetigimde var maalesef. Öte yandan allah ' ın verdiği bir ödül mü ceza mı bilemiyorum ?

    babaannemin öldüğü gece bir arkadaşımda kalmıştım. O gece Uyuyamadım bir türlü. Çok sık gittiğim bir evdi. O gece başım ağrımaya başladı. Kafamı zor kaldırıyordum. Kızlar uykum geldi dedim ama esasen bana ne olduğunu bende anlamamıştım. Sonra yataklar hazırlandı. Uyku moduna geçtik. Kış mevsimi. Uyudu kızlar. Ben " işşşt" şeklinde sesler duyuyorum ve ardından kahkaha sesleri. Sanki benimle dalga geçiyorlar. Yorganı kafamdan yukarı çektim. Açamıyorum bile korkudan. Nasil olduysa uyuyakalmişım. Telefon sesiyle uyandım. Kan ter içindeydim. Çalan ev telefonu idi. insan misafir kaldığı evde ev telefonu çalınca koşar mı? Ben koştum. Kızların annesi ile dipdibe geldik o an o almıştı telefonu duvardan. Dış Kapının dibindeydi. "...babaannen rahatsızlanmış " dedi. " babaannem öldü biliyorum ... teyze " dedim. Dondu kaldı . Bende donmuştum. Sabah saat 7 idi. Eve gittim ama nasıl gittim hatırlamıyorum. Kapının önünde 50 çift ayakkabı vardı en az. içimdeki son umutta bitti o an. Yine de vardı biliyor musunuz? Babannem o akşam börek , cips ne bulduysa yemiş . Demli demli çay içmiş. Yapma etme demişler, dinlememiş. 7' şer çift patik örmüş ablamla bana. " bunları kızların çeyizine" koy demiş . Yatmak için eve inmişler gece 2 gibi. 3'te kalp krizi geçirmiş. Yan komşu ebeydi.aradaki demir kapıdan dil altı uzatmış. Annem zor şer koymuş dil altını onu bile alamamış. Annemin kucağında ölmüş...

    Korkan varsa devamını okumasın . Çünkü benim bu konu ile ilgili anlatacaklarım bitmez.

    Lisede bir çocuğu seviyordum. ilk aşk dedikleri şey işte. Platoniktim. Tüm arkadaşlarım biliyordu. Çocuğu önce rüyamda görüp sonra onu fark etmiştim. Sanki önceki sene hiç okulda görmemişim. Rüyamda gördükten sonra hemen görmüştüm. Kasım ayıydı üstelik. Okul açılalı kaç gün olmuş. Neyse. Rüyamda bu çocuk ve ben bir arabadayız. Çok yağmur yağıyor ve sahildeyiz. Denizi görüyoruz. Ben hıçkırarak ağlıyorum. Bana neden ağladığımı soruyor . Bir anda karşıda yerde yatan bir ceset görüyorum. Üzeri gazetelerle örtülü. " senin öldüğünü söylüyorlar" diyorum. O da bana " hayir ama ölmedim yasıyorum ışte " diyor. Karşıda gördüğüm örtülü cesedin basında gazeteciler fotoğraf çekiyorlar. Ağlayarak uyandım ve o sabah onu spor salonunun balkonunda gördüm. Kulağında kulaklık müzik dinliyordu. " bu çocuk o çocuk" diye düşündüm. Tuhaf tuhaf düşünceler. En yakın arkadaşımla aynı sınıftan çıktı üstüne üstük. Adını , doğum gününü yaşadığı yeri bile öğrendim. Kendi sınıfımdan en yakın arkadaşımın ise ilkokul arkadaşı çıktı. Herkes " çok içine kapanık ama çok iyi bir çocuktur " diyordu. Gel zaman git zaman. Görünce elim ayağım birbirine dolanıyordu. Ama anlamış ondan hoşlandığımı o da benimle ilgili bilgiler toplamış. Eminem cd ' si vermiş bir gün arkadaşıma bana vermesi için. Çok sevdiğimi öğrenmiş. Onu görünce o kadar heyecanlanıyordum ki yüzüne bile bakamıyordum. Örümcek adam temalı bir spor ayakkabı almıştım. Arkadaşıma " ayakkabıları çok güzel " demiş bir günde.
    Yarı yıl tatili gelmek üzereydi. O gün okula fotoğraf makinesi götürdüm . Gizlice fotoğrafını çekeceğim. Gelmedi okula. Öyle girdik tatile. Kafamda sadece o yalnızca o. Arkadaşımın evine gittim evini arattım. Gaspa uğraşmış meğer eli kesilmiş biraz. Diskmanini çalmışlar . Çok üzülmüştüm. Bana selam söylemişti. Hâlâ yüzüne bakıp konuşamıyorum okul açıldı.
    Sonra bir gün cep telefonunu vermiş arkadaşıma. O da utanıyordu anlamıştım. Yazismislardi çok az . Yaşından çok ileri espriler yapıyordu. O da benim gibi zeki ama çok utangaçtı. Emin olmuştum. Bir kaç arkadaşıma da işlettirmistim. Efendi çocuktu. Iyiydi. Neyse gel zaman git zaman yaz geliyordu. Kaç ay göremeyecektim onu ama adım atacağı yoktu. Gözlerine bile zor bakıyordum . Çok maviydi . Çekikti bir de. Sanki ışık hüzmesi çıkıyordu iki küçük boşluktan. Benim halime üzülen mal arkadaşım ondan hoşlandığımı söylemiş gidip kafasına göre. O da demiş ki " güzel kız ama ben ... yı seviyorum"
    Kafamdan aşağı kaynar sular dökülmüştü. Hanginiz olsa delirirsiniz. Sizden habersiz gidip hoşlandığınızı söyleyen arkadaşınıza mı kızarsınız aylarca sizden hoşlandigindan emin olduğunuz çocuğun böyle saçma bir cevap vermesine mi yanarsınız? Eve gidip saatlerce ağlamıştım. Ergen aklımla daha mal işler yaptım lakin. Şımarık şımarık takıldım. Çok neşeliydim. Şen şakrak koşturdum. 1 hafta okulu astım hep arkadaşlarımla. O da seviyorum dedigi kızın grubunda dolanıyordu hep. Kizlarin hepsi birbirinden güzeldi ve hepsi rahat kızlardı. Neyse velhasıl kelam o oyunda icime sinmedi. Özlüyordum. Görmek bile Çok güzeldi. Siz hiç aşık oldunuz mu?
    Sonra bir gün benimle çıkmak istediğini söylemiş arkadaşıma. Tabi ki kabul eğmedim. Siz olsanız eder miydiniz? Sevmiyor ama ben hoşlandım diye sırf. Böyle bir şeyi nasıl gururuma yedirebilirdim?

    Zaten 1 hafta sonra da intihar etti kendileri. Mayis ayının son haftasıydı.
    Gelip sıraya girmesini bekledim okulda ama gelmedi. Hepimiz bekledik. O gün yaşadıklarımı da anlatacağım sonra. Gazete vardı ellerinde " ... ölmüş lan " deyip gülüştü sınıfından iki süzme salak. Onların sıradaydım ben. Ona biraz yakın olabilmek için sadece. Istiklal marşı okundu. Dizlerimin titremesini durduramıyordum.
    Bitti marş. Bizim kızlar gazeteyi aldı.
    Haberde ismi geçen kişi oydu ama fotoğraf baskasina aitti. Yolun karşısına geçtik hemen kirtasiyeden evlerini aradık. Aile ölümünü teyit etti.
    Evinin camından atlamıştı. 9. Kattan.
    Ben o gün sınava girdim. Yazamadım. Okuyamadım. Izin istedim vermediler. Sınav haftasıydı o hafta. Sınavlara girdim.
    Sonra izin aldım. Ağladım sadece ağladım.
    Kendime gelmem yıllar sürdü. Belki gelemedim hala bilemiyorum.

    Sanki bana bir görev verilmişti de ben yapamamıştım diye ağlamıştım en çok aylar sonra dank ettiginde. Belki de allah onu intihardan kurtarmami istemişti. Yapamadım. Malım çünkü.
    4 ...
  24. 181.
  25. bu başlıkta saatlerimi geçirdim ve ben de bir katkıda bulunmak isterim.

    annemin kimlikteki adı nuriye pınar ama nuriyeyi kullanmaktan nefret eder.

    babaannem vefat etmeden önce, babamı yanına çağırır ve son sözü olarak "oğlum sakın nuriye ile evlenme." der. babam ne annemle o sıralar görüştüğünden babaanneme bahsetmiştir ne de kendisi bile diğer adının nuriye olduğunu bilmektedir. babam da güler ve "merak etme annem sen, ben pınar ile evlenicem." der.

    nikah günü memur sorunca tam ismini öğrenir annemin ve kendi deyimiyle başından aşağı kaynar sular dökülür.

    bu olay hakkında çok düşünmüşümdür, aşırı batıl inançlı biri olarak ben hemencecik orda boşanırdım ama çok aşıklarmış. babam hep der zaten "ben 30 yaşıma kadar kendimi kurtarmıştım evlenmicektim sonra anneniz geldi aşık etti hayatımı mahvetti." diye.

    kendimi bildim bile depresif ve mutsuzum. belki de hiç varolmamalıydım babaannem haklıydı der keşke evlenmeselerdi diye düşünürüm aşşırı down zamanlarımda bazen. sıklıkla intiharı düşünürüm. çok tuhaf bir hayatım var, ankaranın en iyi anadolu liselerinden birini kazandıktan sonra depresyona girdim ve şu anda meslek lisesi mezunlarıyla beraber dandik bir bölümde okumaktayım ve bu sene son sınıfım. lise arkadaşlarım ya doktor olmuşlar ya da top okullarda mühendis olmuşlar. hayatımı itinayla sikiyorum ve aşırı mutsuzum. hele bu sıralar, 22 yaşındayım mezun olmalıydım ve hem 1 sene uzadı hem de tam burslu da olsam alanım hem çok rekabetli hem de adını bile doğru düzgün duyan bilen yok. tekrar 17 yaşıma dönmeyi her şeyden çok isterdim. gerçi babam 2017 ocağının 17 sinde vefat etmemiş olsaydı ve ben de bir an önce para kazanmak zorunda olmasaydım tekrar hazırlanırdım, derdi zaten hep "hadi kızım tekrar hazırlansın da istediği bölüme geçsin." diye. ama depresif, nankör lanet bir kızı olduğundan belki de erken gitti babam.

    kısacası, babaannem oğlunu bu korkunç anne-kızdan korumak için önceden olanları gördüğünden dedi bunları belki de.

    ikinci olay daha küçük. 5-6 yaşındayım ve evin karşısında bir market var. evde de misafirler var. anneme geliyorum ve "anne marketin önündeki kırmızı gözlü adam bizim evi izliyor" diyorum. babamgil gülüşüyor çocuk işte diyor. o akşam eve hırsız giriyor. büyük ihtimalle gece de gözetliyordu evi. babam hırsızın dedem ya da eniştem olduğunu iddia ediyor aramız çok kötüydü o aralar ve normal sayılabilicek akrabalarım yok. büyük ihtimalle annemin babasından şüpheleniyoruz çünkü adam annemin yaptığı kekten bir dilim alıyor mutfaktan sonra benim odama gelip babamın pantolonunu bırakıyor parayı aldıktan sonra ama benim açıkta olan minik pembe cüzdanımdan bir şey almıyor.

    kırmızı gözlü adam bizi izliyor demem, kötü niyetli insanların enerjisinin/aurasının da kırmızı olduğunu düşündürdü bana( (bkz: saçmalayıp finali bok etmek)
    3 ...
  26. 180.
  27. 179.
  28. 178.
  29. evde gece tek başıma kahve içerken birinin adımla seslenmesi ve aniden arkamdan gelen birinin omzuma dokunduğunu hissetmek.. hayatımda öyle irkilmemiştim. çok gerçekçi bir histi. bilmiyorum..
    0 ...
  30. 177.
  31. kedi maması almaya giderken cepteki 10 lirayı düşürmek, "sağlık olsun, ama belki şanslıyımdır" diyerek eve dönüş yolunda kaldırımlara baka baka aynı güzergahtan giderken yerde 5 lira bulmak da bunun az önce yaşanmış bir versiyonudur.

    bu evrenin "olm bak sen hafiften yavşaksın, ama aynı zamanda iyi bir çocuksun da, kendine dikkat et aklını almayayım hadi güzelim" deme şekli olsa gerek.
    3 ...
  32. 176.
  33. 175.
  34. (bkz: tasinabilirsarj) kişisiyle zeytinli rock festivalindeydik bu yaz. kurtalan ekspres var sahnede. bir anda can bedenden çıkmayınca çalmaya başladırlar ve ikimiz aynı anda elimize telefonu alıp aynı anda annelerimizi aradık aynı anda telefonlar açıldı aynı anda telefonlar kapandı. önce şok olduk ardından 15 dakika güldük. bu da böyle bir anımdır.
    1 ...
  35. 174.
  36. Şeytanın çükünü bağlamıştım bi kere. Banka kartım kayboldu bulamadım bir türlü bir arakadas kendisi fen bilimleri öğretmeni birde haydi gel şeytanım çükünü bağlayalım dedi hakkaten kartı buldum okuldan aradılar kartınızı danışmada unutmuşsunuz diye.sonra actık tabi çükü.
    0 ...
  37. 173.
  38. bir ara evde buzdolabı ütüye tecavüz etmişti çok paranormal bir durumdu.
    0 ...
  39. 172.
  40. Geçenlerde bir yerde öylece dururken herhangi bir insanla 10 dakika kadar konuştum. Gerçi bu onun için olağanüstü ama sonuçta benim de bazen aşağılara inmem olağanüstü oluyor.
    4 ...
  41. 171.
  42. Çocuğum 12-13 yaşlarında. Okuldan çıkıp otobüse bindim, (evet bizimkiler taşındıktan sonra da aynı okula gönderdiler beni) kartta para yok. Korkarak şoförün yüzüne baktım, geç demedi... Üzülerek, ne yapacağım şimdi dercesine aşağıya inecektim ki, arkamda bulunan yaşlı bir adam 'geç delikanlı' deyip benim yerime kart bastı. Otobüs de o esnada hareket ettiği için oturacak bir yere koştum hemen. Oturduktan sonra da dayıya teşekkür edeyim diyecektim ki, dayı ortalarda yok. Ne otobüste, ne aşağıda... Karta bastı ve kayboldu birden...
    1 ...
  43. 170.
  44. 169.
  45. ne zaman çok yoğun bir şekilde aklımdan birini geçirsem mutlaka beni arar ya da bir şekilde o kişiden haber alırım. bunu ilk defa 15 yaşımda fark etmiştim ve hâlâ böyle. ama isteyerek değil de böyle aniden aklıma düşmesi ve bir süre o kişiyle alakali düşünmem gerekiyor. 24 saat dolmadan ya arar, ya mesaj atar ya da yolda belde karşılaşırız. tabii bazen bu o kadar da hoş bir haber olmaya da biliyor. (bkz: ölüm haberi)
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük