öyle önemli bi' şey değildir. yazarsın, okursun.
kurguladığın kavramlar insanlar tarafından kendi düşünceleriyle iyi ve eksi olarak oylanır.
sevinirsin, kızarsın. aslında hiç takmazsın.
yine yazarsın. okuduğun kadar yazmaya kimi zaman gücün yetmesede, her güne sadece sana özel bi' cümle bırakmak istersin.
sonra gelişmelerde bi' mesaj okursun, şu yazarı bu sebeple kaybettik.
bakarsın herkes bi' şeyler yazar ama sen sadece okumakla yetinirsin.
kim bilir; belki mesaj senin içindir.
Sözlükte yazar olmak disko kralında sayılıp sevilmek,
nihat doğan karşısında "Zilboş" olarak adledilmektir.
Sözlükte yazar olmak adnan oktarın hakkında girdiğiniz entryleri okuması demektir.
Uludağ sözlükte yazar olmak acun ılıcalının sizi ekşidekilerden daha çok sevdiğini bilmektir.
en çok satan gazetede yazan köşe yazarı edasıyla, parmakların klavyeyi okşaya okşaya, arada bir çeneni tutup şöyle bir sıvazlayarak... uff çok karizmatik bişey. en asosyal, en silik, en sikik insana bile kendini pek bi karizmatik hissettirir sözlük yazarlığı. böyle de ilginç bişey.
biraz akliselim olmayı, mantıklı entyler girip mantıklı başlıklar açmayı, hakaret etmemeyi ama görüşünü savunabilmeyi, en önemlisi de seviyeyi korumayı gerektiren hededir.
herkes bu kriterlere uyuyo mu, en azından seviye korumaya, işte orda soru işaretleri devreye girer.
ilk başta bir hevestir. ilk entryler en değerli entrylerdir sozluk yazarlarının. ama sonra, aslında hiç bir anlam ifade etmediğini, 2-3 sözlük yazarının okuyup, bir marifetmiş gibi oyladığı bir kaç dizeden ibaret olan skimsonik entryler oldugunu anlarsınız.
ilk zamanlarda karmaların önemi buyuktur. karmanında bır bok olmadıgı da zamanla anlaşılır. başka mecralar aranıri, rahatça kufur edılebılen. onlarında boku çıktıgında tekrar sozluge donulur. ama eskı tad hıçbır zaman alınmaz. kımsenın sızı okumadıgını farkedesiniz. inbox kutunuzda bir kaç onemsiz mesaj durmaktadır. olan biteni ise açıp okumassınız bile.
ve bir gun guzel bir kafayla oturursanız pc başına. bunları yazmak gelir içinizden. herkese kufretmek gelir. sozluk kurucusuna kadar. ama bazıları edemez içlerine atar. bazıları ise eder. hepinize kufrediyorum içimden şu an. bunu okuyan herkese. ister alının ister alınmayın. ben bunu goze aldım çaylak olmayıda. belkı çaylak olursam o ilk günlerdeki heycanımı yakalarım tekrar .yada tekrar küfrü basarım. burdan kovulana kadar.