su yanimda oturan zeki piril piril bakan kiz cocugu gibi bir kizim olmayacak hic benim. ne uzucu lan ölüp gidecegim belki yarin benden geriye hicbir sey kalmayacak.
2 gün sonra alan sınavının olması.
4 yılda gördüğüm tüm alan derslerinin 2 günde bitmek zorunda olması.
şu an masanın üzerinde soyut matematik, dif denk, analiz2 defterleri var.
arka fonda her çaresiz insan gibi ösym'ye sövüyorum.
yalnız enteresan bir şekilde küfür dağarcığımın epey gelişmiş olduğunu farkediyorum.
haa, sor bana lineer homojen dif denk formülünü mal gibi bakarım.
kpss stresi bitince ne bok yiyecem bilmiyorum.
sanki bu sınavlar hayatımın amacı olmuş gibi.
masada 8 tane üzerinde ''emeğiniz emanetimizdir'' yazan kalem var.
bu pazar 10 tane olacaklar.
silgiler çok sevimli.
mavi şekerleri hiçbir sınavda yemedim.
açkılar kırmızı * , mavi ** ve sarı * .
alan sınavında mavi verirlerse kavga edebilirim, bok gibi geçmişti mavi açkılı sınavım.***
sanırım bu entry, bu başlığa olmadı.
ağlamak istiyorum lan sözlük.
gezi parkı olaylarında ölen çocuk, ali ismailin hikayesi.
19 yaşında daha hayatının nisan ayı, bahar yeni gelmiş ömrüne
birkaç kahpenin arasına düşmüş haksızlığa başkaldırırken ali kemal.vurmuşlar ali kemal'e ''vurun kahpeye'' der gibi
namus şeref üzerine yemin ettiğini sandığımız satılmış doktorlar sokmamış devlet kapısından
halbuki onun maaşını hepimiz gibi ödeyenlerden biri onun da babasıyken
Uyanmış ali ismail konuşamaz olmuş ve bilmezmiş ki, ömrünün nisan'ı daha bir aşkla ıslanmış mayısları görmeden
güzel bir ağustos gecesi sıcağını kemiklerinde hissetmeden sonbahara dönmeye başlamış
ölmüş ali kemal yazı görmeden
düşmüş anasının yüreğine kar boran tufan, babası artık hiç bitmeyecek bir hazan bürünmüş üstüne
ve bir hiç uğruna kıymışlar güzel yüzlü ali ismail'e...
annem ve babam için üzülüyorum. Neden ? Kardeşim yüzünden. insan bu kadar düşüncesiz olamaz. Bu kadar hayattan beklentisiz olamaz. insan anasına babasına paranın lafını yapar mı lan! Üstelik birde sesini yükseltmez mi o insancağızlara. Ben napayım? Zaten 7 senedir ayrıyım ailemden. Gelip birde bu gavatımı döveyim. insan gibi konuşmaktan anlayaydı Anne babamı anlardı zaten. işte bunlar hayatta hiç yokluk çekmemekten. Ben öyle değilim ne mutluki. Ben 7 sene yokluk ne bildim, gördüm. Vicdanım sızladı para isteyemedim babamdan. Çünkü 14 yaşında adam oldum ben. Birden açıldı gözlerim ve yapayalnızdım. O bunları görmedi belkide ama yinede anneye babaya 9 yaşındaki bebek yüzlü kız kardeşe bu kadar hayvanvari davranılmaz. Ama az kaldı arabanın arkasından kafasını otobana sürtebilirim bu sik beyinliyi.
değer bilmemek. sürekli şükrediyorum ama düşünmeden ağız alışkanlığından. 4 5 gün önce arkadaşlarla kordona oturduk, aldık nevalemizi yiyip içiyoruz bir taraftan da muhabbet gırgır takılıyoruz, yanımıza bir oğlan geliyordu. ben içimden 'bi bitmediniz iki dakka rahat oturamadık diye'söylendim çünkü 2 saat oturuyorsunuz, bi çingenesi geliyor gül al diyor, bi çakma gözlükçü parfümcü geliyor bi sigara isteyeni geliyor bitmiyorlar diye. yaklaştıkça yüzünü gördüm gelen genç arkdaşın eli yüzü temiz uzun boylu ortalama bir genç. kafamı önüme eğdim arkadaşlarım da öyle ilgilenmedi pek sıkılmıstık çünkü sürekli gelenlerden. selam verdi başladı anlatmaya, elinde bir dergi engelliler ile alakalı bir dergiydi. başta onun da engelli olduğunu anlayamamıştım sonra elinde ki dergiyi uzattı anlatmaya uğraşıyordu fakat öğrenci olmamızdan mütevellit fazla paramız yoktu. almak istiyordum fakat elimden birşey gelmiyordu arkadaşlarımın da keza öyleydi. sonra bir laf etti ve içim cız etti 'hocam benden çekinmeyin neden çekiniyorsunuz kötü birşey yapmıyorum ben' dedi ve arkadaşın elinde ki dergiyi aldı uzaklaştı arkasına bakmadan. öyle utandım ki kendimden yerin dibine girmiştim. arkadaşlar devam etti muhabbete hiç olmamış gibi ama ben edemedim. koşup arkasından yakalayıp utanma kardeşim sen biz utanalım diyesim geldi ama ona bile cesaretim yoktu. kafamı çevirdim düşündüm. insanlığım nerede kaldı diye. fazla param yoktu o an cebimde 10 lira vardı ama yemeye içmeye eğlenmeye para buluyordum neden o yardımı yapmadım ki diye küfrettim kendime sonra insanlığımın ve hepimizin insanlığın ölmeye başladığını düşündüm uzun uzun hüzünlendim kendi kendime. herşeye vakit, para bulabiliyoruz ama diğer insanlara yardım etmeye gelince iş bulamıyoruz onu anladım artık..
ne idüğü belirsiz parçayı çalmak için pencerenin dibinde davulunu patlatmaya çalışan davulcu ki istanbul'da ramazan davulcusundan soğudum. zaten akşama kadar kafamız onca gürültüyle şişiyor bir şekilsiz zımbırtı sesi eksikti.
edit: arkadaşım ben de oruç tutuyorum ama saatimi kuruyorum. hastası olan, çocuğu olan yorgun olan insan var. caiz mi kafa ütülemek.