havanın çok soğuk olması.
-ülkemdeki çocukların okula gidebilmek için kilometrelerce yol gitmek zorunda kalması.
-o çocukların bir çoğunun montunun ayakkabısının olmadığını bilmek .
-insanlarının yakacaklarının olmadığını bilmek.
bunlar beni üzmüyor kahrediyor.
Kedim. Yarim saat oynadiktan sonra kalkti gitti. Ben de dislerimi fircalamaya gittim. Meger oyun bitmemis. Banyo kapisinin onunde bana kurulmus hain bir tuzak varmis.
Neyse bu ben farketmeden ciyaklayarak (nara atmak) ayagima tek dalinca ben de bunun ustune bastim zannettim, bi tuhaf hareketle once karsi duvara kendimi carptim sonra dustum yere. Kafam dizim ve el bilegim zonkluyor. Bir saniyede ev beni dovdu amk.
bu başlık sanki benim için açılmış.
uzunca zamandır çıktığım bir kız vardı. deli gibi severdi beni. bense başkasını seviyordum ona yakınca biri.
ama bu kızla beraber olmaya devam ettim. daha sonra ayrıldık. ama kopamadı benden arkadaş kaldık.
iyice alıştım ona. derdimi dinler derdini anlatırdı. hediyeler alırdık birbirimize.
dedim gerçekten arkadaş kalabiliyormuş eski sevgililer ayrıldıktan sonra.
derken bir gün öyle bir gitti ki hayatımdan ne olduğunu anlayamadım.
meğerse ne çok alışmışım onun hayatımdaki yerine.
belki de son zamanlarda iyiden iyiye tekrar olacağını düşünüyordum.
belli ki ah almamak gerekiyormuş.
acısı çok fena çıktı.