Kulbu kopmuş bardak, dikenleri koparılmış kirpi, dışarıdan ici dolu gibi görünen ama içinde sigara kalmamış sigara paketi, tezgahın üstünde bir aydır yıkanmayan bulaşık yığını, rayından çıkmış tren, pervanesi kopmuş helikopter, ucu bükülmüş çatal, yazmayan kalem, asla yazanı dışında baska kimse tarafından okunmayacak bir şiir gibiyim. Soğuk sandalyeye oturmuş gibiyim. Bugun de ortadogu gibiyim. Bugün de bölük pörçük paramparçayım sözlük.
tecrübesizlik. şu hayatta bir türlü olgunlaşamadığımın ispatıdır bu hissettiğim. hayatta çok ufak dokunuşlara ihtiyacım olduğu doğrudur, ancak en önemlisi biraz hayat tecrübesine ihtiyaç duyduğumdur.
hiçbir şeydir. Hele nankör ve nalçak bir kedi için hiç hiç bir şeydir. 10 senedir yemini suyunu eksik etmem sıçtığı kabı temizlerim ama şerrefsiz hayvan hala bana köle muamelesi yapıyor. Hayvanın beni tek sevme sebebi kendi menfaati. Kediler şerefsizdir. Severiz hani, estetik ve şirin görüntüleri, bazense tatlı tatlı sırnaşmaları bizi cezbeder çoğu zaman. Ama anlayın artık. O ipneler sizin onlara verdiğiniz değerin binde birini size vermiyor.
Yakın saatlerde babanemin ölüm haberini almış, metronun rötar yapan boklu otobüsünü anlamsız bir yazhanede bekliyorum. içimde bir boşluk çok sevdiğim bir aile üyemi daha toprağa verecek olmanın burukluğunu yaşıyorum.