amına koduum telefonu! her sabah çalmak zorunda mı sanki? şimdi yatmaya devam mı etsem yoksa duşa mı girsem? derste vardı herhalde, gitmem mi gerekiyordu? hatırlamıyorum ki. neyse siktir et dersi. biraz daha vodka? her zaman!
şizofren ortak ile de anlaşamadık ve ben kendi ofisimi nihayet açtım. birazdan koltuğuma kurulup manzaraya dalacağım. ulan bir iki düzgün dava gelse bari... masraflar yüzünden üç-buçuk atıyorum. ama yine de yaşasın bağımsızlık! en azından 1000 gayme maaş alıp millete 50000 kağıt kazandırmayacağım, sömürülmeyeceğim. bari bir de youtube'da ilk önerilen parçayı dinleyeyim.
ahahhah: http://www.youtube.com/watch?v=CLcKDVUDWbE
pazartesi sendromu sanırım. çalışmaktan sıkıldım ben. evde oturmak istiyorum. salak olma be... baksana millet işsizlikten neler çekiyor. işin var şükretsene. offf bugün akşam olur mu?
Müdürümün karşısına geçip baş parmağımı işaret ve orta parmağımın arasına sokma, oluşan figürü de onun gözüne sokma sonrasında yaylanaaa yaylanaaaa işten çıkmak, deniz kıyısına gidip çift kaşarlı bir tost yanına da sıcak bişiler söyleyip gülümsemek...
mentollü mendil üretme fikri nedir? kimindir? niyedir? selpak kelimesi; sel olup akan mukusun paklanması mı demektir?
özet olarak; bu grip ne zaman geçecektir?
Feribotta klasik müzik eşliğinde kurallara uymamızı söyleyen o lanet kadınının sesi yüzünden, feribotta ki bütün hoparlörleri kırmak istiyorum! Hatta kaptan köşküne çıkıp gemiyi ben kullanmak istiyorum. Evet tam olarak aklımdan geçenler bunlar.
