Etrafında birçok ağacın olduğu balkonumdan yazıyorum.rüzgarın ve güneşin adeta rekabet halinde beni serinletme ve ısıtma derdinde olduğu, topuzumdan kurtulan saç tellerimin yüzümü okşadığı şu anda çok garip bir imge belirdi kafamda. Bir kitabevi. Fazla tercih edilmediği için çakılı merkezin arka sokaklarında nostaljisiyle ve sessizliğiyle büyüleyen, kapısı her açıldığında çan sesiyle sessizliği bozulan bu kitapçıda çalıştığımı, sürekli okuduğumu, onun,tam bir karmaşa olan caddeden beni koruduğunu ve hiç yaşamadığım ama şimdi adeta duruş haline getirdiğim sakinliğimi kendime kalkan haline getirip evime döndüğümü hayal ediyorum. Başvurmak istiyorum gerçekten.
ders çalışmam lazım.
gidip kartuş almam lazım.
yarın kulaklığın sadece biri çalarken delirecem biliyorum ama canım çıkıp kulaklık almak istemiyor.
otobüs kartına da para yüklemem lazım.
odamı toparlamam lazım.
ütü yapmam lazım.
ama hiçbirini yapmak istemiyorum. en iyisi burda biraz daha oturayım böyle hiçbir şey yapmadan.
Yakacağım lan bu şehri. Anne babamı ve değer verdiğim tek arkadaşımı çıkarıp yakacağım bu şehri. Bu ne biçim bir şehir. 45 dkdır belkiyorum otobüs gelmedi taksiyle gitsem daha karlı olurdu, belediyecilik sıfır, adım atsam ya da elimi sallasam suriyeliye çarpıyor ağzına tüküreyim. Ne zaman gideceklerse artık kendi topraklarına .... Gitsinler artık. Akrabalar zaten umrumda değil canları cehenneme.
Ama karar verdim yakacağım bu şehri içindeki insanlarla beraber.
allah 99 katrilyon belanı versin Geç Antik Erken Hristiyan Sanatı. sabahın 9'una ders koyan o kadını da, seni de kor ateşlere atmak istiyorum. cayır cayır yanasın. evlerine ateşler salınsın.
ulan hoca hepimizi bıraktın ya... ne desem boş sana. inanmadığın tanrıya havale ediyorum seni.
Gariptir ama durduk yerde bir şey fark ettim. Kadınların kadınları kıskandığı konuşulur ya hep erkekler arasında ben pek öyle biri değilim. Yani bir kadın bir şekilde başarıya ulaşmışsa helal olsun der, zenginse şans kısmet der geçerim. Ama kitaplarda ki kadınlara cok imreniyormusum. Kitaplardaki kadınlar genellikle bir aşk için bitmiyor yada hayatlarında olanlara sabitlenip hayatı kaçırmıyorlar. Dedikodu yapmıyor yada herhangi bir konunun uzerinde cok fazla durmuyorlar. Düştüklerinde biri elinden mutlaka tutuyor yada onlar kalkmasını biliyorlar. Şimdiye kadar okuduğum kadınların sadece birisi kendini batağa atıp öldü gitti o da gerçek bir kadının hayatıydı. Gerçekte pek böyle birşey yok yani. Keşke onlar kadar başarı odaklı yada gerçekçi yasayabilen kadınlar olsak diyorum ben ama maalesef insanlar yazarken böyle yaşarken değil.
Karmakarışık ve birbirini takip etmeyen cümlelerden ibarettir.
Sınavlardan bahseder. Kişilik özelliklerimden devam eder. Kendimden nefret ettiğimi söyler bunu kendime doğrular biraz söver arada yine dersleri düşünür uyumam gerektiği fikriyle cezbedilir ardından sorumluluk duygusu dersnyap der ama sorumsuz olduğumu bildiğimden umursamam ve hem umursamaz hem sorumsuz olmak kendimden daha çok nefret etmeme neden olur. Uyusam mı çalışsam mı karmaşası içinde zaten uykusuzluktan beynimin durduğuna kanaat getirir ve kendimden daha çok nefret ederek yatağa giderim. Henüz gitmedim ama az sonra kalkacağım.
Kendi kendime sayıklıyordum harbi boşverince mutlusun rahatsın diye saldım bayıra mevlam kayıra ayku. Bu saatten sonra kafama bir şey takarsam dedikten 2 saniye sonra arkada çalan ya sonra şarkısı. Ne manağğ.