Lisede duvarlardan atlayıp sigara içmeye giderdik. Ne güzel muhabbetler dönerdi. Arada basılırdık felan ama... Özledim be. Lise yıllarını özlersin demişlerdi. Ben özlemeyenlerden biri olacağım demiştim. Harbiden özledim...
Özenilen durum olay ve nesneleri sormaktadır.
Kafamın rahat olduğu tek derdimin bilyeler bebekler olduğu taso biriktirdiğim efes pilsen kapaklarını taşla ezip büktüğüm çelik çomak oynarken sıratıma çorrk diye çarpan sopayı bile...
(bkz: Çocukluk)
iş güç koşturmaca derken çirkin bir arnavutu özledim. Okyanus mavisi gözlerinden öpüyorum. seni seviyorum diyemedim, sevgilim de diyemedim ama o beni tanıdı hissetti. Yahu çok güzel şeysin şarkilardaki gibi bir ömre bedelsin de çok yanlış zamanda çaldın kapımı. Engel olamıyorum kendime. Payımıza parasız yatılı tadında taze özlemler düştü. Ben seni çok özlerim be.
Babaannem. Daha dorduncu gun, daha bir hafta bile olmadi ama gittigimde goremeyecek olmak, artik sarilamayacak olmak bile yeterince aci. Bu kadar sevdigimin ben bile farkinda degildim...