yıl:1992
yaş: 5
yer: eminönü/ istanbul
olay: zencilerden korktuğumu anlayan işgüzar insan babamın beni zorla zenci bir adamın eline elimi değdirmesiyle kıyamet kopar ve afrikalı dostumuz az daha babamı ve beni çok fena dövecektir. neyse ki dostumuz ısrarcı olmaz geçer gider kalabalıkla beraber. tabii daha sonraları tupac'ı tanıyınca korkmatan ziyade kurban olasım gelmiştir kendilerine. keep ya head up!!!
karanlık, terlik, dayak. pek bi haylazdım, hiç annemden babamdan dayak yemedim ama pek korkardım. bikaç terlik vukaatım oldu ondan sonra terliklere düşman oldum. karanlıktan liseye kadar korkuyodum ne yalan söyliyim.
93 seneleriydi sanırım gazetenin biri sakallı bebek diye bişey çıkarmıştı, bebeğin resmi elle çizilmiş baş sayfadaydı, işte geçmişte psikolojimi bozan ibnlerden öbür dünyada yakalarına yapışacağım gerçeğidir..
romanlar.*
at arabalarına çocukları alıp kaçırdığına inanırdım.
ne alakaysa yahu?
bir de kötü büyüler yapıp insanları öldürdüklerini düşünürdüm.
(bkz: manyak mıyım neyim)
mahallede yıkık bir ev vardı . o evin yakınından geçmeye korkardık. garip söylentiler duyardık. yakınına bile gidemezdik. perili, cinli türünden şeyler işte...
bir tanıdığımızın yurt dışından getirdiği, ''hollanda bebeği'' diye tabir ettiğim güzeller güzeli porselen bebeğin bir gece ruhumu ele geçirmesinden.. ablamın uydurduğu, bir de üstüne gerçek olayların yazıldığı bir kitaptan okuyormuş ayağına yatarak anlattığı fantastik hikayelerden dolayı. çocukluğum boyunca yalnız başıma salona giremememe ve kapının önünden geçerken onu canlanıyormuş gibi görmeme sebebiyet vermiştir bu basit gibi görünen olay. hala kızarım aslında bana bunu yaptığı için, o anki halimle büyük yıkıntılara yol açtığını düşünüyorum çünkü. neyse efendim, sevgili ablama buradan selam ederim.