sözlük yazarlarının takıntılı oldukları nesnelerdir. onları yapmadan duramazlar.
*evdeki tüm kapılar kapalı olmalı. kapısı kapalı olmayan bir odada uyuyamama.
*evdeki ışıklar, sular kapalı olmalı. açıksa gerekirse yataktan kalkıp kapatmak.
*kıyafet, ayakkabı, çanta, aksesurlar hatta parfüm tam bir uyum içinde olmalı.*
*bir yere bıraktığı bir nesneyi yine aynı yerde bulmak istemek. sıramın üstündeki eşyalarla oynayan arkadaşa sırf bu yüzden dalmak istemek.
.....
bir itiraf: sözlük amma paranoyakmışım da haberim yokmuş. ama rahatladım.*
çanta içinde 1 milyon dolar görünce hep heyecanlanıyorum sözlük. birde ortadan sıkılmış macunşlar beni çok tahrik ediyor.
(bkz: baba kaç anketör geliyor)
nesne değil de şarkılara karşı acayip takıntılıyım sözlük. yani bir yerde bir şarkı duyduğumda kimin söylediğini çıkaramadıysam eğer gün boyu kafayı yerim. akşam eve geldiğimde ilk işim bilgisayarı açıp birkaç siteye şarkının sözlerini yazıp bulmak olur söyleyen kişiyi. **
saattir efendim. öyle tık tık öterken asla uyuyamam. onun için odada saat bulundurmuyorum. yabancı bir yerde yatacaksam ve oda da bir duvar saati tık tık ötüyorsa, gider pilini sökerim. hiç acımam.
belki de hiç kimseninki benimki kadar tırt bir takıntı değil. beyaz elbiseler. evet, beyaz elbiseler. giymeye göreyim bir beyaz gömlek. dakika başı öpüyorum. evet, öpüyorum. dudaklar haliyle kuruyor. zaman zaman kan oluyor gömlek bu yüzden. birisi görse bu herif her gün cinayet işliyor diyecek mk.
Bilekliklerim. Üç taneler üçü de en yakın arkadaşımdan üçüne de aşık gibiyim onlar bileğimde olmayınca boşlukta gibi oluyorum. Hele bide kankam kokuyorken nasıl ayrı dururum ki o bilekliklerden. *
Tv kumandasi dedigin onu arkasi belli olucak. Her elime aldigimda ben hangi tarafi kanali degistirecek hangi tarafi degistirmeyecek diye bakmak zorunda miyim.
özellikle çuval içinde oluyor ya marketlerde. çok kötü hissediyorum lan içine elimi daldırdığımda. tabi bunu başında durana çaktırmadan yapıyorum. bunun da etkisi olabilir.