herkes lgbtleri sevmek zorundamı? tercih meselesi saygı duyarım, bugüne kadar kendilerini dışlamadım da e gel gelelim sevmiyorum olm napalım nedir yani ?
Erkek yazarların kadınlara sormak istediği upuzun bir liste var. Birkaç cevap buldum aslen ama, burada da hatırlatmakta fayda var. Kadınlar ne ister? bu kompleks bir soru olduğu için kesinlikle alt kırılımlar istiyor diye düşünüyorum. Örnek vermek gerekirse, Kadınlar ilk buluşmada nelere dikkat eder? Kadınlar bir erkeğin ilk olarak neresine bakar? vs. kadınlar, kadınlar, kadınlar... Örnek açılımlar http://basgann.com/kadinl...-bakar-cuzdan-degil-popo/ üzerinde bir şekilde yer almış. Google'la da sorulabilir.
Yazarların içinde ukte kalan cevabını ögrenmek istediği sorulardır.
Beyniniz ortalama bir insan beyninden; ders çalışamayacak çalışsada anlamayacak, bir işte çalışamayacak, kitap okuyamayacak, yeni fikirler üretemeyecek, yolunu çizemeyecek, sürekli başkasının yardımına ihtiyaç duyacak, eskisi gibi koyu sohbet edemeyecek, bir anı anlatırken tekleyecek, bütün detayları atlayarak basit şekilde anlatacak, eskisi gibi hızlı olmayacak(ferrariden at arabasına dönmek), günlük yaşama ayak uyduramayacak, çevredeki insanlara yetemeyecek, karşılaştığı sorunları çözemeyecek, sürekli dalgın olacak, o an yaptığı işi unutacak, iki dk önce söyleneni unutacak, uzun ve karmaşık cümleler yerine basit cümleler kuracak, strateji ve zeka isteyen oyunları oynayamayacak, derdini anlatamayacak, olaylar arasında bağlantılar kuramayacak, mantık yürütemiycek, ikili ilişkileri kurarken zorlanacak, yüz kaslarınızı eskisi gibi kullanamayacak(mimik yaparken zorlanmak istenilen gibi olmaması, konusurken dudakları kontrol edememek vs. Gibi), hiç bir önemli işe imza atamayacak hatta o tarz bir şey aklıza bile gelmeyecek, yaptığı hiç bir şeyden zevk alamayacak, konuşmaya çalışırken uygun kelimeleri bulamayacak, hatta bunun gibi uzun sayılmayan bir yazıyı bile yarım saatte yazacak duruma gerilerken siz her şeyin farkında, bilincinde olsanız ancak elinizden hiç bir şey gelmeyip bu içler acısı duruma seyirci kalsanız, daha sonra ise bu durumda yaşamak zorunda bırakılsanız, her an beyninizin size koyduğu limitlerle eskiye göre sefil bir halde, zavallıca bu duruma boyun eğerek fakat her an her saniye bulunduğunuz durumdan nefret ederek, bulunduğunuz durumun acısıyla baş ederek yaşasanız, her an her saniye bu durumun verdiği rahatsızlıktan sıkılsanız, dayanacak gücünüzün kalmadığı noktaya gelseniz, üstüne üstün bir de derdinizi anlattığınız hiç bir insan sizi anlamasa, sizi eskisi gibi sansa, bu kadar ağır şeyler yaşarken bir de kimsenin sizi anlamaması, durumunuzu küçümsemesi eklense,kelimelerinizi boşa sarfetseniz kafanıza sıkar mıydınız?
Eğer allah varsa, kuran denen kitap doğruysa ben öbür tarafta bana sorulacak olan sualleri reddetmek ve soruları ben sormak istiyorum diyen yazarın sorularıdır.
-Madem sen en her şeyi bilen, gören, insanların kaderini yazan, kusursuz varlıksan, şeytanın sana düşman olacağını hesaba katamadın mı? Şeytanı yaratırken bir hata mı yaptın yoksa? Peki ilk insan olan adem ve havvanın kaderini çizip, onlara topraktan can verdiğinde onların da yasak elmayı yiyeceğini biliyordun. Çünkü her şeyi, her yaşanacak olanı ve sonuçlarını biliyordun neden böyle bir şey yapıp insanlığı dünyaya gönderdin? Yoksa bu sadece insanlığa oynadığın bir oyun mu? Ya da sandığımız kadar kusursuz olan bir varlık değil misin?
-Madem mutlak kudrete sahip, her şeyi ama her şeyi yaratabilecek ve her şeyi yapabilecek güçteysen, kendi gücünün yetmediği senin bile kaldıramayacağın bir kaya yaratabilirsin anlamına geliyor. Eğer kendinin kaldıramayacağı bir kaya yaratırsan ve bu kayayı kaldırmayı başaramazsan her şeyi yapabilir diye bir yeteneğin olmuyor çünkü kendini buga sokmuş oluyorsun. Kusursuz bir varlık bug a girer mi?
-büyüklerimizden duyduklarımıza göre sen insana kaldıramayacağı yükü vermezmişsin. Peki bana neden verdin?