sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1812 galeri42
    198.
  1. ben
    senden önce ölmek isterim.
    gidenin arkasından gelen
    gideni bulacak mı zannediyorsun?
    ben zannetmiyorum bunu.
    i̇yisi mi,beni yaktırırsın,
    odanda ocağın üstüne korsun
    içinde bir kavanozun.
    kavanoz camdan olsun,
    şeffaf, beyaz camdan olsun
    ki içinde beni görebilesin
    fedakarlığımı anlıyorsun
    vazgeçtim toprak olmaktan,
    vazgeçtim çiçek olmaktan
    senin yanında kalabilmek için.
    ve toz oluyorum
    yaşıyorum yanında senin.
    sonra, sen de ölünce
    kavanozuma gelirsin.
    ve orada beraber yaşarız
    külümün içinde külün
    ta ki bir savruk gelin
    yahut vefasız bir torun
    bizi ordan atana kadar...
    ama biz
    o zamana kadar
    o kadar
    karışacağız
    ki birbirimize,
    atıldığımız çöplükte bile zerrelerimiz
    yan yana düşecek.
    toprağa beraber dalacağız.
    ve bir gün yabani bir çiçek
    bu toprak parçasından nemlenip filizlenirse
    sapında muhakkak
    iki çiçek açacak :
    biri sen
    biri de ben.
    ben
    daha ölümü düşünmüyorum.
    ben daha bir çocuk doğuracağım
    hayat taşıyor içimden.
    kaynıyor kanım.
    yaşayacağım, ama ,çok, pek çok,
    ama sen de beraber.
    ama ölüm de korkutmuyor beni.
    yalnız pek sevimsiz buluyorum
    bizim cenaze şeklini.
    ben ölünceye kadar da
    bu düzelir herhalde.
    hapisten çıkmak ihtimalin var mı bugünlerde?
    içimden bir şey :
    belki diyor
    0 ...
  2. 199.
  3. bana bir varmış de
    bir varmış yokmuş deme
    içime dokunuyor.

    (bkz: can yücel)
    2 ...
  4. 200.
  5. Kerem Gibi

    Hava kurşun gibi ağır! !
    Bağır
    bağır
    bağır
    bağırıyorum.
    Koşun
    kurşun
    eritmeğe
    çağırıyorum...

    O diyor ki bana:
    — Sen kendi sesinle kül olursun ey!
    Kerem
    gibi
    yana
    yana...

    «Deeeert
    çok,
    hemdert
    yok»
    Yüreklerin
    kulakları
    sağır...
    Hava kurşun gibi ağır...

    Ben diyorum ki ona:
    — Kül olayım
    Kerem
    gibi
    yana
    yana.
    Ben yanmasam
    sen yanmasan
    biz yanmasak,
    nasıl
    çıkar
    karanlıklar
    aydınlığa..

    Hava toprak gibi gebe.
    Hava kurşun gibi ağır.
    Bağır
    bağır
    bağır
    bağırıyorum.
    Koşun
    kurşun
    eritmeğe
    çağırıyorum..

    Nazım Hikmet
    1 ...
  6. 201.
  7. 202.
  8. lavinia. sanırım önümüzdeki bir kaç ayıma belki de yılıma hatta belki de hayatıma damga vuracak bu şiir.
    0 ...
  9. 201.
  10. yaşam bir ıstaka
    gelir vurur ömrünün coşkusuna
    hani tutulur dilin
    konuşamazsın!

    tırmandıkça yücelir dağlar
    sen mağlupsun sen ıssız
    ve kalbinde kuşların gömütlüğü
    tutunamazsın...

    eloğlu sevdalardan dem tutar
    aşk büyütür yıldızlardan
    yasak senin düşlerin
    dokunamazsın...

    birini sevmişsindir geçen yıllarda
    açık bir yara gibidir hâlâ
    hâlâ ne çok özlersin onu
    ağlayamazsın...

    yolunda köprüler çürür
    sesin, sessizlik sanki bir uğultuda
    savurur hayat kül eyler seni
    doğrulamazsın!

    yapayalnız bir ünlemsin
    dünyayı ıslatan şu yağmurlarda
    herşey çeker ve iter
    anlatamazsın...

    yaşam bir ıstaka
    gelir vurur işte ömrünün coşkusuna
    sesinde çığlıklar boğulur ama
    bağıramazsın...

    sonra vakt erişir, toprak gülümser sana
    upuzun bir ömrün ortasında
    ne hayata ne ölüme
    yakışamazsın!

    yazdırmalısın mezar taşına:
    ey hayat, sen şavkı sularda bir dolunaysın
    aslında hiç olmadım ben bu oyunda
    ömrüm beni yok saysın...

    yılmaz odabaşı
    0 ...
  11. 202.
  12. --spoiler--
    ağlasam sesimi duyar mısın mısralarımda. dokunabilir misin. gözyaşlarıma,ellerinle? bilmezdim şarkıların bu kadar güzel. kelimelerinse yetersiz olduğunu
    --spoiler--
    0 ...
  13. 203.
  14. izmir sessiz,
    izmir yorgun,
    izmir durgun..
    izmir halimi biliyor sanki!
    O yüzden ne yazı yaşıyor bugün, ne de kışı..
    Bulutlar şubattan kalma silik,
    Yakıcı güneş temmuzdan..
    Biri yalnızlıktan hüzün getirmiş,
    Öteki aşktan bir tutam ümit..
    Yalnızlığımla daha anlamlı,
    Ayrılığımla daha yorgun bir izmir...

    ***********

    Kimin yazdığını bilmememe rağmen çok sevdiğim bir şiirdir..
    1 ...
  15. 204.
  16. seni düşünmek güzel ümitli bir şey,
    dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi..
    fakat artık ümit yetmiyor bana,
    ben şarkı dinlemek değil,söylemek istiyorum..

    nazım hikmet ran
    0 ...
  17. 205.
  18. mutluluğa hep geç kalırım
    hep erken giderim mutsuzluğa
    ya herşey bitmiştir çoktan
    ya hiç bir şey başlamamış
    öyle bir zamanına geldin ki yaşamın
    ölüme erken seviye geç
    yine gecikmişim bağışla sevgilim
    seviye on kala ölüme beş.

    aziz nesin
    0 ...
  19. 206.
  20. Kireç badanalı duvara,
    kömürle adını yazdım
    bir gemi resmi çizdim üstüne
    balıklarını dizdim
    gemi aldı götürdü seni
    tükürdüm mavisine,
    sildim denizlerini bozdum

    -oktay rıfat horozcu-
    0 ...
  21. 205.
  22. sözlük formatını ziktim
    acaba ben nettim
    silinirse bu başlık
    bişi uyduramadım idare edin...

    ver ekişleri ver
    gidince görürsün başlık
    sonra bir de bakarsın
    ahan da sıçtık...
    4 ...
  23. 206.
  24. Sümbüllüzade vehbi efendinin mukafat isimli eseri.

    Azm-u hamam edelim, surtusturem ben sana,
    Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

    Lal-u sarap icurem ve islatip gecirem,
    Parmagina yuzugu, hatem-i zer drahsan.

    Egil egil sokayim, iki tutam az midir?
    Lale ile sumbulu kakiline nevcivan.

    Diz cokerek onune ilik ilik akitam,
    Bir gumus ibrik ile destine ab-i revan.

    Salinarak giderken arkandan ben sokayim,
    Ard etegin beline, olmasin camur aman.

    Kulaklarindan tutam, dibine kadar sokam,
    Sahtiyenden cizmeyi, olasin yola revan.

    Oyle bir sokayim ki, kalmasin disarda hic,
    Dusmanin bagrina, hancerimi nagehan.

    Eger arzu edersen, ben agzina vereyim,
    Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

    Herkese vermektesin, bir de bana versene,
    Avuc avuc altini, olsun kulun saduman.

    Sen her zaman gelesin, ben Vehbi'ye veresin,
    Esselamun aleykum ve aleykumesselam.

    Allah rahmet eylesin.
    1 ...
  25. 207.
  26. göz kaptırdığım renkten, kulak verdiği sesten
    affet senden habersiz aldığım her nefesten

    bir başkası

    son randevu kim bilir nerede saat kaçta
    tabutumun tahtası bilsem hangi ağaçta

    bir de

    şu yürüyüp geçeni tutsam kolundan çevirsem
    sorsam haberin var mı öleceğinden

    son olarak

    ellerime uzanan dudakları tepeyim
    allah diyen, gel seni ayaklarından öpeyim

    (bkz: necip fazıl kısakürek)
    1 ...
  27. 208.
  28. -Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
    "Gömelim gel seni tarihe" desem sığmazsın. M. AKiF ERSOY
    3 ...
  29. 209.
  30. BEN SENiN BENi SEVEBiLME iHTiMALiNi SEViYORDUM.SUNNi TENEFFÜS SAATLERiNDE.

    yılmaz erdoğan
    1 ...
  31. 209.
  32. iki tür nokta vardır.
    biri önüne ve ardına bakar,
    biri ardına bakmaz
    ardını noktalar...

    özdemir ashaf
    1 ...
  33. 210.
  34. Gözlerime yumurtlayan hasret
    iyileştirir mi bir akıl hastasını
    ansızın sabaha karşı

    Ve yine ansızın bir sabaha karşı
    ben de delirir miyim
    unutursam gördüğüm son harikulade rüyayı

    durmayın. siz kaçın kurtulun. ben oyalarım hatıraları


    küçük iskender.
    1 ...
  35. 210.
  36. (bkz: Ahmed arif)
    vurulmuşum dağların kuytuluk bir boğazında
    vakitlerden bir sabah namazında
    vurulmuşum yatarım, kanlı, upuzun
    1 ...
  37. 211.
  38. zamanı yıllarla tartanlar
    yanılırlar
    hiçbir şey tartılmaz başka bir şeyle
    hatta çoğu zaman kendiyle bile
    yaşanır, içini tohuma bırakır
    geçer gider
    geçmez sandıkların bile

    hiçbir geçen tartılmaz kalanla
    neyin kaldığını çoğu kez kendi de bilmezken insan
    kimse kimse kimse
    sahi kimse
    ya da hiç kimse
    söylediklerimden çok
    sustuklarım
    seçtiklerimden çok
    reddedilmek için
    ne kadar varsam
    o kadar kimseyim kendime

    güç kötü bir şey
    kaderken de
    kaldıramazken de
    güç kötü bir şey
    güçlüyken de
    güçsüzken de
    kaldığın yerden devam etmenin karanlığı
    benzemiyor hiçbir çaresizliğe
    kimin kaldığı yer var ki dünyada
    kaldım sandığın yer
    bizden geçendir çoğunlukla
    içimizi parçalaya çoğalta
    hâlâ gittiğim sona aceleci adımlarla
    bütün iş birinin dediği gibi,
    yavaşça acele etmek aslında

    ölene kadar yavaşla işte
    ölene kadar yavaşla
    ne başkalaştırırsan o kadarsın
    başkalarının imtihanlarından büyük gelecekler umma

    çaresizlik bile bizden bir başkası yapmaya yetmez
    bize biçilmiş döngüye katlanırız yalnızca
    bir bakıma hiçbir yerdeyiz
    bir bakıma yalnızca buradayız
    var oluşumuzun ağırlığı altında ezilirken yapayalnız
    ait olduğunu sandığın bütün grupların içinde yapayalnız
    reddin imkânları sayım kayıpları yoklama kaçakları
    sanma ki hayat bizi bekler başka kıyılarda
    oysa biz buradayız
    halsiz, kanıtsız
    yılların neyi tarttığını bile bilmeden
    kendi gücümüzün altında azala azala

    kollarımız kadar kulaç kalplerimiz kadar sahil
    hiçbir adanın almadığı yalnızlarız,
    tamamlanmamış haritasında
    define ve varlık
    geleceğin tarihe dağıttığı kayıplar
    bir gün birbirini bulmanın umuduyla

    gölgemizle barışmanın uzun yolculuğu: büyümek
    kendiyle tanışmayı erteler insan çoğu zaman
    hayat yanlışlarla kısalır
    başka biri olarak girdiğimiz bir kapıdan
    bir diğeri olarak çıkarız
    gündeliğe katlanmak için başkalarını kandırırken kendimizi yanıltırız
    içimizi denerken yüzeriz farklı yüzlerle kendi içimizde bile
    bu yüzden aşk yalnızca bir fikirdir
    bu sefer gerçekleştirdiğini sandığın bir fikir
    hep öyle oldu bende
    hep saklı kaldı içimdeki anahtar
    ve hep aynı kilitte kırıldı

    fikirler de zamanla değişir
    kırıldıkları yerde
    kırıldıkları yer her şeyi değiştirir

    zamanla bir şey söylemez artık kırılmak bile
    sonra başka bir başlangıcın kapısında
    aynı korkularla kalakalırız
    daha önce de söylemiştim:
    kimse yoktur kimsenin kimsesizliğine
    her şiirin gizi başka bir şiirle
    açıklar kendini
    demiştim ya, hep öyle oldu bende
    böyle katlandım kimsesizliğe
    o birini ararken bile biliyordum
    hiç kimse hiç kimse hiç kimse.

    murathan mungan.
    1 ...
  39. 208.
  40. hala bıraktığım gibi misin?
    yoksa, beni bıraktığın gibi mi?
    umut altınçağ.
    0 ...
  41. 209.
  42. üstad necip fazıl kısakürek in inanılmaz söz sanatları ile dolu o kadar çok dizeleri varki hangisi yazsa diye insan tereddütte kalır
    Zindan iki hece. Mehmed'im lâfta!
    Baba katiliyle baban bir safta!
    1 ...
  43. 209.
  44. Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
    Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.

    Lal-u sşarap içirem ve ıslatıp geçirem,
    Parmağina yüzüğü, hatem-i zer drahşan.

    Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır,
    Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.

    Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
    Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.

    Salınarak giderken arkandan ben sokayım,
    Ard etegin beline, olmasın çamur aman.

    Kulaklarından tutam, dibine kadar sokam,
    Sahtiyenden çizmeyi, olasın yola revan.

    Öyle bir sokayım ki, kalmasın dışarda hiç,
    Düşmanın bağrına, hançerimi nagehan.

    Eğer arzu edersen, ben ağzına vereyim,
    Yeter ki sen kulundan lokum iste her zaman.

    Herkese vermektesin, bir de bana versene,
    Avuç avuç altını, olsun kulun saduman.

    Sen her zaman gelesin, ben Vehbiye veresin,
    Esselamun aleyküm ve aleykümesselam.
    1 ...
  45. 208.
  46. 209.
  47. Gözlerin gözlerime değince.
    Felaketim olurdu,ağlardım.
    Beni sevmiyordun,bilirdim.

    atilla ilhan.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük