sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1812 galeri42
    148.
  1. Bırakıp gidiyor anılarımı rüzgar
    Denize bırakılmış çöpler gibi
    Yol kenarlarında birikmiş gereksiz eşyalar gibi
    Geri veriyor ve çekip gidiyor usulca.

    Bulanık bir havuzun yanında buluyorum kendimi
    Bakımsız, taşları kırık bir havuzun yanında
    içinden koyu yeşil bir çocuğun baktığı
    Çürümeye yüz tutmuş yaprak renginde
    Ağlaması yağmurlu bir sundurmaya benzeyen
    Kırık iskemleleri, çatlamış mermer masasıyla
    Yağmurlu bir sundurmaya
    Ve pencerelerde belli belirsiz bir kadın
    Pencerelerde ve her yanda.

    Bir çocukta bir kadın hayaleti mi
    Bir kadında bir çocuk hayaleti mi
    Yalnızca bir hayalet mi yoksa.

    (Nerdeyim
    Kelebeklerden dokunuşlar alan bir yaprak gibi inceyim
    Para bozduranların az çok bildiği
    Adres soranların gene bildiği
    Bir sokakta bir aşağı bir yukarı
    Saatlerce dolaşanların hemen hemen bildiği
    Amansız bir güceniğim.)

    Geri getiriyor bunları rüzgar
    Geri getiriyor anılması kırmızı bir konağı da
    iniltili, hasta bir konağı da
    Çatısında baykuşların tünediği
    Birtakım iplerin düğümlendiği tahtaboşlarda
    Ve bütün konuşmaların tek bir cümlede toplanıp
    Suskunluğu bir anıt gibi yükselttiği
    Bir konağı ve konağın olanca görkemini
    Geri getiriyor rüzgar.

    (Konaksa yandı çoktan
    Tertemiz bir asfalt ezip geçti onu
    iyi biliyorum tertemiz bir asfalt
    Ezip geçti onu
    Kırmızı bir konak mezarı gölgesi bırakarak.)

    Ve yıllar ve günler ve saatler ayarlandı
    Caddeler, işhanları kahveler ayarlandı
    Meyhaneler, genelevler
    Pasajlar, dar sokaklar, geçitler
    Soğuk biralar ayarlandı, soğuk her şey
    Ve bütün ilişkiler
    Birden yerini aldı.

    Ve her şey yetişti gene
    Sarı bir çarşambadan
    Kahverengi bir cumartesiye.

    EDiP CANSEVER - Ben Ruhi Bey Nasılım'dan bir bölüm
    0 ...
  2. 149.
  3. onu, sevebileceğinin en yücesiyle
    sevdin
    titreme daha fazla kalbim

    bağışla kendini artık onu da
    bırak gitsin.
    bırak gitsin.

    o senin ezel gününden kaderin
    sen onu nasılsa bin kere daha
    seveceksin.
    2 ...
  4. 150.
  5. hasret
    yüz yil oldu yüzünü görmeyeli,
    belini sarmayali
    gözünün içinde durmayali
    aklinin aydinligina sorular sormayali
    dokunmayali sicakligina karninin.
    yüz yildir bekler beni
    bir sehirde bir kadin.
    ayni daldaydik ayni daldaydik
    ayni daldan düsüp ayrildik
    aramizda yüz yillik zaman
    yol yüz yillik.
    yüz yildir alacakaranlikta
    kosuyorum ardindan.

    (bkz: Nazım Hikmet)
    0 ...
  6. 151.
  7. edebiyattan nefret ediyorum ama bu sana ne tür bir tabanca sağlar ki?

    -maddeler halinde sayınız.-

    1- Halamın artık ne zaman evleneceğimi sorduğunda, annemin yalan söylememek için kıvrılan dudağının köşesinde patlayan ilkokul

    2- Otobüse beraber binen iki kişinin, eğer boş yer varsa yan yana oturmaya çalışması

    3- Kedin için bir isim buluyorum zil

    4- Sevgili şeyhim;
    Ben Allah’ı çok seviyorum.
    Onu düşününce içim titriyor; elim- ayağım- soluğum, her şeyim kesiliyor.
    Ama ona bir türlü açılamıyorum, ne yapmalıyım?

    5- Annemle kız bakmaya gittik, ben beğenmedim.

    6- Yaz olunca karıncalara basmamalıyız.

    7-

    SAHTE DÜNYALAR
    -oyun, I perde-
    Akıllı Oğlan: Duydun mu lan, Talat Paşa masonmuş.
    Zeki Oğlan: Yapma yaa! (Bir an durur) Talat Paşa kim?

    -PELTEK-
    8- Burçak beni sevmiyor.

    9- Burçak beni sevmiyor.

    10- Burçak beni sevmiyor.

    (bkz: Ah Muhsin Ünlü)
    0 ...
  8. 152.
  9. öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
    ellerimde koparmaya çaıştığım zincirlerden kalma yara izleri
    yeni yeni iyileşmeye yüz tutmuş olsun.
    gözlerimde öyle bir karanlık olsun ki, gören kör oldum sansın.
    yanaklarım kurumuş olsun göz yaşlarımdan, dudaklarımsa çatlak çatlak.

    öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
    belki bin tane aşktan geçmiş olayım ve hiçbiri olmasın gözümde.
    hiçbiri tamamlayamamış olsun cümlelerimi,
    hiç biri bağlayamamış olsun geceyi sabaha.
    hiçbirinin gülüşünün her anı senin kadar aklıma işlenmemiş olsun.
    hiçbirinin hayali en güzel haliyle barınamamış olsun beynimde.
    hiçbirinin izi kalmamış olsun bedenimde.

    öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın.
    sessizce ağladığım anları kimse çığlık çığlığa hıçkırıklara dönüştürememiş olsun.
    ellerim kimsenin üzerinde eriyip gitmemiş olsun, gezinse bile.
    dudaklarım senin adını söylerkenki gibi kıvrılmamış olsun hiç bi ad'a yeterince.
    yerine koymaya çalıştığım her beden yok olup gitmiş olsun kumlar aktıkça tane tane.
    unuttuğumu sandığım, vazgeçtiğimi sandığım,
    sevmediğimi sandığım öyle bir zamanda gel ki
    yerçekimine karşı koysun damarlarımda beni yaşatan her zerre.
    öyle bir zamanda gel ki vazgeçmek mümkün olmasın...

    Orhan Veli Kanık.
    1 ...
  10. 153.
  11. 154.
  12. Biraz gevşetebilsem göğüs kafesimi,
    Dokunup durdurabilsem attığın yeri,
    Boşalttığın yere ne koyduysam dolmuyor.
    Dakika başı bir of içimden hiç kesik olmuyor.

    Her neyse işte özledim seni o kadar,
    Boş düşünce balonu başımın üstünde,
    Bir şey yazmaz oldu senden sonra içinde,
    Boşalttığın yere ne koyduysam dolmuyor.

    Koşmak istesem de sana hayat beni geri çekiyor.
    Her neyse işte özledim seni o kadar,
    Bir şiir olmadım kafiyene uyamadım.
    Sen kaçtın ben kelime bulup seni tutamadım.
    Boşalttığın yere ne koyduysam dolmuyor.
    Dakika başı bir of içimden hiç kesik olmuyor.

    Her neyse işte özledim seni,
    Her neyse işte böylesi hayat nereye kadar...
    0 ...
  13. 155.
  14. Biz talebeyken şeydik
    iyi arkadaştık şeylen
    Biliyorsunuz şeylen şey olunmaz
    Ben şeyi bitirince babam
    şey dedi şey Partisine girdim
    Zaten şeyle evlenmiştim
    Şey şeye gidelim dedi gittik
    Şeysiz de olmuyor döndük
    iki şeyim oldu büyüdüler
    Doktor sende bir şey var diyor simdi
    Tabiy bende bir şey var: sayamadığın kadar
    Kimse dokunamaz benim şeyime
    Çünkü ben bir şeyim
    Her şey de bir şeydir ama
    Ben başka bir şeyim
    Ben şeyim

    Can Yücel
    0 ...
  15. 156.
  16. onu, sevebileceğinin en yücesiyle
    sevdin
    titreme daha fazla kalbim

    bağışla kendini artık onu da
    bırak gitsin.
    bırak gitsin.

    o senin ezel gününden kaderin
    sen onu nasılsa bin kere daha
    seveceksin.

    birhan keskin
    1 ...
  17. 157.
  18. istiklal Marşı
    Çanakkale Şehitlerine
    M.Akif Ersoy.
    0 ...
  19. 158.
  20. Erkek kadına dedi ki:
    - Seni seviyorum,
    ama nasıl?
    avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
    parmaklarımı kanatarak
    kırasıya,
    çıldırasıya...
    Erkek kadına dedi ki:
    - Seni seviyorum,
    ama nasıl?
    kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
    yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
    yüzde hudutsuz kere yüz...
    Kadın erkeğe dedi ki:
    - Baktım
    dudağımla, yüreğimle, kafamla;
    severek, korkarak, eğilerek,
    dudağına, yüreğine, kafana.
    Şimdi ne söylüyorsam
    karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
    Ve artık
    biliyorum:
    Toprağın
    Yüzü güneşli bir ana gibi
    En son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...

    Fakat neyleyim
    saçlarım dolanmış
    ölmekte olanın parmaklarına
    başımı kurtarmam kâbil
    değil!
    Sen
    yürümelisin,
    yeni doğan çocuğun
    gözlerine bakarak...

    Sen
    yürümelisin,
    beni bırakarak...

    Kadın sustu.

    SARILDILAR

    Bir kitap düştü yere...
    Kapandı bir pencere...

    AYRILDILAR...
    1 ...
  21. 159.
  22. gülce-ömer lütfi mete hele bir de ibrahim sadri okuyorsa,az buçuk sevda nedir biliyorsan..değmesin kimse..öylece dinleyiver..

    --spoiler--
    ömer lütfi mete'yi yakın zamanda kaybettik. kurtlar vadisi senaristlerindendi..siyasi kitaplarının yanında çok içten başka şiirleri de bulunmaktadır.
    --spoiler--

    sözlerini de yazayım tam olsun,

    ucurumun kenarındayım hızır
    bir dilber kal'asının burcunda
    muhteşem belaya nazır
    topuklarım boşluğun avucunda
    kaldım parmaklarımın ucunda
    bir gamzelik rüzgar yetecek
    ha itti beni ha itecek

    uçurumun kenarındayım hızır
    cihan hazır
    divan hazır
    ferman hazır
    kurban hazır

    uçurumun kenarındayım hızır
    güzelliğin zülme çaldığı sınır
    başım döner, beynim bulanır
    el etmez
    gel etmez
    gülce'm uzaktan dolanır

    uçurumun kenarındayım hızır
    gülce bir davet
    mecaz degil
    maraz degil
    gülce bir afet
    peri degil
    huri degil.
    gülce bir beyaz zehir
    gülce en vahim haz
    buram buram zehir
    yâr gözünde infaz
    bir gamzelik rüzgar yetecek
    ha itti beni ha itecek
    güzelliğin zülme çaldığı sınır

    uçurumun kenarındayım hızır
    ben fakir
    en hakir
    bin taksir
    ateşten
    kalleşten
    mızrakla gürzden
    dabbet-ül arz dan
    deccalden
    yedi düvelden
    korku nedir bilmeyen ben
    tir tir titriyorum gülce'den
    ödüm patlıyor gülce'ye bakmaktan
    nutkum tutuluyor
    ürperiyorum
    saniyeler gözlerinde birer can
    her saniyede bir can veriyorum...

    ömer lütfi mete
    0 ...
  23. 160.
  24. 161.
  25. Karşımıza erken çıkmış insanları yolumuzun dışına
    sürerken bir gün
    geri dönüp onu deliler gibi arayacağımızı hiç hesaba katıyor muyuz?
    Hayat her zaman cömert davranmaz bize,
    tersine çoğu kez zalimdir.
    her zaman aynı fırsatları sunmaz,
    toyluk zamanlarını ödetir.
    Hoyratça kullandığımız arkadaşlıkların,
    eskitmeden yıprattığımız dostlukların,
    savurganca harcadığımız aşkların hazin hatırasıyla
    yapayalnız kalırız bir gün

    Bir akşamüstü yanımızda kimse olmaz,
    ya da olanlar olması gerekenler değildir.

    murathan mungan.
    0 ...
  26. 162.
  27. UNUTULMUŞ BIÇAKLAR

    Hem kendine kıydın
    Hem de bana
    Ardına bile bakmadan gidiyorsun şimdi
    Hey delikanlı
    Hey delikanlı
    Sırtımda unuttun bıçağını
    Ne kadar gitsen de uzağa
    Kanımın izi kalacak avuçlarında
    Hey delikanlı
    Hey delikanlı
    Geri döneceksin
    Bir dolunay vakti
    Geri döneceksin
    Gömmek için
    Beni öldürdüğün yere
    Kendini usulca
    Aşka, şiire, ölüme bırakmış
    Ve çoktan toprağa karışmış
    Bedenimin sırtında
    Bulacaksın ay ışığında bıçağını
    Kanını silip alacaksın koynuna
    Saplamak için başkalarına
    Hey delikanlı
    Hey delikanlı
    Unuttuğun bu kadar mı?

    murathan mungan.
    1 ...
  28. 163.
  29. BEKLE DEDi

    Bekle dedi gitti
    Ben beklemedim, o da gelmedi...
    Ölüm gibi bir şey oldu
    Ama kimse ölmedi...

    özdemir asaf.
    3 ...
  30. 164.
  31. yarı dalgalı olmamalı deniz
    ya kudurmalı, ya durmalı
    saplandı mı tam saplanmalı hançer
    yoksa kınında durmalı
    ve yarım gönül vermemeli sevdalıya
    sevdi mi insan
    candan sevmeli.
    0 ...
  32. 165.
  33. ÖLÜR MÜYDÜN SANKi SEVSEN BENi

    Yaşadığımdan emin değilim. Gittiğinden eminim ama bak, seni özlediğimden eminim.
    Yirmi beş yaşında bir hayal kırıklığı olduğumdan hiç şüphem yok mesela.
    Beceriksizliğimden, yalnızlığımdan, bu şehri sevmediğimden, düzensizliğimden, yorgunluğumdan, huysuzluğumdan, baltalarınızdan birine sap olmamışlığımdan hatta olamayacak olmamdan, kırgınlığımdan, bir gün bana ayrılan sürenin sonuna geleceğimden her tavşan kesildiğimde dünyanın dağ olma vaziyetinden filan eminim.
    Örnekleri çoğaltabilirim. Örnekleri çoğaltabileceğimden eminim.

    Birileri namusum üzerine yemin edecek,

    Ölür müydün sanki sevsen beni.

    Günlerdir doğru dürüst uyuyamıyorum. Ellerim parçalanıyor ne zaman yazmayı denesem. Ağzım artık daha bozuk.
    Her tarafta pis bir koku; nefes alamıyorum.
    Çok bekledim seni. Her halimle, her yerimle bekledim.
    Yetkiler verdim kendime; tuttum seni affettim.
    Aramanı bile bekledim bazen. Ağır küfürlerle örtbas ettim sonra aramayışlarını. Bunca zaman aramayışlarını biriktirdim.
    Seni bekledim ben çünkü
    Seni bekledim.
    içtim..içtim..içtim...
    Kustum.
    En çok giderken bıraktığın kelimeleri kustum. Sanat filan dedi bazısı o kelimelere bazısı bunlardan bir bok olmaz dedi.
    Senin önemsediğin kadar önemsemedim ben o kelimeleri, senin danışma gruplarının önemsediği kadar önemsemedim.
    Kustum. Kustum. Kustum.
    içtim.

    Ellerimle yaptığım cam evim kırılacak,

    Ölür müydün sanki sevsen beni.

    içimden geç
    içimi sil
    artık özlemek istemiyorum.

    Neye el atsam piç ediyorum.
    Yine de fiyakalı durumlar peşindeyim hep.
    En sert içkileri kaçırıyorum soluk boruma bilerek.Her yıl ilkokula başlıyorum.Her gün yeni bir krallık kurup öldürüyorum kralını gece yarısına doğru.
    Uzatmaya gerek yok;sen olmayınca yapamıyorum.

    Yokluğun gümüş tepside intihar sunacak,

    Ölür müydün sanki sevsen beni.

    emre aydın.
    1 ...
  34. 166.
  35. BEN DEĞiLDiM

    Bir aksam ustu pencerenden bakıyordun
    Ağır ağır, yollara inen karanlığa.
    Bana benzeyen biri geçti evinin önünden.
    Kalbin başladı hızlı hızlı çarpmaya..
    O gecen ben değildim.

    Bir gece, yatağında uyuyordun..
    Uyanıverdin birden, sessiz dünyaya.
    Bir rüyanın parçasıydı gözlerini açan,
    Ve karanlıklar içindeydi odan...
    Seni gören ben değildim.

    Ben çok uzaktaydım o zaman,
    Gözlerin kavuştu ağlamaya, sebepsiz ağlamaya.
    Artık beni düşünmeye başladığından
    Bıraktın kendini aşk içinde yasamaya..
    Bunu bilen ben değildim.

    Bir kitap okuyordun dalgın..
    içinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı.
    Genç bir adamı öldürdüler romanda.
    Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın..
    O ölen ben değildim..

    ÖZDEMiR ASAF
    0 ...
  36. 167.
  37. SEN

    Aşkını gözlerinle, dün, kalbime işledin,
    Bir sanatkâr, eliyle, oyar gibi mermeri.
    Rüzgâr yüzü görmeyen ufkumda genişledin
    Bir fırtına halinde koptuğun günden beni.

    Daha fani olaydı kurtulurdu zarardan,
    Aşkım ki farkı yoktur bir dağ başında kardan.
    Gururuma basarak üstüne çıkanlardan
    Dönmeyen bir sen varsın, yalnız sen varsın geri.

    Nasıl taşta çeliğin izi kalırsa derin,
    Üstüne satır satır öyle nakşoldu yerin.
    Üzülme, senden sonra kalbime girenlerin
    Yalnız senin aksindir orda görecekleri...

    Yaşar Nabi Nayır
    0 ...
  38. 168.
  39. Önce, büyük büyük düşündüm;
    Sonra büyük büyük yaşadım.
    Ne varsa, onlar aldı.
    Şimdi bana küçük bir ölüm kaldı.. .

    ÖZDEMiR ASAF
    3 ...
  40. 169.
  41. --spoiler--
    ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
    yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
    oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
    ben sende bütün aşklarımı temize çektim

    imrendiğin, öfkelendiğin
    kızdığın ya da kıskandığın diyelim
    yani yaşamışlık sandığın
    geçmişim
    dile dökülmeyenin tenhalığında
    kaçırılan bakışlarda
    gündeliğin başıboş ayrıntılarında
    zaman zaman geri tepip duruyordu. ve elbet üzerinde durulmuyordu.
    sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun, biraz daha
    fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.

    başlangıçta doğruydu belki. sıradan bir serüven, ratsgele bir ilişki
    gibi başlayıp, gün günden hayatıma yayılan, büyüyüp kök salan ,
    benliğimi kavrayıp, varlığımı ele geçiren bir aşka bedellendin.
    ve hala bilmiyordun sevgilim
    ben sende bütün aşklarımı temize çektim
    anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana
    bütün kazananlar gibi
    terk ettin

    yaz başıydı gittiğinde. ardından, senin için üç lirik parça
    yazmaya karar vermiştim. kimsesiz bir yazdı. yoktun. kimsesizdim.
    çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.
    çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.

    yaz başıydı gittiğinde. sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti
    mayıs. seni bir şiire düşündükçe kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi
    uçucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma. önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük usulca düşüyordu bir kağıt aklığına, belki de
    ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma.
    yaz başıydı gittiğinde. bir aşkın ilk günleriydi daha. aşk mıydı,
    değil miydi? bunu o günler kim bilebilirdi? "eylül'de aynı yerde ve
    aynı insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda. altına saat: 16.00
    diye yazmıştın, ve saat 16.04'tü onu bulduğumda.

    daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
    takvim tutmazlığını
    aramızda bir düşman gibi duran
    zaman'ı
    daha o gün anlamalıydım
    benim sana erken
    senin bana geç kaldığını

    ....

    --spoiler--
    2 ...
  42. 170.
  43. --spoiler--
    Vurdun,acısı daha geçmedi,
    Biliyorum geçecek.
    Ama öyle ağır konuştun ki ardından
    O,gittikçe gerçek
    --spoiler--

    özdemir asaf *
    1 ...
  44. 171.
  45. yerçekimli karanfil

    biliyor musun az az yasiyorsun icimde
    oysa ki seninle guzel olmak var
    ornegin raki iciyoruz, icimize bir karanfil dusuyor gibi
    bir agac isliyor tikir tikir yanimizda
    midemdi aklimdi su kadarcik kaliyor.
    sen o karanfile egilimlisin, alip sana veriyorum iste
    sen de bir baskasina veriyorsun daha guzel
    o baskasi yok mu bir yanindakine veriyor
    derken karanfil elden ele.

    goruyorsun ya bir sevdayi buyutuyoruz seninle
    sana deginiyorum, sana isiniyorum, bu o degil
    bak nasil, beyaza keser gibisine yedi renk
    birlesiyoruz sessizce.

    (bkz: edip cansever)
    0 ...
  46. 172.
© 2025 uludağ sözlük