sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1812 galeri42
    1591.
  1. ağlamak için gözden yaş mı akmalı?
    dudaklar gülerken, insan ağlayamaz mı?
    sevmek için güzele mi bakmalı?
    çirkin bir tende güzel bir ruh, kalbi bağlayamaz mı?
    hasret; özlenenden uzak mı kalmaktır?
    özlenen yakındayken hicran duyulamaz mı?
    hırsızlık; para, mal mı çalmaktır?
    saadet çalmak, hırsızlık olamaz mı?
    solması için gülü dalından mı koparmalı?
    pembe bir gonca iken gül dalında solmaz mı?
    öldürmek için silah, hançer mi olmalı?
    saçlar bağ, gözler silah, gülüş, kurşun olamaz mı?

    victor hugo
    0 ...
  2. 1592.
  3. hayatımı öldürdüm sanki,
    anılarımı poşetlere dolduruyorum,
    bir pardesüyle başlayıp, aynı pardesüyle biten
    bir stampol trajedisi, dört kış görmüş boru değil,
    pardesüyü burada bırakıyorum.

    üzerine bolca çeşit çeşit alkol
    daha ziyade şarap,
    sigara külü ve çekirdek kabuğu dökülmüş,
    bir emanet halıfleks,
    bana hatırlatacağı şeyleri hatırlamaktan korkuyorum;
    halıfleksi burada bırakıyorum.

    nadiren ama her defasında leziz pişirmiş,
    ve mutlaka keyifli yemelere aracı olmuş,
    ama aslında daha çok,
    saç yıkamak için su ısıtılmış
    bir bakır tencere,
    doğurmasını isteyeceğim tek tencere bu,
    tencereyi burada bırakıyorum.

    bir şeyleri burada bırakıyorum;
    kendimi bir parçasını tam burada,
    bir parçasını evin bir yerlerinde,
    yine bir parçasını stampol'un muhtelif yerlerinde,
    kendimin bir parçasını "sen" denen şeylerde,
    bırakıyorum,
    giderayak, kendimi, paramparçalıyorum.

    kedileri, horozları, örümcekleri,
    uyutmayan horozları vurmak için aldığım oyuncak tabancaları,
    şu lanet lahmacuncunun kartını,
    kolumun alçısını, televizyon sancısını,
    boyumun ölçüsünü,
    giderayak,
    sigarayı da bırakıyorum.

    geldiğim gibi gitmiyorum,
    gittiğin gibi de değil,
    ama mecburen seni de,
    oralarda bir yerde,
    ama maalesef burada
    ve ne mutlu ki şuramda,
    şuramda, şurada ve şuracıkta
    bırakıyorum.**
    0 ...
  4. 1592.
  5. 1593.
  6. Merhaba sevdiğim...
    Ben o sevmediğin..
    Bugünde mi geçmedim,
    Aklının kıyılarından...?

    Ümit Yaşar Oğuzcan
    1 ...
  7. 1594.
  8. Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
    Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
    Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür;
    Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
    0 ...
  9. 1595.
  10. Şairim.
    Zifiri karanlıkta gelse şiirin hası,
    Ayak sesinden tanırım.
    Ne zaman bir köy türküsü duysam
    Şairliğimden utanırım.

    (bkz: Bedri Rahmi Eyüboğlu)
    3 ...
  11. 1596.
  12. turgut uyar'ın tüm şiirleri. eğer beğenmediğim şiiri olursa, ya anlayamamışım olmamdandır ya da gerekliyi duygusal yoğunluğu yaşamıyorumdur.
    0 ...
  13. 1597.
  14. ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    Bu evleri atla bu evleri de bunları da
    Göğe bakalım

    Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
    Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
    Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
    Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    Beni bırak göğe bakalım

    Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
    Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    Bana dönesin diye bir bir kapattım
    Şimdi otobüs gelir biner gideriz
    Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
    Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    Durma kendini hatırlat
    Durma göğe bakalım .


    Turgut UYAR
    4 ...
  15. 1598.
  16. (bkz: bir veda havası)

    şiiri ayrı güzel, şarkısı mühteşem olan sözler..
    1 ...
  17. 1599.
  18. Anmayacağım artık adını feleğin demirden kadını.
    1 ...
  19. 1600.
  20. geçen gün yüzüme rastladım bir ilan panosunda
    korktum birden, kusacak gibi oldum
    ”olur öyle” dedi palyaço,
    ”herkes alçaktır biraz”
    ”otur ulan!” dedim, bağırdım ona
    ben bazen bağırırım biraz

    ”rakı doldur!” dedim, “eksilmesin!”
    ben bazen eksilirim biraz
    aslında hepimiz eksilirmişiz biraz
    bunu sonradan öğrendim

    ben aslında her şeyi sonradan öğrendim
    herkes herkesi sonradan öğrenirmiş
    bunu da sonradan öğrendim

    örneğin;

    geçen gün bir kadınla seviştim
    biraz değil çok seviştim

    ya işte öyle palyaço
    diyorum ki,
    bunu da yeni öğrendim
    sevişmek de eksilmekmiş biraz

    banko paylaşılmıştır da yine de yazayım güncel kalsın..
    2 ...
  21. 1601.
  22. 1602.
  23. Rengini dünyaya ilk defa sunan
    Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim
    Sevgilim
    Bana 'sen bir şairsin' dediğin zaman.

    Yalnız sana yazıyorum bu şiiri
    istersen bir şiir gibi okuma
    Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu
    Soğuklar başlayınca havalanıp
    Millerce yol katettikten sonra
    Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle.

    Ve yazmış olacağım bir de
    Her dönemde her çağda
    Sevdanın kendine özgü diliyle.

    Edip CANSEVER
    1 ...
  24. 1603.
  25. tek sevdiğim şiir.
    Dinosauria, biz
    bu sekilde doğmuşuz
    bunun içine
    tebeşir yüzler gülümserken
    bayan ölüm gülerken
    asansörler bozulurken
    politika manzarası çözülürken
    bakkal çırağı kolej diplomasına kavuşurken
    yağlı balıklar yağlı avlarını tükürürken
    güneş maskelenirken
    biz
    bu şekilde doğmuşuz
    bunun içine
    deli saçması savaşların içine
    kırık fabrika camlı boşluk görüntülerinin içine
    kimsenin artık birbiriyle konuşmadığı barların içine
    bıçaklama ya da silah çekmelerle biten kavgaların içine
    bunun içine doğduk
    o kadar pahalı hastanelerin içine ki ölmek daha ucuz
    o kadar para kesen avukatların içine ki suçlu olmak daha ucuz
    hapishanelerin dolu ve tımarhanelerin kapalı olduğu bir ülkenin içine
    ahmakların zengin kahramanlara yüceltildiği bir yerin içine
    bunun içine doğmuşuz
    bunun içinde yürüyor ve yaşıyor
    bunun yüzünden ölüyoruz
    bunun yüzünden susturulduk
    iğdiş edildik
    ayartıldık
    mahrum bırakıldık
    bu yüzden
    bunun yüzünden kandırıldık
    bunun yüzünden kullanıldık
    bunun yüzünden kirletildik
    bu bizi delirtti hasta etti
    zalim etti
    vahşi etti
    bunun yüzünden
    kalpler karardı
    boyna uzandı eller
    silaha
    bıçağa
    bombaya
    umursamaz bir tanrıya uzandı eller
    şişeye uzandı eller
    haplara
    uyuşturucuya
    bu kederli faniliğin içine doğmuşuz biz
    borçlarının faizini bile ödeyemeyecek
    60 senelik borcu olan hükumetlerin içine doğmuşuz
    ve bankalar yanacak
    para işe yaramayacak
    sokaklarda yargısız infazlar
    silahlar ve başıbozuk çeteler olacak
    toprak işe yaramayacak
    yiyeceklerin verimi azalacak
    nükleer güç kitlelere yayılacak
    patlamalar dünyayı sarsıp duracak
    radyasyonlu robot insanlar birbirlerini avlayacak
    zengin ve seçilmişler uzay platformlarından izleyecek herseyi
    Dante’nin ilahi komedyası çocuk parkı gibi görünecek
    güneş görünmeyecek ve her zaman gece olacak
    ağaçlar ölecek
    bütün bitkiler yok olacak
    radyasyonlu insanlar radyasyonlu insan eti yiyecek
    denizler zehirlenecek
    göller ve nehirler kuruyacak
    yağmur yeni altın olacak
    çürümüş insan ve hayvan vücutları karanlık rüzgarla kokacak
    hayatta kalan bikaç kişi yeni türemiş korkunç hastalıklara yakalanacak
    uzay platformları aşınmayla yok olacak
    yavaş yavaş erzaklar bitecek
    genel bozulmanın doğal sonucu
    ve daha önce hiç duyulmamış muhteşem bir sessizlik olacak
    ondan dışarıya doğmak.
    güneş hala orada saklı
    bir sonraki faslı bekliyor.
    Charles Bukowski
    0 ...
  26. 1604.
  27. MAVi GÖZLÜ DEV, MiNNACIK KADIN
    VE HANIMELLERi

    O mavi gözlü bir devdi.
    Minnacık bir kadın sevdi.
    Kadının hayali minnacık bir evdi,
    bahçesinde ebruliii
    hanımeli
    açan bir ev.
    Bir dev gibi seviyordu dev.
    Ve elleri öyle büyük işler için
    hazırlanmıştı ki devin,
    yapamazdı yapısını,
    çalamazdı kapısını
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan evin.
    O mavi gözlü bir devdi.
    Minnacık bir kadın sevdi.
    Mini minnacıktı kadın.
    Rahata acıktı kadın
    yoruldu devin büyük yolunda.
    Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
    girdi zengin bir cücenin kolunda
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan eve.
    Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
    dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
    bahçesinde ebruliiiii
    hanımeli
    açan ev
    1 ...
  28. 1605.
  29. özenle soyduğum şu elma söyle şimdi kimindir
    özenle ne yapıyorsam bilirsin artık senindir

    suya giden bir adam mesela omzunu eğri tutsa
    güneş, su ve adamın omzundaki eğrilik senindir

    ayağa kalkarsın, adına uygunsun ve haklısın
    kararan dünya bildiğin gibi sık sık senindir

    kararan dünya yeni bir güle bir ateş parçasıdır
    bir ateş parçasından arta kalan soylu karanlık senindir

    bir deneyli geçmişi aldın geldin yeniyi güzel boyadın
    ben bilirim sen de bil ilk aydınlık senindir

    benim sevdiğim su senin suyunun öz kardeşidir
    senin suyunun bıraktığı güçler artık senindir

    çünkü bir silah gibi tutarsın tuttuğun her şeyi
    her yeri bir uyarma diye tutan ıslık senindir

    senindir ey sonsuzveren ne varsa hayat gibi
    tutma soluğunu, genişle, öz ve kabuk senindir

    ey en güzel görüntüsü çiçeklere dökülen bir çavlanın
    aşkım, sonsuzum, bu dünyada ne var ne yok senindir
    Turgut Uyar (Çokluk Şiiri )
    1 ...
  30. 1606.
  31. artık demir almak günü gelmişse zamandan,
    meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan.
    hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol;
    sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol.
    rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli,
    günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli.
    biçare gönüller. ne giden son gemidir bu.
    hicranlı hayatın ne de son matemidir bu.
    dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler;
    bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler.
    bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden.
    bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden.

    (bkz: sessiz gemi)
    2 ...
  32. 1607.
  33. uzak,solgun çocukluğum;
    akşam alacası,kasaba,
    çatılarda kargalar.
    hüzünlü gençliğim;
    sabahçı kahveleri,
    umutsuz aşklar.
    bir anı tüneği şimdi
    yaşadığım geçmiş yıllar.

    ben derim ki;
    ömrüm,ömrüm!
    mumlar neden eriyip sönerler de
    tersine doğru yanmazlar uzayarak yeniden
    ve insan doğmak ister mi
    bir daha ölmek için?

    ölümü arayarak geçti
    bunca yılım.
    kötü annem
    beni komşunun oğlu kadar seven,
    yok olan babamdı belki
    ölüm tutkumu pekiştiren.

    elbet bir gün ölürüm.
    ömrüm,ömrüm
    ve yanan mum
    kara bir fitil bırakan ardında
    ne kadar benziyor birbirine.

    zifiri karanlık gece.
    mum bitti yanmadı tersine.
    beyaz mürekkeple yazdım
    bu şiiri karanlığın üstüne.

    ben derim ki;
    geçip gider zaman.
    geri alınmaz bazı şeyler.

    ömrüm,ömrüm
    ve yanan mum biter.

    soğur cehennem bile.

    (bkz: bir gün ölürüm) (bkz: Metin altıok)
    0 ...
  34. 1608.
  35. işitin ey yarenler
    Kıymetli nesnedir aşk
    Değmelere verilmez
    Hürmetli nesnedir aşk

    Hem cefadır hem sefa
    Hamza’yı attı Kaf’a
    Aşk iledir Mustafa
    Devletli nesnedir aşk

    Dağa düşer kül eyler
    Gönüllere yol eyler
    Sultanları kul eyler
    Cüretli nesnedir aşk

    Kime kim aşk vurdu ok
    Gussa ile kaygı yok
    Feryat ile ahı çok
    Firkatli nesnedir aşk

    Denizleri kaynatır
    Mevce gelir oynatır
    Kayaları söyletir
    Kuvvetli nesnedir aşk

    Akılları şaşırtır
    Deryalara düşürür
    Nice ciğer pişirir
    Key odlu nesnedir aşk

    Miskin Yunus n’eylesin
    Derdin kime söylesin
    Varsın dostu toylasın
    Lezzetli nesnedir aşk.
    0 ...
  36. 1609.
  37. "sakın bir söz söyleme... Yüzüme bakma sakın!
    sesini duyan olur, sana göz koyan olur.
    düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın,
    anan bile okşarsa benim bağrım kan olur...

    dilerim tanrı'dan ki, sana açık kucaklar,
    bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun.
    kan tükürsün adını candan anan dudaklar,
    sana benim gözümle bakan gözler kör olsun!"

    (bkz: kıskanç)
    (bkz: faruk Nafiz Çamlıbel)
    2 ...
  38. 1610.
  39. yılmaz erdoğan - yeni bir sayfada sana bakmak.
    2 ...
  40. 1611.
  41. bir şiir beğeniyorum o da kendi yazdığım. zaten şiir kültürü yok bende. ruh halimi en çok yansıtan şiir kendi şiirim olacağından ve insanlar kendini yansıtan şiirleri seveceğinden sadece kendi şiirimi seviyorum. başka şiir okusam onları da severdim belki.
    0 ...
  42. 1612.
  43. Siz geniş zamanlar umuyordunuz
    Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
    Yılların telâşlarda bu kadar çabuk
    Geçeceği aklınıza gelmezdi...

    (bkz: behçet necatigil)
    0 ...
  44. 1613.
  45. Lavinya...
    ileride kızım olursa adı lavinya olacak.
    4 ...
  46. 1614.
  47. ------------
    spoiler
    ----
    Bahar mezarına gömsünler sizi
    Yapraklar gibi buluştunuzdu
    Kokular gibi seviştinizdi
    Bahar mezarına gömsünler sizi
    -----
    cemal süreya - dört mevsim.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük