sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1812 galeri42
    499.
  1. Sen de gittin ya!
    "Keşke" gidişini izlememek için sevseydim seni.
    Sen; şimdi
    Ya... da belki az sonra,
    Belki de bilmediğim bir zamanda -aşımsız-
    Gidenlerdensin.

    Ben,
    Gittiğini sanan kalanlardan...
    Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

    Cemal Süreyya
    2 ...
  2. 500.
  3. Halbuki korkulacak hiç bir şey yoktu ortalıkta
    Her şey naylondandı o kadar
    Ve ölünce beş on bin birden ölüyorduk güneşe karşı.
    Ama geyikli geceyi bulmadan önce
    Hepimiz çocuklar gibi korkuyorduk

    Geyikli geceyi hep bilmelisiniz
    Yeşil ve yabani uzak ormanlarda
    Güneşin asfalt sonlarında batmasıyla ağırdan
    Hepimizi vakitten kurtaracak

    Bir yandan toprağı sürdük
    Bir yandan kaybolduk
    Gladyatörlerden ve dişlilerden
    Ve büyük şehirlerden
    Gizleyerek yahut döğüşerek
    Geyikli geceyi kurtardık

    Evet kimsesizdik ama umudumuz vardı
    Üç ev görsek bir şehir sanıyorduk
    Üç güvercin görsek Meksika geliyordu aklımıza
    Caddelerde gezmekten hoşlanıyorduk akşamları
    Kadınların kocalarını aramasını seviyorduk
    Sonra şarap içiyorduk kırmızı yahut beyaz
    Bilir bilmez geyikli gece yüzünden

    "Geyikli gecenin arkası ağaç
    Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü
    Çatal boynuzlarında soğuk ayışığı"
    ister istemez aşkları hatırlatır
    Eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş
    Şimdi de var biliyorum
    Bir seviniyorum düşündükçe bilseniz
    Dağlarda geyikli gecelerin en güzeli

    Hiçbir şey umurumda değil diyorum
    Aşktan ve umuttan başka
    Bir anda üç kadeh ve üç yeni şarkı
    Belleğimde tüylü tüylü geyikli gece duruyor

    Biliyorum gemiler götüremez
    Neonlar ve teoriler ısıtamaz yanını yöresini
    Örneğin Manastır'da oturur içerdik iki kişi
    Ya da yatakta sevişirdik bir kadın bir erkek
    Öpüşlerimiz gitgide ısınırdı
    Koltukaltlarımız gitgide tatlı gelirdi
    Geyikli gecenin karanlığında

    Aldatıldığımız önemli değildi yoksa
    Herkesin unuttuğunu biz hatırlamasak
    Gümüş semaverleri ve eski şeyleri
    Salt yadsımak için sevmiyorduk
    Kötüydük de ondan mi diyeceksiniz
    Ne iyiydik ne kötüydük
    Durumumuz başta ve sonda ayrı ayrıysa
    Başta ve sonda ayrı ayrı olduğumuzdandı

    Ama ne varsa geyikli gecede idi
    Bir bilseniz avuçlarınız terlerdi heyecandan
    Bir bakıyorduk akşam oluyordu kaldırımlarda
    Kesme avizelerde ve çıplak kadın omuzlarında
    Büyük otellerin önünde garipsiyorduk
    Çaresizliğimiz böylesine kolaydı işte
    Hüznümüzü büyük şeylerden sanırsanız yanılırsınız
    Örneğin üç bardak şarap içsek kurtulurduk
    Yahut bir adam bıçaklasak
    Yahut sokaklara tükürsek
    Ama en iyisi çeker giderdik
    Gider geyikli gecede uyurduk

    "Geyiğin gözleri pırıl pırıl gecede
    imdat ateşleri gibi ürkek telaşlı
    Sultan hançerleri gibi ayışığında
    Bir yanında üstüste üstüste kayalar
    Öbür yanında ben"
    Ama siz zavallısınız ben de zavallıyım
    Eskimiş şeylerle avunamıyoruz
    Domino taşları ve soğuk ikindiler
    Çiçekli elbiseleriyle yabancı kalabalık
    Gölgemiz tortop ayakucumuzda
    Sevinsek de sonunu biliyoruz
    Borçları kefilleri ve bonoları unutuyorum
    ikramiyeler bensiz çekiliyor dünyada
    Daha ilk oturumda suçsuz çıkıyorum
    Oturup esmer bir kadını kendim için yıkıyorum
    iyice kurulamıyorum saçlarını
    Bir bardak şarabı kendim için içiyorum
    "Halbuki geyikli gece ormanda
    Keskin mavi ve hışırtılı
    Geyikli geceye geçiyorum"

    Uzanıp kendi yanaklarımdan öpüyorum.

    turgut uyar/geyikli gece
    0 ...
  4. 501.
  5. Sen yoksun artık anla yeryüzünde bir o var

    Onun elleri var, gözleri, dudakları

    Anlarsın tenin beslediği zaman toprakları

    Ve hala seversin zaman bitinceye kadar



    Yeniden var oluştur ya da bir başka türlü oluştur bu

    Nice aldanmalardan sonra bir aşka dönüştür bu.
    2 ...
  6. 502.
  7. zar tutuyorsun ey hayat bu kaçıncı sevgili
    yanlış ata oynamışım gözlerim öyle dedi.

    pır pır diye ses çıkardı yürürken yüreğimden
    denizleri sulardım tozmasın diye deniz
    sporu çok severdim çiçeğe yem vermeyi
    kuşlara binerdim ve kaçardım basından
    bak buraya yazıyorum diye milyar kelimeyi
    ziyan eden de bendim hem de hiç sıkılmadan.

    güzeldim de galiba bunu nasıl söylesem:
    eline sağlık tanrım leyla çok güzel olmuş
    tanrım eline sağlık dünya da çok güzel olmuş
    keşke biraz ölmesem.

    ibrahim tenekeci
    0 ...
  8. 503.
  9. Dün güzel bir kadın geçti
    Kabrimin yakınından
    Doya doya seyrettim
    Gün hazinesi bacaklarını
    Gecemi altüst eden
    Söylesem inanmazsınız
    Kalkıp verecek oldum
    Düşürünce mendilini
    Öldüğümü unutmuşum

    cahit sıtkı tarancı- dalgın ölü.
    2 ...
  10. 504.
  11. Hangi şiire başlasam suskunum sana
    Dağ göğsünde bir kaya diliyle suskun
    Güneşte kavrulan bir kum tanesi
    Çatlayan dudaklarım oluyor her gece
    Yağmura suskun yaşamaya suskun
    Haykırabilsem
    Belki bir nehir köpürebilir sesimde
    Silinebilir kuraklığın bütün izleri
    Upuzun çöller vadileşebilir içimde

    Hangi güzelliği özlesem suskunum sana
    Yürek boşluğunda bir of kadar suskun
    Özlüyorum seni masmavi
    Koşuyorum sana bembeyaz
    Ve kahroluyorum bir anda kapkara
    Ah oluyorum
    Of oluyorum
    Ve susuyorum
    Oysa haykırabilsem
    Işık yumağı bir pınar olur soluğum

    Hangi türküye uzansam suskunum sana
    Ağıt ağıt, özlem özlem suskun
    Tut ki vurulmuşum
    Aşktan ve kandan bir damla olmuşum
    Bir saçlarının rüzgarına
    Bir de ağzının kıyılarına konmuşum
    Hangi dalga silebilir beni senden
    Hangi kasırga koparabilir
    Ben saç tellerinde bir ezgi olmuşum
    Coşkuların her şahlanışında
    Sana deprem deprem susmuşum
    Ve sana susmaktan inan ki yorulmuşum

    Yeter olsun gözlerinde ışık fırtınası
    Sözlerinde baskı yasası yeter
    Hangi kavgayı özlesem suskunum sana
    Zafer sabahlarında gece kadar
    Bayram sabahlarında yas kadar suskun
    Böyle güzelliklere de
    Böyle suskunluklara da lanet olsun
    Al bu suskunluğumu al artık
    Al ki
    Bütün gürültüler kahrolsun

    Adnan Yücel
    0 ...
  12. 505.
  13. "aman kendini asmış yüz kiloluk bir zenci
    üstelik gece inmiş, ses gelmiyor kümesten.
    ben olsam utanırım, bu ne biçim öğrenci,
    hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

    iyi nişan alırdı kendini asan zenci.
    bira içmez ağlardı, babası değirmenci.
    sizden iyi olmasın boşanmada birinci.
    çok canım sıkılıyor! kuş vuralım istersen?"

    ülkü tamer - konuşma
    0 ...
  14. 506.
  15. 507.
  16. ümit yaşar oğuzcan - sevmiyorsun demektir
    0 ...
  17. 508.
  18. kac kez sana uzaktan baktim 5.45 vapurunda;
    hangi sarkiyi duysam, bizimcin soylenmis sanki

    tek yanli ask kisiyi nasil aptallastiriyor
    nasil unutmusum senin bir baskasini sevdigini
    0 ...
  19. 509.
  20. nazım hikmet- masalların masalı.
    0 ...
  21. 510.
  22. 511.
  23. tanrı aşkı yarattığında çoğu insana yaramadı
    tanrı köpekleri yarattığında köpeklere yaramadı
    tanrı bitkileri yarattığında ‘eh işte idare eder’di
    tanrı nefreti yarattığında standart bir hizmete kavuştuk.
    tanrı beni yarattığında beni yaratmış oldu
    tanrı maymunu yarattığında uyuyordu
    zürafayı yarattığında sarhoştu
    uyuşturucuları yarattığında kafası kıyaktı
    ve intiharı yarattığında bunalımdaydı

    senin yatakta uzanmış halini yarattığında
    ne yaptığını biliyordu
    sarhoştu ve kafası kıyaktı.

    mesela bu.
    0 ...
  24. 512.
  25. mavi gözlü dev

    o mavi gözlü bir devdi.
    minnacık bir kadın sevdi.
    kadının hayali minnacık bir evdi,
    bahçesinde ebruli hanımeli açan bir ev.

    bir dev gibi seviyordu dev.
    ve elleri öyle büyük işler için
    hazırlanmıştı ki devin,
    yapamazdı yapısını,
    çalamazdı kapısını
    bahçesinde ebruli hanımeli açan evin.

    o mavi gözlü bir devdi.
    minnacık bir kadın sevdi.
    mini minnacıktı kadın.
    rahata acıktı kadın
    yoruldu devin büyük yolunda.
    ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
    girdi zengin bir cücenin kolunda
    bahçesinde ebruli hanımeli açan eve.

    şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
    dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
    bahçesinde ebruli hanımeli açan ev.
    (nazım hikmet ran)
    0 ...
  26. 513.
  27. lavinia

    sana gitme demeyeceğim.
    üşüyorsun ceketimi al.
    günün en güzel saatleri bunlar.
    yanımda kal.

    sana gitme demeyeceğim.
    yine de sen bilirsin.
    yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,
    incinirsin.

    sana gitme demeyeceğim,
    ama gitme, lavinia.
    adını gizleyeceğim
    sen de bilme, lavinia.
    (özdemir asaf)
    1 ...
  28. 514.
  29. Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
    Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
    Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
    Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
    "Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz".
    Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere
    O gülün yüzü gülmüyor sensiz
    O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı
    Hepten hüzünlü bu günlerde
    Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye
    Masada tabaklar neşesiz
    Koridor ıssız
    Banyoda havlular yalnız
    Mutfak dersen - derbeder ve pis
    Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
    Vantilatör soluksuz
    Halılar tozlu
    Giysilerim gardropda ve şurda burda
    Memo'nun oyuncak sepeti uykularda
    Mavi gece lambası hevessiz
    Kapı diyor ki açın beni kapayın beni
    Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi
    Radyo desen sessiz
    Tabure sandalyalardan çekiniyor
    Küçük oda karanlık ve ıssız
    Her şey seni bekliyor her şey gelmeni
    içeri girmeni
    Senin elinin değmesini
    Gözünün dokunmasını
    Ve her şey tekrarlıyor
    Seni nice sevdiğimi...

    CEMAL SÜREYA
    1 ...
  30. 515.
  31. ne ararsın allah ile aramda
    sen kimsin ki orucumu sorarsın?
    hakikaten gözün yoksa haramda
    başı açığa niye türban sorarsın?

    rakı şarap içiyorsam kime ne
    yoksa sana zararım içerim
    ikimizde gelsek kıldan köprüye
    ben dürüstsem sarhoşkende içerim.

    esir iken mümkün müdür ibadet
    yat kalk atatürk'e dua et
    senin gibi dürzülerin yüzünden
    dininden de soğuyacak bu millet

    işgaldeki hali sakın unutma,
    atatürk'e dil uzatma sebebsiz
    sen anandan yine çıkardın amma
    baban kimdi bilemezdin şerefsiz!
    0 ...
  32. 516.
  33. (bkz: aramaya inanmak)
    editovic: başlık değişmiş iyi mi.
    1 ...
  34. 517.
  35. Ben Sana Mecburum

    ben sana mecburum bilemezsin
    adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    büyüdükçe büyüyor gözlerin
    ben sana mecburum bilemezsin
    içimi seninle ısıtıyorum

    ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
    bu şehir o eski istanbul mudur?
    karanlıkta bulutlar parçalanıyor
    sokak lambaları birden yanıyor
    kaldırımlarda yağmur kokusu
    ben sana mecburum sen yoksun

    sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
    insan bir akşam üstü ansızın yorulur
    tutsak ustura ağzında yaşamaktan
    kimi zaman ellerini kırar tutkusu
    birkaç hayat çıkarır yaşamasından
    hangi kapıyı çalsa kimi zaman
    arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

    fatih'te yoksul bir gramafon çalıyor
    eski zamanlardan bir cuma çalıyor
    durup köşe başında deliksiz dinlesem
    sana kullanılmamış bir gök getirsem
    haftalar ellerimde ufalanıyor
    ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
    ben sana mecburum sen yoksun

    belki haziranda mavi benekli çocuksun
    ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
    bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
    belki yeşilköy'de uçağa biniyorsun
    bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor
    belki körsün kırılmışsın telâş içindesin
    kötü rüzgâr saçlarını götürüyor

    ne vakit bir yaşamak düşünsem
    bu kurtlar sofrasında belki zor
    ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    ne vakit bir yaşamak düşünsem
    sus deyip adınla başlıyorum
    içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
    hayır başka türlü olmayacak
    ben sana mecburum bilemezsin..

    .

    (bkz: Attila ilhan)
    1 ...
  36. 518.
  37. Daha az seviyorum seni..
    Giderek daha az..
    Unutur gibi seviyorum..
    Azala azala..
    ...Aramızdaki uzaklığın karanlığında..

    Geceler kısalıp..gündüzler uzuyor öyle olunca..
    Daha az seviyorum seni..
    Kendini iyileştiren bir yara gibi..
    Daha az..
    Ve zamanla..

    Sen geceyi tutuyorsun..ben nöbetini..
    Uzak dağ kışlalarında..
    Görmüyoruz birbirimizi..
    Usul usul sis iniyor..
    Kopmuş yollara..
    Işığı hafif..uykusu ağır koğuşlarda üzerini örtüyorum senin..
    Bir çığ gibi büyüyorsun rüyalarımda..
    Sevgilim sevgilim
    Yıldızları daha büyüktür bazı gecelerin
    Nöbet kadar yalnızken öğreneceksin bunu da..

    Artık daha az seviyorum seni..
    Unutur gibi..ölür gibi daha az..
    Yeniden ödetiyorum kendime
    Onca aşkın öğretemediğini..
    Kolay değildi..
    Yalnızca sevgilimi değil..evladımı da kaybettim ben..
    Kaç acı birden imtihan etti beni..
    Bir tek gece vardır insanın hayatında..
    Ömür boyu sürer nöbeti..
    Bu da öyleydi..
    iyi ol..
    Sağ ol..
    Uzak ol..
    Ama bir daha görme beni..

    (bkz: murathan mungan)
    2 ...
  38. 519.
  39. ikimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
    şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
    bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
    durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
    şu aranıp duran korkak ellerimi tut
    bu evleri atla bu evleri de bunları da
    göğe bakalım

    falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
    inecek var deriz otobüs durur ineriz
    bu karanlık böyle iyi afferin tanrıya
    herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
    hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
    herkes uyusun bir seni uyutmam bir de ben uyumam
    herkes yokken biz oluruz biz uyumayalım
    nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
    beni bırak göğe bakalım

    senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
    tuttukça güçleniyorum kalabalık oluyorum
    bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
    sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
    seni aldım bu sunturlu yere getirdim
    sayısız penceren vardı bir bir kapattım
    bana dönesin diye bir bir kapattım
    şimdi otobüs gelir biner gideriz
    dönmeyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
    bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
    seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
    durma kendini hatırlat.

    turgut uyar
    2 ...
  40. 520.
  41. beni bu güzel havalar mahvetti,
    böyle havada istifa ettim
    evkaftaki memuriyetimden.
    tütüne böyle havada alıştım,
    böyle havada âşık oldum;
    eve ekmekle tuz götürmeyi
    böyle havalarda unuttum;
    şiir yazma hastalığım
    hep böyle havalarda nüksetti;
    beni bu güzel havalar mahvetti.

    (bkz: orhan veli kanık)
    1 ...
  42. 521.
  43. duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
    başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

    sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
    hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme

    çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
    çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme

    ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
    bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

    ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
    sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

    sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
    ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

    bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
    gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme

    aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
    aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

    ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
    bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme

    şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
    o zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme

    bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
    huzurumu bozuyorsun sen mavediyorsun etme

    harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
    ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme

    isyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
    aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

    (bkz: mevlana)
    3 ...
  44. 522.
  45. Nazlan
    Sitem et
    Kırıl bana
    Beni geç vakit
    Tek başıma suya yolla
    Bahçede yüzünü öteye çevir
    Güle hayret ediyormuş gibi yap
    Gülümseyerek konuş da başkalarıyla
    Somurt, avluda sadece ikimiz kalınca
    Kızıp en evecen adımlarınla üst kata çık
    En sevdiğim çiçeğin saksısı kaysın elinden
    Derinleşsin ben içerledikçe ruhumdaki sakarlık.

    Yamru bastım iş değildi hâke çakılmak bayırdan
    Dağ sıradağdı hangi haşin belden yol veresi
    Gece hep süzüldü yukardan lâkayt Kehkeşân
    Altımda hep beni yutmaya çağladı nehir
    Yetişir hecelemen sök beni bir kere
    En zoruma gideni yap hengâme getir
    Çel beni tökezlet tuttur çitlere
    Ahla istida edecek ahvâl değil
    Kim bana kıymazsan bilebilir
    Dünya dedikleri samut küp
    Acılar tınladıkça bende
    Hep seni seslendirir.

    (bkz: ismet Özel)
    0 ...
  46. 523.
  47. eger sözlük tecrübelerim beni yanıltmıyorsa ve bu başlık uzun süre bu sözlükte kalırsa, neyzen tevfik in şiiri başı çekecektir ve en az 20 kere falan yazılacaktır.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük