sözlük yazarlarının sevdiği şiirler

entry1812 galeri42
    326.
  1. ne kalem kılıçtan
    ne kılıç kalemden üstün olsun
    öğrensinler birlikte yaşamayı
    örneğin kalem
    aşk şiirleri yazsın
    ve körlendikçe kılıç yontsun

    (kimin olduğunu bilmiyorum, internette dolaşırken buldum, çok beğendim.)
    3 ...
  2. 327.
  3. sevgilim kızma sakın
    ve lütfen yalnış anlama
    kırmızı rujunu sürünce sen
    paramın yetmediği elma şekerleri geliyor aklıma
    (bkz: kosankarga)

    kelebekleri çok sevdiğini
    her dile getirişinde
    kelebek olmak isterim büyük bir arzuyla
    ömürlerinin çok kısa olduğunu bildiğim halde
    (bkz: kosankarga)
    2 ...
  4. 328.
  5. ustam!
    aklım firarda.
    gözbebeklerimde müebbet hüzün,
    dilimde ay kesiği bir yara,
    düşüm kırık dökük,
    umudumun boynu bükük,
    bir öksüzün omuzlarında sükut.
    yüreğim sana emanet sıkı tut.
    tut ki; kancık pusulara düşmesin.
    bir hain kurşunu gelip deşmesin.

    ustam!
    ne zaman o senin bildiğin zaman,
    ne sevda gördüğün masallardaki.
    eskiden,
    halı tezgahında dokunurdu aşklar,
    nakış nakış, körpe kız ellerinde.
    mendillere yazılırdı isimler,
    yüreklere kazılırdı gizlice.
    sevdalılar asil ve de yürekli
    sevdalar, kavgalar iki kişilik.
    oysa şimdi;
    çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
    meşru sevdalardan,
    gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
    günahkar gecelerden.

    beni herkes sevdaya asi sanır,
    oysa aşk, beni nerde görse tanır,
    hasret tanır,
    zulüm tanır,
    ölüm tanır,
    yüzüm yüzümden utanır.

    yorgunum ustam;
    ne katıksız somun isterim senden,
    ne bir tas su,
    ne taş yastıkta bir gece uykusu.
    var gücünle asıl sükunetime,
    çığlığım kopsun,
    uzat ellerini güneşe dokun,
    uyandır uykusundan,
    tut yüreğimden ustam tut,
    tut beni, sür güne.
    1 ...
  6. 329.
  7. ne umutlu bir gündü gelecek.
    bekledik gelir diye,
    ha geldi.
    ha gelecek...

    http://www.yusufonac.com
    3 ...
  8. 330.
  9. Bırakıp gittin beni bütün kapılardan.
    Bütün çöllerde tek başıma kodun beni.
    Şafakta arayıp öğle vakti yitirdiğim
    Vardığım hiçbir yerde değildin.
    Sensiz bir odanın sahrasını nasıl anlatsam!
    Hiçbir şeyin seni andırmadığı bir pazar kalabalığını,
    Denizde dalga kıranda da boş boşluğunu bir günün,
    Seslenip de senden cevap alamadığım sessizliği..

    Bırakıp gittin beni kalarak olduğun yerde hareketsiz
    Her yerde bırakıp gittin beni gözlerinle
    Düşlerin yüreğiyle bırakıp gittin beni.
    Yarım kalmış bir cümle gibi bırakıp gittin,

    Başını çevirdiğin için ağladığımı görmedin hiç
    Bana bakıp görmediğin için,
    Ben yokken içini çektiğin için.

    Ayağına düşen gölgene acıdın mı sen hiç? *
    3 ...
  10. 331.
  11. Okan Bayülgen- Yedi Karanfil Ağıt

    oğlum;
    sana bu mektubu bizim cehennemden yazıyorum
    bir yaşıma daha gireceğim neredeyse
    tabii bundan haberin yok senin
    kronometreye erken bastığın için
    beni hep yakışıklı hatırlayacaksın
    bizi bırakıp gittiğin yerde
    eski güzel günleri düşünüp hayıflanacaksın

    ama dur!

    sen hatırlıyor musun beni?
    peki sen herhangi bir şeyi hatırlıyor musun?
    ben yirmiydim tanıştığımızda
    sen beni en son otuzbeşimde gördün istanbul'da
    sonra sen kaş'ta öldün
    o akşam aynı anda geldik antalya'ya
    sen beni görmedin, ben sana bakıyorken
    ben sana öyle dikkatli baktım ki oğlum ayrılırken
    sen iyi ki görmedin beni

    yoksa gözgöze gelir gülerdik, eskisi gibi

    olmadık bir yerde gülerdik ya hani?
    öyle olurdu yine
    gözlerimizi kaçırırdık ciddiyeti bozmamak için
    hani sahnede olduğu gibi.
    sen ağlarken bakamazdım sana
    sinirimi bozardın, gülerdim
    çünkü sen her boktan şikayet ederdin oğlum
    öyle çok şikayet ederdin ki
    sonunda sıkılır gülerdim
    sonra sen de sıkılırdın kendinden
    başkası gibi olmak isterdin
    mutlu olan bir başkası gibi
    dert etmeyen biri
    hani, benim gibi biri

    birşey diyeyim mi sana oğlum?
    şimdi dönsen buralara
    ne gidilecek bir yol
    ne uğruna ölünecek bir kadın
    herneyse...
    ama kadınları çok dert ederdin sen
    ama onlar seni severdi oğlum
    ama sen çok ağlardın onlar için
    sevemezdin kendini bir türlü
    onlar seni çok sevse de
    senin gibi olmak istemezdim o zaman

    daha çok sevin beni!
    daha çok gülün bana!
    beni daha çok isteyin!
    daha çok!
    ama seni en çok ben...

    birşey diyeyim mi sana oğlum?
    şimdi dönsen buralara
    ne gidilecek bir yol
    ne uğruna ölünecek bir kadın
    ne de sabaha kadar konuşarak sana vaadettiklerim

    kandırdım seni oğlum
    parayı dert etme diye
    yok öyle birşey, başarısızlık diye
    illa da başkası olmaya çalışma salak gibi
    bir kadın için ölme diye

    kandırdım

    artık umrunda değil mi bunlar?
    artık bozulmuyor musun bu işlere?
    aşkın da bir önemi kalmadı mı yoksa?
    o kadın için ölmez misin bir daha?
    ne var, bir kere daha ölsen?
    değmez mi o kadın buna?

    hani, hani değerdi?

    çıplak ayaklarıyla yürürken mezarının üstünde
    keyiflenmeyecek misin toprağın beş karış altında?
    öyle de oldu zaten, vasiyet ettiğin gibi
    çıplak ayaklı kıza

    bıraktın değil mi oğlum?
    bıraktın, gittin
    peki!
    ama ben buradayım hala
    ben devam ediyorum
    peki sen bakıyor musun bana oradan?
    gülüyor musun bana?
    sanıyor musun ben aynı şarkıyı söylüyorum?

    beni daha çok sevin!
    bana daha çok gülün!
    daha da çok isteyin beni!
    beni daha çok özleyin!

    ama seni...
    seni en çok ben, ben!

    hayır ben çok değiştim oğlum
    bir başkası değilim artık
    vazgeçtim maymunların dünyasından
    bıraktım alkışları, istemiyorum kahkahaları
    istemiyorum bir aptal gibi yaşlanmak !

    işte belki de bu yüzden
    seni en çok ben...
    en çok ben özlüyorum!

    benim ölü arkadaşım!...
    3 ...
  12. 332.
  13. daha nen olayım isterdin,
    onursuzunum senin!

    (bkz: ama senin)
    (bkz: cemal süreya)
    2 ...
  14. 333.
  15. Karşımdasın işte...
    Bana bakmasan da oradasın, görüyorum seni.
    Ah benim sevdasında bencil, yüreğinde sağlam sevdiğim.
    Kalbime gömdüm sözlerimi, ceset torbası oldu yüreğim.
    Tıkandığım o an,
    Elimi nereye koyacağımı şaşırdığım o an işte,
    Aklımdan o kadar çok şey geçti ki takip edemedim.
    Ellerim boşlukta, ben darda kaldım.
    Ellerim buz gibi, ben harda kaldım.
    Bir senfoni vardı kulağımda çalınan,
    bitti artık hepsi...

    Köşeme çekildim, hani hep kaldığım köşeme.
    Bakış açım belli oldu yine.
    Geride kalan, ardından bakar gidenlerin.
    Bir meltem olacak rüzgarım dahi kalmadı benim.
    Dağlara çarptım her esişimde.
    Yollara küfrettim her gidişinde.

    Demiştim sana hatırlarsan:
    “Önemli olan ‘zamana bırakmak’ değil,
    ‘zamanla bırakmamak’tir..”
    Şimdi bana, geçen o zamanın
    Unutulmaz sancısı kalır

    Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim?
    Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim.

    Nazım Hikmet Ran.
    1 ...
  16. 334.
  17. -Oof dedi.
    -Ne oldu? dedim .
    -Hiiç dedi.
    -Herseyi bırak gel benimle dedim.
    -Olur...mu ? dedi.
    ...-Topu topu bi tabak fazla koyarız soframıza dedim.
    -Olmaz dedi.
    -Neden? dedim.
    -Aynı tabaktan yeriz dedi.
    Bir daha Sevdim..

    küçük iskender
    4 ...
  18. 335.
  19. 336.
  20. cahit sıtkı tarancı- desem ki.
    2 ...
  21. 337.
  22. cemal süreya 8:10 vapurudur. bir de küçük iskender den monolog maketi.
    3 ...
  23. 338.
  24. bir ayrılığın anatomisi

    ..
    .
    ulan istanbul bu bana reva midir ?
    ulan o denli sevmisim mustehak midir ?
    siktirip gidiyorum burdan!
    basinizin caresine bakin!
    raki icecegim iste.
    arabesk dinleyecegim.
    intihar edecegim.
    kiciniza kina yakin!
    *
    1 ...
  25. 339.
  26. Ne hasta bekler sabahı,
    Ne taze ölüyü mezar.
    Ne de şeytan, bir günahı,
    Seni beklediğim kadar.

    Geçti istemem gelmeni,
    Yokluğunda buldum seni;
    Bırak vehmimde gölgeni,
    Gelme, artık neye yarar?

    necip fazıl
    1 ...
  27. 340.
  28. Be Hey Dürzü

    Ne ararsin TANRI ile aramda!...
    Sen kimsin ki orucumu sorarsin?
    Hakikaten gözün yoksa haramda
    Basi açiga niye türban sorarsin?

    Raki, sarap içiyorsam sana ne.
    Yoksa sana bir zararim, içerim.
    Ikimiz de gelsek kildan köprüye,
    Ben dürüstsem sarhosken de geçerim

    Esir iken mümkün müdür ibadet?
    Yatip kalkip ATATÜRK'e dua et.
    Senin gibi dürzülerin yüzünden,
    Dininden de soguyacak bu millet

    Isgaldeki hali sakin unutma.
    ATATÜRK'e dil uzatma sebepsiz.
    Sen anandan yine çikardin amma
    Baban kimdi bilemezdin serefsiz.

    (bkz: Neyzen Tevfik)
    1 ...
  29. 341.
  30. 342.
  31. Bitme! bak, içtim, yürüdüm, kederlendim.
    Denize girdim, üşüdüm, sana geldim.

    Düş bitmeden sen bitme,
    ...Bitmeden sevgi gitme.

    Bitme! bak, koştum, savruldum, hep örselendim.
    Cıgara ziftlendim, ille de seni sevdim,
    Uzaklarda öyle çok kederlendim.

    Günler bitmeden bitme,
    Bitmeden hasret gitme.

    Bu yangın geceler, bu intihar,
    Gidersen paramparça yüreğimde ağıtlar,
    Bu dolunay gecenin göğsünü yarar,
    Benim göğsümde de sana geniş bir yer var.

    Düş bitmeden sen bitme,
    Bitmeden sevgi gitme...
    *
    6 ...
  32. 343.
  33. özlediğin gidip göremediğindir

    özlediğin, gidip göremediğindir;
    ama, gidip görmek istediğin

    özlem, gidip görememendir; ama
    gidip görmek istemen

    özlediğin, gidip görmek istediğin-
    ama gidip göremediğin

    özlem, gidip görmek istemen-
    ama, gidememen, görememen;
    gene de, istemen

    *
    7 ...
  34. 344.
  35. 345.
  36. gönül, her an sevdiğinin kapısında ol,
    her istediğini onda ara, onda bul.
    aşk tavlasında hileye kaçma kalleşçe;
    koy canını ortaya, soyulursan soyul. * *
    4 ...
  37. 346.
  38. Dostlar dedi: bu can bizden değildir.
    Düşman kırdı, oysa buzdan değildir.
    Çare yok dünyadan gideyim gayrı.
    3 ...
  39. 347.
  40. Nazım Hikmet
    ne güzel şey hatırlamak seni:
    ölüm ve zafer haberleri içinden,
    hapiste
    ve yaşım kırkı geçmiş iken...

    ne güzel şey hatırlamak seni:
    bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin
    ve saçlarında
    vakur yumuşaklığı canımın içi istanbul toprağının...
    içimde ikinci bir insan gibidir
    seni sevmek saadeti...
    parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının,
    güneşli bir rahatlık
    ve etin daveti:
    kıpkızıl çizgilerle bölünmüş
    sıcak koyu bir karanlık...

    ne güzel şey hatırlamak seni,
    yazamak sana dair,
    hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek:
    filanca gün, falanca yerde söylediğin söz,
    kendisi değil
    edasındaki dünya...

    ne güzel şey hatırlamak seni.
    sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine:
    bir çekmece
    bir yüzük,
    ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım.
    Ve hemen
    fırlayarak yerimden
    penceremde demirlere yapışarak
    hürriyetin sütbeyaz maviliğine
    sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım...

    ne güzel şey hatırlamak seni:
    ölüm ve zafer haberleri içinde,
    hapiste
    ve yaşım kırkı geçmiş iken...
    1 ...
  41. 348.
  42. (bkz: cemal süreya)

    küçük anne, kelepir kız,
    bir şey söyle bana,
    bana bir laf et ki binlerce,
    onbinlerce görüntü anlatamasın.

    genceli nizami'nin dediği gibi
    taşı onunla yıkasalar
    üzerinde akik biter,
    bakışların ki...

    ikinci bir parıltı var senin bakışlarında
    keşke yalnız bunun için sevseydim seni.
    4 ...
  43. 349.
  44. istisnasız attila ilhan şiirleridir.

    ne kadınlar sevdim zaten yoktular...
    2 ...
  45. 350.
  46. ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim- yılmaz erdogan.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük