sözlük yazarlarının rüyaları

entry2584 galeri26 ses1
    148.
  1. sözlükte bir yarışma varmış. o gün en çok entry giren ödül kazanıyormuş. ödülü unuttum şu an.
    son duruma baktım ben 98 entry girmişim, benden sonraki ise 97. saat 00:00'ye 2 var. yani 2 dakika içerisinde ne olursa olacak. ben ipin ucunu kaçırmamak adına sürekli yeni entry girme peşindeyim. yazdıklarım sol frame e gelmesin entry kastığım belli olmasın diye kendimi tematik moda almışım.
    sonra uyandım, meğerse rüyaymış.

    edit: rüyam gerçek oldu diyorum inanmıyorsunuz yahu:
    (bkz: cahil profesor/#10000000)
    3 ...
  2. 149.
  3. sözlük yazarı uyku halindeyken bilinçaltının dile gelmesinden oluşan ilginçlikler deryasıdır.
    --spoiler--
    gündüz niyetine yarabbim, amin.

    üniversitedeyim, önümde boş kağıt ve bir kalem. bir tane dersim kalmış veremediğim, onun sınavına giriyorum. ben askerliğimi bile yaptım, işime başladım demeye kalmadan askerlik şubesinden arıyorlar. askerlik hizmetinizi 1 gün eksik yapmışsınız, derhal birliğinize katılmanız gerekiyor diye haber geliyor. kan ter içinde uyanıyorum.

    oysa bu boktan rüyalar yerine eski sevgilimi görmek istiyorum ben. eski sevgilinizle ilişkinizi 1 gün eksik yaşamışsınız derhal onun kollarına gitmeniz gerekiyor ya da 1 öpücük eksik kalmış tamamlanması gereken deseler ya. demezsiniz değil mi allahsızlar.
    --spoiler--
    2 ...
  4. 150.
  5. 151.
  6. yaklaşık 15 dakika önce gördüğüm rüyada, sevgili kişisi ile tiyatro sahnesindeydim. perde kapandıktan sonra aramızda hatırlamadığım bir kaç konuşma geçti, seyircilerin alkış sesleriyle uyandım.
    3 ...
  7. 152.
  8. kurumuş ıslak mendilleri afiyetle yedim sözlük dün gece rüyamda. uyandığımda midem bulanıyordu.
    (bkz: hayvansın rıza)
    2 ...
  9. 153.
  10. dondurmanın üzerine ketçabı sıkıp sıkıp yiyordum..sanırım arka taraf açıkta kalmıştı.
    4 ...
  11. 154.
  12. 155.
  13. kafeden içeri girdim. tanıdık birkaç kişi sol tarafta oturuyorlar.. kızların krem rengi, beyaz montları var. tüylü. demek ki hava soğukmuş. hissetmemişim gelene kadar.

    "ayy ortamın birden seviyesi düştü çocuklar. kalkalım biz en iyisi" dedi aralarından biri. bana bakarak. "oha lan" dedim, içimden. bu kadar basit... bu kadar bilindik, çocukça bir tepki. saçma değil mi bu normalde?

    aynı normun dahilinde, bu lafa gülüp geçmem ve karşı tarafa, son dönemde zorlamayla da olsa "bizim çocuklar" diye kısaltabileceğim arkadaş grubumun yanına yerleşmem gerekiyordu. bir çay söyler keyfime bakardım. çaktırmazdım moralman sarsıldığımı. ama yapamadım. kafede daha fazla ilerleyemeden hemen yanımdaki masaya çöktüm. masa da... masa gibi değil. sıra bildiğin. sınıf sırası gibi. koyu kahve ama. sert. keskin.

    öylece durdum. düşündüm. içimden geçen kırk türlü düşüncenin ve duygunun arasından "zayıf karakterimden nefret ediyorum" ibaresini seçtim. şöyle bi üstüme tuttum. beğendim. bırakmadım elimden. sağında solunda fiyatına ve kaç beden olduğuna dair bilgi ararken gözümden yaş geldi.. bir kısım yaş.

    daha önce hiç görmediğim, "tanımadık" biri oturdu karşıma aynı esnada. sarı... sarışın. saçları alabildiğine açık. güzel. beyaz tenli. zayıf çok. onun yanında da şapkalı tuhaf burunlu bi çocuk. yanında sarışın olmasa aslında o da çok dikkatimi çekerdi, incelerdim. ben etrafımdaki herkesi incelerim. görürüm. kendimden uzaklaşmak için.. bu çocuk da incelemelerimden kurtulamazdı. ama sarışın.. o kadar güzel ki. kimsenin göremeyeceği kadar güzel.

    direkt "sen" diye hitap ediyor bana. pek sevmem aslında:

    + bizi neden sevmiyorlar biliyo musun?
    - hayır?
    + çünkü biiiizzzz... so run lu yuuuuz.

    şapkalı çocuk kahkalarıyla tam destek veriyor ona.

    + hadi gel.

    elimden tutup kafenin daha da içerisinde bir odaya götürüyor beni. itiraz edemiyorum. saçları... muhteşem. dokunmam lazım... en azından hayallerimde. en azından bir kere.

    odadaki koltuğa oturtuyor beni. kendisi de yanıma geçiyor. gri gömleğini çıkarıyor. bembeyaz bir teni var. kırmızı kesikler içerisinde. "oha lan" diyorum tekrar. "ucuz gençlik dizilerinden kalma tipler var etrafımda"

    normalde bu sıradanlıktan kaçmam gerekir. "manyak mısınız nesiniz siz" diyerek.. "sen sorunlu olabilirsin güzelim ama ben senin gibi değilim.. bu kadar değilim" demem gerekir. ama işte.. normal değil. hiçbir şey normal değil. ne zaman normalin peşinde koştum ki ben en son?

    tornavidayla ekmek bıçağı karışımı bir alet gösteriyor bana. metal. hayır daha çok köpeklere, kendilerine nazaran daha vahşi canlılardan korunmaları için takılan dikenli tasmalara benziyor. müthiş komik, müthiş erotizm çağrıştırıyor, müthiş uygunsuz. bi yandan da müthiş korkutuyor beni.

    alıp göğsüne batırıyor bıçağı. bıçak gibi şeyi. sadece kesiliyor bastırdığı kısım. kırmızı bir kalemle işaretleniyor gibi. kan akmıyor. hiç bağırmıyor da.. gülerek konuşuyor:

    + sen çok korkuyorsun ama göründüğü gibi değil aslında. acımıyor. canım yanmıyor benim. korkma. gerçekten. korkma artık.

    ben cevap veremeden bir kadın giriyor odaya. önce sarışına bakıyor. üzülerek. acıyarak. sonra bana dönüyor. özür diler gibi bakıyor bana da ilk etapta.. sonra bakışları değişiyor. benim için de üzülmeye başlıyor. gözlerine gözyaşı yerleşmiş. belli ki hiç çıkmayacak oradan gözyaşları. seviniyorum bir an kendi adıma. ağlayabildiğim için.

    "hadi oğlum gel. gitmemiz lazım" diyor sarışına. gülümsüyor sarışın.

    kadın sarışına alışık sarışın da kadına. belli ki idare ediyorlar birbirlerini uzun zamandır.

    "kusura bakmayın. oğlum için" diyor kadın. biraz mantıksız bir cümle. hisseder gibi oluyorum.

    "yok önemli değil" diyorum.

    yine geniş bir gülüşle bana bakıyor çocuk. bu sefer üzülüyorum kendi adıma. böyle gülemediğim için. "görüşürüz" diyor, yalnız bırakıyor beni koltukta. koltuğun rengi de krem. kızların montunu giymiş üstüne. hava soğuk. fark etmemişim.

    şimdi... sadece diyorum ki.. ben senin gibi değilim. beni kendinle bir tutma. senin canını yakmayan şeylere kıyısından köşesinden beni de dahil edip canımı yakma. ben... o kadar cesur değilim. güçlü değilim. senin gibi değilim işte. değilim.

    batırma o bıçağı. kanasa da kanamasa da. yapma işte.
    4 ...
  14. 156.
  15. rüyam da sürekli dayımların evine gidip orada ki bakkala gidip ondan yarım ekmek arası kaşar,salam alıyorum çok ilginçtir geçen gün yine gördüm aynı rüyayı lan diğer sefer sade kaşar almıştım bu sefer karışık yaptırayım dedim.
    0 ...
  16. 157.
  17. Yer Paris, Eyfelin üstü. yağmur yağarken kahve içip notebook'um la sözlüğe entry giriyorum.
    0 ...
  18. 158.
  19. bu gecede klismos klismos diye sayıklarken sesime uyandım. yani tamam bugun sınav vardı ve klismos yunan mobilyasının en önemli sandalyesiydi. mısır oyledir roma soyledir diye içimden geçiriyordum zaten butun gece.
    sonuç olarak sınavda çıktı hepicii.

    ondan önce ki akşamda habire konuşmusum ben monolog halinde hamlet b.. yemiş yanımda. odadaki herkes kalkmış başımda duruyordu ben uyandıgımda.
    kafayı sıyırmışsınız bakışları vardı hepsinin gozunde. şimdilik konusuyorum ilerde yurumeyide planlıyorum.
    1 ...
  20. 159.
  21. dün gece fazla call of oynamaktan dolayı gördüğümü düşündüğüm rüya şu şekilde gelişir: şimdi biz 3 arkadaş bizim orada sahilde yüzüyoruz bizim yüzdüğümüz sahilin tepesine helikopterlerle fbı ajanları iniyor denizin içinde içine şeytan girmiş bir kız varmış amerikalı ibnelerde üstlerine çok vazife gibi denizi bombalıyorlar kızı öldürmek için bizde orda yüzüyoruz tabi silah sesini duyunca ben yukarı bakıyorum ve verdiğim tepki müthiş:
    -ne yapıyorsunuz lan aqdum çocukları
    bu ne lan bu nasıl tepki sonra kız aramızdan çıkıyo felan bunu paketleyip götürüyorlar ama kızın içine birşeyler kaçmış çok belliydi yani.
    0 ...
  22. 160.
  23. 30 civarında kapalı şemsiye gördüm. rüya tabirlerine göre yeni işler demekmiş. götlerinden atmadılarsa sevdi ben bu rüyayı ;)
    1 ...
  24. 161.
  25. rüyamda kendimi sikiyordum. çok korktum sözlük. uyuyamıyorum.
    0 ...
  26. 162.
  27. bir yakınımın evine doğru yaklaşan bir mezar gördüm. en sonunda duvara yapıştı ve orada durdu. uyandım. birkaç gün sonra kendisinin ağır hasta olduğunu öğrendim. 2-3 yıl kadar yatalak olarak yaşadıktan sonra vefat etti.
    sınava girecek olan bir akrabamın elindeki kitabı ve masa lambasını bana teslim ederek 'artık ben bu işi sana bırakıyorum.' dediğini gördüm.(aslında daha denemek için şansı vardı ve bırakmaya niyeti de yoktu) 6-7 ay sonra rüyamdaki sözü bana söyleyerek denemekten vazgeçti. ***
    0 ...
  28. 163.
  29. danseden sütyenler gördüm sözlük. ne lan bu?
    1 ...
  30. 164.
  31. noraliya icin sudur ; *
    mezarliktaydim ama toprak yoktu. mezarlarin ustu de mermerle kapatilmisti yerler duvarlar bembeyaz mermer...
    genis bir yer degil dar koridorlar var. ama buyuk oldugunu biliyorum. bu mezarlarin uzerinde cok fazla yukselmeden ucuyorum. hafiften korkuyorum ama yere inmeyi dusunmuyorum yada inemiyorum. her sey cok enteresan.
    olecek miyim doktor
    1 ...
  32. 165.
  33. taksinin 7.5 tl'den açıldığını gördüm bu gece. hayırdır inşallah.
    4 ...
  34. 166.
  35. deniz baykalın kuranı kerim dağıtmasıdır..
    2 ...
  36. 167.
  37. rüya görmenin kendisi çok enteresandır. tasavvufta rüya görmemeden uyumayı küçümserler, "hayvan sıhhati" diye vasıflandırırlar. yavuz sultan selim, yaveri hasan can'a bir sabah şöyle der:
    - ne rüya gördün, gel anlat.
    + rüya görmedim hünkarım!
    - rüya görmeyecekseniz, niye uyuyorsunuz ki?

    bu anlamda yıllar önce gördüğüm bir rüya: önüme bir kağıt uzatılıyor ve kağıtta şöyle yazıyor:

    - yavuz sultan selim'in gelmiş geçmiş bütün krallar arasında binbir üstünlüğü vardır!

    uyanıyorum. bu üstünlüklerin ne olduğunu henüz bilmiyorum. çünkü araştırdığım bir konu değil. rüyayı gördüğüm dönemde düşündüğüm bir konu da değil.

    galiba araştırmalıyım ve rüya bana bu söylemek istiyordu...
    4 ...
  38. 168.
  39. özellikle erkek kesimin bazılarını anlatmaktan çekineceği rüyalardır.
    0 ...
  40. 169.
  41. beeyle insepşın gibi bişeydi. *
    1 ...
  42. 170.
  43. külüstür bir mobiletle anne-baba-kendim şehirler arası yolculuğa çıkmak.

    havada giden araba kullanmak. (bkz: hery potter misali)

    kimi zaman rambo filimlerini aratmayacak rüyalar.

    v.s.v.s.v.s.
    1 ...
  44. 171.
  45. yolda giderken bir kız çıkıyor karşıma. ilk önce tanıyamıyorum. sonra annemin halasının kızı olduğunu anlıyorum. elinde bir tasma ve tasmanın ucunda bir aslan! kızda hiçbir tedirginlik yok, sanki bir süs köpeği var tasmanın ucunda. sonra aslanı bana salıyormuş gibi yaparak beni korkutuyor ve bundan keyif alıyor...
    0 ...
  46. 172.
  47. sims oynayanlar bilir. sims'te eve sarı bir okul otobüsü gelir evin öğrencisini almak için. hem de kocaman koskoocamaan bir şey. sen kalk o hayvanımsı aracı rüyanda gör. ulan ne alaka? gelmiş beni okula götürecek. gidiyorum mal gibi altına giriyorum sarı otobüsün. arkamdan da babam "sul suuul" ** diyor.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük