john lennon'un ben ve arkadaşımın yanına gelip "çocuklar sizin dünyayı kurtarmanız lazım" demesi ve arkadaşımın "tamam mına koyim" şeklinde tepki vermesi bana baya enteresan gelmişti gördüğümde.
rüyadaysanız eğer ulaşılamayacak şey yoktur aslında.
johnny depp le sevgiliyiz bir keresinde.
bir akşam üzeri eğlenmek için bara gidiyoruz barın kapısında konuşurken benim hiç sevmediğim bir kız çıkageliyor.
kız ne yapıyor hatırlamıyorum ama birden tartışmaya başlıyoruz. tartışma büyüyüp, kavgaya dönüşüyor, bende normal olarak kızı bir güzel benzetiyorum. *
dövüyorum ama nasıl sinirliyim, öyle böyle değil, hırsımı alamıyorum, içimde bir volkan var ve patlamak bilmiyor sonra kafamı kaldırıyorum ve sevgilim olan johnny i hatırlıyorum, etrafıma bakıyorum ki etrafımda da yok.
artık o tırsak ifadesini sığınarak bir yere mi kaçtı ne yaptı bilmiyorum ama birde onun orda olmayışına, ben o kadar sinirliyken yanımda bulunmayışına sinirleniyorum.
o sinirle bir iki arkadaş karşıma çıkıyor biraz muhabbet edip yürüyoruz. giderken aşağı tarafta bir film çekimi var setler kurulmuş, başrol oyuncusu da johnny. allah sen misin onu gören.
dip ayrıntı: https://galeri.uludagsozluk.com/r/43918/+
üzerine bir beyaz gömlek, altında tıpkı linkteki gibi bir kumaş pantolon ve pantolon askısı var, saçlarda aynı linkteki gibi. ed wood filmini çekiyorlardı herhalde. *
neyse onu görünce tepem yine atıyor zaten hali hazırda varolan sinirimi de alıp tam çekim sırasında seti basıyor ve yanına yaklaşıyorum. başta johnny olmak üzere herkes şaşırmış durumda.
sen beni o halde bırakıp nasıl sete gelirsin bakışını fırlatıyorum önce, ardından gömleğinin iki yakasından tutuyorum, bir hışımla kendime çekiyorum. * çektiğim gibi bir kafa gömüyorum ki tam alnının ortasına, görmelisiniz evlere şenlik.
neye uğradığını şaşıran johnny nin yakasını tuttuğum gibi de bırakıyorum ve sinirli bir hıh yapıp ordan da rüyadan da ayrılıyorum.
o gün bu gündür johnny rüyama gelmez, çok pişmanım. affet beni.
güne tam bir göt gibi başlamama sebep olan rüyadır. rüya da eski sevgiliyle barışılmıştır. lakin tam bu esnalarda 3. tekil şahıs devreye gireeerr ve eski sevgilinizin yeni sevgilisi olduğu öğrenilir. sevgili hem eski sevgilidir, bir de utanmadan başka sevgili yapıp sizi de oyalamaktadır, hatta açık bir şekilde iki kişiyi aynı anda idare etmektedir.
uyandığınızda bir süre gerçek mi rüya mı anlayamazsınız
eski sevgiliyle ilgili görülen rüyalar bir bir çıktığı için, bu rüyayı da beklersiniz gerçek olsa da alsam boyumun ölçüsünü diye.
düdüt: rüya gerçek çıktı. boyumun ölçüsünü aldım. *
sözlük yazarlarının yeni gördüğü rüyaları halka arz etmesidir. daha fal bakıcaz efenim acele etmeyiniz.
mesela ben çok sanal bir rüya gördüm. efenim artık call of duty mi desem, operation flashpoint mi desem öyle bir yerde buluyorum kendimi. komutan felan var önümde. saçmasapan emirler veriyor. tabi er olduğumuz için mecburiyetten yoksa sivilde ağzını burnunu kıracağım bi tip. neyse efendim yürü yürü bitmiyor yollar. birden önümüze düşman tankları çıkıyor. artık o göt korkusuyla nasıl kaçtıysam, annem uyandırıyor mevzuya. lan rüyaymış ya lan.
Efendim, hoş güzel bir o kadarda saçma rüyalardır.
Dün itibariyle gördüğüm rüyamda, memleketim olan K.maraş'ın Göksun ilçesine atlas okyanusu gelmişti. bende yüzerek amerika kıtasına geçmeye çalışıyordum.(saçmalığı kes)
yaklaşık 30 kişilik bir çetenin, geleceğe dönüş filmindeki beyaz saçlı adamı kaçırmasına engel olmaya çalışıyordum. müzeler, labirentler derken olmayan hamsterımın 7-8 tane yavru yapıp kafeslerine sığamadıkları için dertlenmemle bitti.
çok ilginçti lan, hala anlam veremiyorum...
eski sevgilimin tüm kankişleri bir evde toplanmışlar kızlar, erkekler daha çok kızlar ama vs. biraz büyük bir ev, odaları var. oturma odasında koltukta oturuyor birkaçı bi şeyler konuşuyorlar eski sevgilim ve ben hakkında ama eski sevgilim o ortamda yok. içime bir sıkıntı geliyor bir anda, aman tanrım nasıl bir iç sıkılması anlatamam. o an eski sevgilimi bulup oradan çıkmak istiyorum ama kendisini o evde bulamadığımdan sadece aramakla kalıyorum.
uyandığımda sanki bir yakınım ölmüş gibi üzgün ve mutsuzdum, kötüydü sözlük ya...
sınıftayım ama sınıf karanlık dil ve anlatım hocası geliyor. 8 sayfalık bir yazılı kağıdını veriyor önümüze. hadi yazılısınız diyor. hocaya itiraz falan ediyoruz. olmaz böyle falan filan diye fakat çat kapı müdür geliyor. sınava başlıyoruz ama zifiri karanlık arkadaşın telefonuyla görmeye çalışıyorum soruları. bende de telefon var fakat arkadaşımın telefonu çıkarmasına rağmen ben müdürden korkup çıkarmıyorum nedense.
abi çok sinir oldum bu rüyaya ne biçim iştir. çok stresliydi, rüyamda tam 8 sayfa soru çözmeye çalıştım.
Her zaman takıldığım bilardo salonundaki top sakallı bir büyüğümü türbanlı ve yanında kendinden kısa boylu çok zayıf çingene esmeri pos bıyıklı bir adamın koluna girmişken görmek *
ben eskiden düzenli sıralı rüya görürdüm ancak bir beyin tramvası atlattıktan sonra veda ettim rüyalarıma umarım bu gece eskisi gibi güzel rüyalar görecek bir uyku uyurum.
antalyaspor formasıyla fenerbahçeye karşı maça çıkmak.* üstelik son dakikalara girilirken 4-1 önde olmamızın da verdiği gazla ileri çıkmam* ve messinin bir asistimi yemesi**. ayrıca 95. dakikada savunmanın arkasına atılan derinlemesine bir topa deli gibi koşup bir türlü mesafe katedemedğim için son anda yetişmem ve topa dokunur dokunmaz uyanmam.*
bazen uyanıldığında bu ne biçim hikaye böyle diye düşünülmesine neden olan ruyalardır.
hanımın çiftliğini aratmayacak mizansen içinde, sözlüğün burjuva yazarlarından birine ev gezdiriyordum. o sıcakta üzerinde deri mont olan, deri de değil suni deri, mös mös kokan, kendisine büyük iş adamı süsü veren emlakçılardan biriydim. hanımefendi burası tam size göre dediğim bilmem kaçıncı evde yine aynı tepkiyi alıyordum:
-burası mı?
ayy ben burada mı oturacağım?
bu duvarları nemli, bu kaloriferleri yanmayan evde!
bu odaları manzarasız, döşemeleri gıcırdayan evde.
bu ara sokakta öyle mi? bu kırk milletten, kimin ne idüğü belirsiz insanlarla dolu pespaye sokakta mı oturacağım ben deyip kuzu derisi eldivenlerinden tekini çıkarıp nemli olan avuç içini hışımla vinylex montumun koluna sildi, sert bir bakış atıp çekip gitti artiz!