sözlük yazarlarının rezil olduğu anlar

entry256 galeri1
    56.
  1. lisedeydim...

    okula servis ile gider gelirdik ve ben hep en ön koltukta,şoförün yanında otururdum.

    bir gün yine okula servis ile geliyordum ve yerim aynıydı.servis okulun içine girmişti.bir baktım kapının orda kız arkadaşım var.allah'ım nasıl havaya girdim öyle?

    bir an kendimi karizmatik,yakışıklı ve hayranları olan birinin arabadan iniş sahnesinde buldum.

    arabadan tek hamle ile indim ve kız arkadaşıma karizmatik bakışlar eşliğinde kapıyı sert bir biçimde kapatayım derken kız arkadaşımın gülmesi ile arkamdan bir feryadın kopması bir oldu.

    meğer o sertçe kapattığım kapı yanımda oturan ve aynı anda indiğimiz arkadaşımın yüzünde patlamış...iyi mi?...
    7 ...
  2. 55.
  3. umumi bir yerde, tuvalletten pantolon paçaları katlanmış halde, sallana sallana çıkmak.
    2 ...
  4. 54.
  5. Bir üniversite etkinliği sırasında halay esnasında ilk aşkla karşılaşmak.
    Fena, terlisin, kızarmışsın hepsini geç tepiniyorsun kafayı bir çeviriyorsun hobaaa..
    toparlanacak bir kısmı da yok.
    ertesi gün tekrar karşılaşıldığında kafayı çevirmek zorunda kalmaktır.
    4 ...
  6. 53.
  7. iş yerinde tuvaletteyim.
    içinde bulunduğum tuvaletin kapısı tak, tak çalındı.
    ben 'gir' dedim.
    tuvalette işim bittiği halde bir süre kaldım.
    10 ...
  8. 52.
  9. 51.
  10. karanfil sokağın merdivenlerinden çıkarken, topuklu ayakkabın merdivene takılıverir, ayağından fırlar hevesin kaçar.. sen almaya çalıştıkça daha da aşağılara düşer moralin bozulur. daha fazla rezil olmadan alıyım, giyiyim, uzaklaşıyım ordan dersin, adamın biri 'ablaya yardım edin' diye bağırır, tüm başlar size çevrilir, o an ölürsün..
    6 ...
  11. 50.
  12. 2 ay önce şubat ayı başlarında soğuk bir günde dubai fashion week 2012 de çıkacak bir markanın castingi istanbul' da yapıldı. bende bi heyecanla gittim tabi. buraları kısa geçicem. onlarca iyi modelin arasından armani vb. markalarının türkiye yüzlerinin olduğu castingde seçildim. eve heyecanla dönüyorum sokakta yürürken cool cool 'have a nice day' (bon jovi) söyleyerek gidiyorum. neyse sonra otobüs durağına geldim. telefon çaldı benim yakın arkadaş o da model. casting nasıl geçti falan diyor anlatmaya başladım. o sırada bizim oraya giden üniversite otobüsüne bindim. arkada 2 li 2 li karşılıklı loca gibi koltuklar olur ya işte tam o koltukların 3 ü taş gibi hatunlarla dolu bende castingden çıkmışım şıkım, en yakışıklı halimleyim falan gittim yanlarında ki boş koltuğa oturdum telefonla konuşmaya devam ettim. kızlarda beni dinlemeye başladı. diyorum "armaninin yüzü falan vardı ya almadılar onu beni aldılar. jüri yabancıydı çok beğendiler yürüyüşüm ve pozlarıma hayran kaldılar. martta gidiyorum dubai fashion week e dubai den bişey istersen getiririm." falan diyorum. sonra konuyu ünlü modacılara çekiyorum ya bizim cemilin defilesi olacakmış çağırdı gidicek misin sen? sen gidiyorsan gelim yoksa gelmiyim." falan bi havalardayım ben. ulan meğer konuşmanın yarısında gerizekalının telefonu çekmediği için konuşma kesilmiş. ben farkında değilim tabi konuşmaya devam ediyorum. arkadaşım tekrar aradı beni telefon kulağımda ben konuşurken bi çalmaya başladı. olmaz olsun böyle bir rezillik kızlar yerlere yatıyor ben telefona mı cevap verim, yerin dibine mi giriyim, telefonda ki arkadaşıma mı küfrediyim bilemedim. telefonu açtım konuşmaya başladım: "olum, ne zaman kapattın telefonu?!" arkadan kızların kahkahaları gelmeye devam ediyor. arkadaş "abi hat kesildi. hemen aradım. ne o kız sesleri falan nerdesin?". bende: "olum bende konuşuyorum hattın kesildiğini anlayamadım." falan filan dedim. kızlar tabi inanmadı ben doğru söylerken 'kapalı telefonla konuşup kolpalayan mustafa sandal ın yakalanması' durumna düştüm. kızların arasında yarım saat boyunca kıpkırmızı ter içinde yolculuk etmeye devam ettim kızlar yarım saat hiç durmadan güldüler hatta bi ara taklidimi yaptılar. utangaçlığı geçtim artık insan orda ölsem yeridir diye düşünür. öyle işte.
    9 ...
  13. 49.
  14. kaleiçinde başıma gelmiş anlardan biridir. arkadaslarla bira alınıp yat limanına inilir ,denize karşı biralar yudumlanır. bu bünye 6 tane içmiştir ve yeteri kadar çişi gelmiştir.
    arkadaş:- ben:+

    +aha wc var şurda şu çantamı bi tutun ben geliyorum
    -tamam

    wc ye girilir bi güzel rahatlanır.tam çıkarken wc görevlisi pardon hanımefendi parayı unuttunuz der.bu zatın o zaman aklına gelir çantayı arkadaslarına bırakmıstır. durumu acıklar ve beklemesini, parayı getirecegini söyler.

    +hacıı bozuk para versenize wc paralıymış
    -lan oglum çıkmışsın işte ne parası
    +ayıp olur lan
    -bişey olmaz gel gel topuk

    bu konuşmadan sonra yola devam edilir. baya yol alınmıştır tam kaleiçinin o yokuşları çıkılırken bir ses duyulur "hanfendii hanfendi",evet wc görevlisi ta ordan peşime düşmüştür,o kadar insanın içinde hanfendi madem işiyosunuz, sıçıyosunuz niye paramızı vermiyosunuz der bagırarak.ne yapacagımı bilmez halde arkadaslara bakarım beni kurtarın diye.

    -ohaa 1 milyon lan onu da mı vermedin? dur abi al şu parayı kusura bakma yapmış bi eşeklik
    wc görevlisi; "tamam kardes sagol, namus kalmamıs bu ülkede " diyerek gider. tabi ben arkadasımın yaptıkları üzerine şok geçiririm ve kaleiçinden saat kulesine kadar arkadaşı kovalarım.

    --the end--
    22 ...
  15. 48.
  16. anlatılmaz yaşanır denir ya aynı öyle benim rezilliğim.
    arkadaşlarla grup halinde konsere gittik gitmez olaydım, zaten malım ben ne diye dinlemediğin bir grubun konserine gidersin ki tarzım değil ne yapayım. tamam dünyaca ünlü bir grup "scorpions" seveni can atıyor gitmek için, ama ben hoşlaşamadım bir türlü, her neyse gittik konsere. hıncahınç dolu insanlar çıldırmış gibi basbas bağırıyor, hadi dedim bende biraz bağırayım ama bitmek bilmiyor yaklaşık 4 saat sahnede kaldılar.
    o ara ben bağırmaktan daha doğrusu anırmaktan yorgun düşmüşüm, böyle bir içim geçer gibi oldu uykum var anlıyorum salak ben olduğum yere çök bir güzel uyu. "scorpions" konserinde uyuyabilen ilk insan olarak muhtemelen tarihe geçtim. aylarca gülmek için malzeme oldum.
    9 ...
  17. 47.
  18. eski sevgilime hiç güvenmediğim bir zaman arkadaşıma "gir şuraya da * bir bok var mı yine görelim, ağzına sıçtığımın x'i. kızım bu defa da bir şey görürsem....*" bu mesajı attığımı sanarken sevgilime attım.
    bir şey olmadı "hahaha gerizekalı" dedi gülüştük.
    ama hiç öyle utandığımı hatırlamıyorum, mesaj gitti ben engel olamadım.
    5 ...
  19. 46.
  20. daha dün başıma gelmiş bir andır.
    izmit' de yürüyüş yolunda arkadaşla yürüyoruz. bir genç yanaştı "ateşiniz var mı? " diye sordu. sigara içmediğimizden dolayı yanımdaki arkadaşım yok dedi. benimde uzun süredir cebimde kalmış bir kibrit kutusu vardı ve çocuğa yönelip şu soruyu sordum "ateş yok ama kibrit var olur mu?". o an böyle bi duraksadım.* kendi kendime "ne dedim lan ben" diye sordum. çocuğun suratına baktım şaşkın şaşkın bakıp "oolur kibritte olur" dedi. son olarak artistliğimi de yapıp "ben kullanmıyorum nasılsa kutu sizde kalsın" dedim. sıçmıştım bi de bu artistliğimlen iyice sıvamış oldum. kesin arkamdan konuşup dalga geçmişlerdir.
    6 ...
  21. 45.
  22. askerde, acemi birliğindeyken.
    bölük komutanı gelmiştir içtima durumunu öğrenmek için.

    komutan: günaydın.
    bölük: sağol.
    komutan: nasılsınız?
    bölük: sağol.
    komutan: sizde sağolun.
    ben: sağol!!!!bir!bir!!

    ben kaptırmışım sağolda sağol diye, sağollaşmaya geldik sanki.
    (bkz: uludağ sözlük asker sağollaşması)
    12 ...
  23. 44.
  24. dolmuştan inerken düştüğüm an, bildiğin düştüğüm, yere boylu boyunca uzandığım andır. kötü yanı ben düşünce dolmuş gitmedi baya ben kalkana kadar bekledi, arkama baktığımda bütün dolmuş yarıla yarıla gülüyodu arkamdan.
    *
    4 ...
  25. 43.
  26. 42.
  27. dolapta sevgili saklamak,daha rezil ne olabilir ki.
    5 ...
  28. 41.
  29. Derste telefonun çalması. ya da elindeki telefonu yere düşürmek ve hocanın telefonla oynadığını anlaması.
    2 ...
  30. 40.
  31. hayatımdır. övünülecek hiçbir yanı yok. geldik gidiyoruz. yazımın bu kısmında kendimi övmem gerekiyor ama ben bir yavşağım.
    2 ...
  32. 39.
  33. uludağ sözlük yazarlarının başından geçen kahkahaların koptuğu, alayların sıraya girdiği yüzün kızardığı, rezilliğin diz seviyesine ulaştığına anlardır.

    örneğin zat-ı şahanemin topu önce yakındaki potanın deliğinden geçirip hemen yanındaki potaya basket atmaya çalışan arkadaşıma onu öyle sok bi de bana sok demişliği ve eşşoğleşşeğin bin defa deneyerek bunu yapmışlığı vardır. bunların üniversite kampüsünde otuzdan fazla kişinin tanıklığında yaşanmasıda cabası.**
    canlandırma: http://imageshack.us/photo/my-images/806/adszhe.jpg/

    yine şahsımın didim-altınkum plajında ingiliz bir bağyana kur yaparken kızın babasından dayak yemişliği vardır. hayatımın deparını atmasam sadece sahildekilere değil posta'nın üçüncü sayfasından tüm türkiye'ye rezil olabilirdim.

    (bkz: topuğun göte değmesi)
    4 ...
  34. 38.
  35. dun aksam porno izliyordum cavus direk gibi olmustu o sirada biri geldi ayaga kalkmak zorunda kaldim.resmen cadir kurdum
    6 ...
  36. 37.
  37. elbisemin arkasının külotlu çorabımın içine girmesi.
    8 ...
  38. 36.
  39. shakira bile çatır çatır sıçıyorken, yaptığımız ufak hatalardan dolayı rezil olduğumuzu aklımızdan geçirmememiz lazımdır. rezil olunan bir durum yoktur yani.
    4 ...
  40. 35.
  41. annemin arkadaşı geldi eve. sohbet ediyorlardı. ben hoş geldiniz dedim ama o kadar dalgındım ki kafam kim bilir nerde. annem bakkala gönderdi. döndüğümde kadına yine hoşgeldiniz demem mi. kadın garip garip baktı bana ben de durumu anladım ve yerin dibine girdim resmen.
    6 ...
  42. 34.
  43. hoşlanılan kıza mesaj atılır. senle konuşmak istiyorum, yarın şu yere gelme şansın var mı diye. gece 23 sıralarında atılan bu mesajın geri cevabı gece 4 lere kadar beklenilir. telefon başında uyuya kalınır. sabah 9 da kalkılır. yine mesaj yok. akşama kadar ders çalışılır; fakat bir yandan dikkat telefondan gelecek haberde. 2 gün mesaj beklenir ama yanıt bir türlü gelmez. sabah uyanıldığında telefonda mesajın geldiği görülür. 'kusura bakma, mesaj atmak anca aklıma geldi' cevabıyla yıkılır mesaj bekleyen. meğerse bir mesaj kadar değeri olmadığı öğrenilir. ve yaklaşık 1 hafta olmasına rağmen hala bu olay aklından çıkmamaktadır. ayrıca bu kız hala yüzüne gülebilmekte sanki olay hiç yaşanmamış gibi davranabilmektedir. adama koyan nokta da budur.

    edit= kendi kendine rezil olmak işte.
    10 ...
  44. 33.
  45. ulusoy* outlete gidilir. kocaya bir adet pantolon beğenilir. tam alınacakken görevli kız kampanyadan bahseder: "yeni sezon ürünü alana şuradaki tişörtlerden biri hediye." hepsi birbirinden rezil olan tişörtlerden bitane beğenilmeye çalışılır, aranır taranır, aranır taranır, sonra başka görevli gelir: "pardon, o pantolonlar kampanyaya dahil değilmiş."
    söve söve kasaya gidilir, kasadaki arkadaş "bi tişört alabilirsiniz" deyince başlanır çemkirmeye: " aaa bi karar verin ama ya, her kafadan bi ses, biri alabilirsiniz diyo biri alamazsınız diyo, cık cık!!"
    sonradan öğrenilir ki, bu son arkadaş mağaza işletmecisi ve de bizimkilerin liseden sınıf arkadaşıymış, kampanyaya dahil olmasak da bize jest yapmak istemiş. bi de güzel haşladım adamı yav.
    11 ...
  46. 32.
  47. 5 li priz çoklayıcısı almak için evimin altındaki markete taraftar pijamamla indiğim, geri eve çıkmaya üşendiğim, prizi bulamayınca tüm cadde esnafını gezdiğim andır.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük