babamın özene bezene aldığı gümüş çakmağı, bir anda aklıma gelen bir komutla, hala hatırlıyorum o hissiz an'ımı, aniden tuvaletin penceresinden kapıcının evinde denk düşen boşluğuna attım.
babam, o kullanmaya kıyamadığı, kutusunda sakladığı çakmağı yerinde bulamayınca,
-burda çakmak vardı, gördün mü kızım
- .... (saklandığı yerden çıkar) ıııh. hayır baba.
tekrar tekrar sordu. kızmamak için tutuyodu kendini.
kızsa, pişmanlık olarak kalmazdı aklımda eminim. ama yazık adama ya, ne biçim çocukmuşum. 4-5 yaşlarındaydım.
ilk maaşımla, ona o gümüş çakmaktan alıcam. söz baba.
of şu an ölmek istiyorum sözlüüüük!! bana burs çıkmış ve benim haberim bile yok. okulda panoya asılan isimde, rektörlük bursu çıkmış ve benim bundan haberim yok. senet tarihi en son geçen haftaymış... merak ediyorum şimdi ölsem çok mu koyar, her ay 240 milyon geri ödemesiz parayı harcamaktan...!!
ooofff!!
dün minibüste en arkada oturuyorum. durağa yanaşınca minibüs camdan bir kızın bana baktığını gördüm. güzel kızdı diye düşünürken kız bindi minibüse. bana bakarak hemen önümdeki koltuğa oturdu. arada dönüp bana bakıyordu ama ben aldırmıyordum. ineceği sırada da uzun uzun baktı, belki de benim de inmemi bekledi ama ben inmedim sözlük. allah belamı versin... niye inmedim hacı ben? pişmanım hem de çok... bugün aynı saatte aynı yerde minibüse binip aynı koltuğa oturdum, belki gene karşılaşırız diye ama nafile...
hayatımda çok fazla pişmanlığım olmasa da bir tanesi var ki her gün çekiyorum.
gidiyorum bir lokantaya/fast food mekanına* gözü dönmüş bir biçimde ne bulursam alıyorum. oturup yemeye başlıyorum. dakikalar geçiyor ve ben yavaş yavaş şişmeye başlıyorum. biraz daha zaman geçiyor ve ben artık vücudumdaki bütün deliklerden patates püresi çıkarabilecek kıvama geliyorum ve mecburen bırakıyorum. tabağımda da yenmemiş bir şeyler hep kalıyor. istisnasız.
buraya kadar okuyan kişi muhtemelen pişmanlığımın 'keşke almasaydım o kadar şeyi' şeklinde olacağını düşünür, ama hayır öyle değil.
benim pişmanlığım tekrar acıkmamdan itibaren başlar. aklıma hep bıraktığım şeyler gelir ve 'keşke onları da yeseydin lan' diye triplere girerim. hayatım zindan oldu bu yüzden, artık dışarda yemek yiyemiyorum.