karanlık. olmayan şeyleri uyduruyorum. saçma sapan şeyler görüyorum sanıyorum orada olmadıklarını bildiğim halde. arkamdan biri geliyormuş gibi hissediyorum. bir ara şu ümraniye sapığının olduğu yıllarda karanlıkta onun robot resmini görürdüm, istanbul'da bile oturmuyorduk üstelik. hiç değişmedim aradan yıllar geçti artık onu görmüyorum ama hala koridorun lambasını kapatınca koşarak gidiyorum odaya.
hayatım boyunca hep sezgilerime güvenmişimdir. uçuk kaçık şeyleri tutturma yüzdem fazlaydı. mesela; rulette herhangi bir sayıya inanıp 5 10 lira basmak, futbolcunun penaltıyı kaçıracağını, birinin evet veya hayır diyeceğini vb. daha çok şey.
gelin görün ki, az önce 29 nisan 2014 te öleceğim içime doğdu. nasıl bir gerilimin içindeyim şu anda anlatamam. en iyisi bu düşünceyi unutabilmek, eğer mümkün olabilirse.