ben çok küçücük birşeyden korkuyorum. hamam böceğinden. aslında korkma değilde tiksinme. işin en kötü tarafıda kız arkadaşımla evdeyken görünce tüylerim diken diken oluyo. küçücük hayvanın karşında saygı duruşuna geçiyorum. ne karizma kalıyo ne başka bişe.
metro ya da tramvay beklerken, trenin yaklaştığı an arkamdan birinin beni raylara doğru itmesi. bu yüzden tren yaklaşırken hafiften çaktırmadan arkama bakar ve raylardan bir miktar -güvenli olabilecek kadar- uzaklaşırım.
karanlıkta uyumak. bir yerde bir ışık yanmiyorsa uyuyamıyorum elimde değil. es kaza gece uyandıysam ve elektrikler kesilirse, oturup kara kara düşünüyorum ya sabaha kadar gelmez de uykusuz kalırsam diye.