pastırma yatağında sütle tatlandırılmış peynirli omlet; van'dan otlu peynir, kars'tan gravyer, erzincan'dan tulum çanakkale'den ezine peynirleri; gemlik ve marmaris'ten iri etli hafif siyah zeytin ile yeşil zeytin; kayseri'den, antrikot etinden yapılma tuzu/baharatı kararında ve makinayla değil, bıçak vasıtasıyla elle dilimlenmiş pastırma; iyi baharatlanmış, çok olmamakla birlikte hafif kurumuş kasap sucuğu; mis gibi kokulu, tam zamanında olgunlaşmış ve dalından yeni koparılmış çeri domatesleri ile salatalıklar; trabzon'dan özenle getirtilmiş kahvaltılık tereyağı; rize'den binbir çaba ile getirtilmiş anzer balı; afyon'dan manda kaymağı; ege'nin taptaze havası katılarak kaynatılmış enfes kokulu meyve reçelleri; katkı maddesi kullanılmadan özel olarak mayalanmış, fırından yeni çıkarılmış taptaze, sıcacık köy ekmeği; bergamut ile kokulandırılmış, seylan ile renklendirilip buruk/acı bir tat verilmiş 20 dk kadar demlendirilmiş siyah çay..
ya da;
iki tane poğaça ile bir büyük boy çay..
kahvaltı sofrası diyorsun bre acımasız.. hangi ara sofra kuracağız da kahvaltı yapacağız güzel güzel.. sofrayı değil, anca hayalini kurarız*..
Ogluma yedirmeye calıstıgım yumurtanın ucu, aynı sekilde peynirinin kenarı ve icini yedigi ekmegin kabugu. Anne olunca, bir de calısınca ne kahvaltısı, o yesin ben doyarım.
