bugün

itiraf edecek itirafım yok oturup ağlamalı mıyım?
itiraf ediyorum.
hayatım öyle karmaşık ki bir gün iyi hissederken bir gün kötü hissediyorum. ancak annemin ölümünden bu yana pozitif bir duygu hissetmekte zorlanıyorum. mesela onunlayken olan sıcaklığı asla bulamadım. zaten umutsuzluk, öfke ve can sıkıntısı ruhuma yapıştı kaldı, bir türlü kurtulamadım. bomboş ve anlamsız bir hayat yaşadığıma inanıyorum. yıllarca uğruna mücadele verip ulaşamayacağımı anlayınca bıraktığım hayalleri başkalarının yaşamaya devam etmesi hem canımı sıkıyor hem beni çok üzüyor. beni görmezden gelmek için yarışan kadınların başkalarıyla sohbet, flört ve seks için kolayca yakınlaşması kanı beynime sıçratıyor. bir ailemle aram iyiydi bugün de babam bana kızdı daha kötü hissettim. acı çekmeyeceğimi bilsem hayatıma son verebileceğim düşüncesinden bir türlü kurtulamıyorum. öyle şeyler tecrübe etmeliyim ki bu düşünce gitsin. galiba bu boşluk uzun süre bana hakim olmaya devam edecek. olsun, dayanmaya çalışırım. yeter ki insanlar her şeyin çözümü olduğunu düşünüp bilindik ve bomboş tavsiyeler vermesin. yapacak bir şey yok, bu anlamsızlık sürecinde yuvarlanıp gideceğim. ama başta kadınlar olmak üzere insanlara olan haklı kırgınlığım devam edecek. çok kırdılar beni.
görsel
Yine kafam güzel oldu mk, evet..
Alkole de ara verdim ama canım Acayip rakı çekiyor Emenike! Bugün bi çılgınlık yapıp belki rakı içebilirim, evet..
itiraf ediyorum;

Yavsaklardan gına geldi...

Evet.
itiraf ediyorum her şey çok boş geliyor.
artık kadına tahammül edebildiğim tek yer yatak. bana da sadece yatakta tahammül edecek kadın arıyorum. beni paçavra gibi kullanıp atsın.
insanlardan nefret ediyorum,ama tek başıma da canım sıkılıyor.
Hayatımda hiç yeşil gözlü biri olmamıştı. Ama ben hep yeşil gözlere yazılmış şarkıları dinlerdim... Meğer yeşil gözlünün aşk acısını o zamandan çekmeye başlamışım...

Evrene mesaj gönderme olayları gerçektir belki de. Buna başka bir açıklama bulamıyorum.
kimsenin sevdiği olamadım aşırı içedönük ve asosyalim belki de ondan. bu durumu pek takmıyorum çünkü ben de kimseyi peşinden koşacak kadar sevemedim kimse de bana koşmadı haliyle. neşeli değil alaycıyım ve biraz sevimsiz biriyim aslında. evlenmeyi zaten hiç düşünmedim ileride de büyük ihtimalle düşünmeyeceğim. aşk meşk ilişkiler aklıma gelince içimden bir ses oğlum sen o işlerin adamı değilsin diyor. bilmiyorum ben çok yabancıyım bende olmuyor aga çok sırıtıyor bir şey eksik bende yok işte. neyse yaş ilerliyor ama yapacak bir şey yok yojsa yok birisi hayat öyle böyle geçiyor.
arnavut ibneler baya ibne oluyor.
insan büyük acılar yaşadıktan sonra bir daha hiçbir şeye üzülmeyeceği gibi aptal bir sanrıya kapılıyor. saçma sapan bir artık hiçbir şey beni yıkamaz böbürlenişi bu. kendine yıkılma şansı tanımak da gücün başka bir çeşidiymiş aslında. öğren öğren bitmiyor benim dersler.
Buraya yazılan itirafları okumayı çok seviyorum kızlar, evet..
telefonları bir kere açmamaya başladıktan sonra bir daha açabilmek imkansız hale geliyor. telefonum her çalışında ekranda yazmasını umduğum hiçbir ismi göremeyeceğimi bile bile bir umut bakıyorum. Allahım beni unuttun mu ya diye sormadan edemiyorum arada. bir doksanlık insan azmanı kuzenimin minicik kedimden korkup sıçrayışına her seferinde öyle şen bir kahkaha atıyorum ki duysanız bu kızın ayağına taş değmemiş bu nasıl bir yaşama sevinci dersiniz. allahım beni unuttun mu ya.
BELLi ETMiYORUM AMA ÇOK ACI ÇEKiYORUM.
Ben bana aşık olunmasından korkuyorum galiba. Şu yaşımda az önce bunu yeni fark ettim.

Aa şoktayım gerçekten.
esrarengiz ve güzel bir kadının ortaya çıkıp bunalımdaki kahramanı kurtardığı filmlerden nefret ediyorum. çünkü gerçek gelmiyor. hayat bana aynı şeyleri yaşatmadı. aşık olduğum bütün kadınların ne kadar hızlı uzaklaştığını fark eden birine romantik ve gerçek dışı filmler seyrettirmek işkence yapmaktan farksızdır. ha sol göğsünde bir kesik açmışsın ha romantik film izlettirmişsin. çünkü öyle bir dünya yok. bırak telefonla aramayı, mesaj atmayı, benim ne hissettiğimi umursamıyor hayalimdeki hiçbir kadın. onları yabancılarla sarmaş dolaş, öpüşürken, mutlu olurken gördükçe benden sakladıkları mutluluktan ötürü onlara öfke ve kırgınlık duyuyorum. ben dürüst filmleri seviyorum. yalansız filmleri... sonunda kahramanın yine yalnız ve kalbi kırık ama suçu çözmenin mutluluğuyla gülümsediği filmleri... çünkü o hayallerdeki kadınlar hep yabancıların kalbine giriyor. hayat bana bunu öğretti. yalnız kalsa da azimle ve sabırla savaşan kahramanları ve onlardan parçalar almayı bu yüzden severim. çünkü onlar daha gerçek, daha yalansız...
Kalp kırılır, hayal kırıklığı yaşanır, insan üzülür. insan zaten kusurlu bir varlıktır. Ama kusurlarımızla da sevmeliyiz kendimizi. Kintsugi sanatında kırılan parçalar altın tozuyla birleştirilir. Ortaya eskisinden daha değerli bir ürün çıkar. Aynı hayat da böyledir işte...

Evet.
Ölüm insan için en büyük ibret alınacak olaydır. Yakın zamanda bir vefat yaşadım ve bu süreç hayattan alabileceğim en büyük ibretlerden biriydi. Hiç birşey artık beynimde eskisi gibi değil.
dün akşam gülerken ağzımdaki çayı püskürttüm bunun abartı olduğunu düşünürdüm değilmiş çok zamansız yakalandım pişmanım.
Kalbim ve beynim farklı kişileri istiyor.

Kalbim halen yeşil gözlü olanın acısıyla dağlanıyor. Diğer kişiye karşı his duyamıyor. Beynim, yani mantığım ise nazik, düşünceli olanı seçmemi istiyor.

Hislerimle, mantığım arasında sıkışıp kaldım. Şu an mantığım ağır basıyor. Ama ben duygularıyla hareket eden biriyim maalesef.
fakirlerden nefret ediyorum.
büyük memeye zaafım var.