bugün

Hafiflemiyor acısı.
Bir anlığına bile geçmiyor sızısı.
Anın seyrine kapılıp gitsem de bir anlığına galerimde bir fotoğraf, telefonumda bir mesaj, aklıma gelen gülüşün, bir hatıran yetiyor burnumun direğini sızlatmaya.

Aşkın en güzelini nasıl yaşadıysam seninle, seni en içimden her şeyimle nasıl sevdiysem acısını da yine en derinden hissedeceğim.
Her şeyimle acı çekeceğim ve bir an bile yokluğunu kabullenip hafifletmeyeceğim.
Bu aşk en güzel duygulara olduğu gibi en büyük acıya da değer .
Seni her zaman çok seveceğim.

görsel
Seçimlerimi yaptım, üzerimden büyük bir yük kalktı.
Bu başlıkta 8binli sayıları hatırlıyorum sanırım. 164bin olmuş. insanların ne çok itiraf edeceği şeyler varmış yada itiraf etmeden duramıyorlarmış.
Az önce birisinden bir anda soğudum.
Ve bu beni bir defa daha rahatsız hissettirdi.
yarın toplu taşımaya kaçak bineceğim. son bir senede maksimum 5 kere falan kontrole denk geldim. onun da 4 tanesinde görevli şöyle bir baktı bilete. sadece birinde elinde cihazla kontrol yapıldı. neyse diyeceğim o ki yarın yakalanırsam isyan ederim amq.
O kadar kırıldım ki, kırılmamış hatta umursamıyormuş gibi davranıyorum. Ama bugün temizlik yaparken iki kere kafamı o dalgınlıkla açık olan pencereye çarptım. Çocuk gibi ağladım. Ağladığım şey canımın acıması değil bu dalgınlığı yaşayacak kadar kırılmış olmamdı.
bir an önce havalar ısınsın yaz gelsin çok erken akşam oluyor sıkılıyorum.
Kız arkadaşım bir kaç ay önce bir defter bir de kalem hediye etti ve; “belki bir şeyler yazarsın” dedi. Defterin ilk sayfasına Cemal Süreya’nın; “Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik’ dizelerini yazmış. Bence bu ilk kez ciddi vakit geçirdiğimiz gün yağmurda ıslanmış olmamıza atıfta bulunduğu için şık bir haraket. ve fakat ben ne zaman bir şeyler yazmak için defteri açsam ilk gökyüzü kelimesine gözüme çarpıyor ve kafamın içinde; “Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır.” cümlesi dönmeye başlıyor üstelik malum şahsın sesiyle! Bu durumda ben tek satır yazamadan defteri kapatıyorum. Adam bir rahat vermiyor anasını satıyım ulan ona bari karışma be!
Canım yanıyor sözlük icimden atamadığım bir sey var ve beni öyle bir muallakta bıraktı ki ne vazgeçebiliyorum ne de umutlandıracak bir sebep bulabiliyorum. 2022 nin son günlerine girerken bir kez daha anladım bana hic iyi gelmedigini. Umarım yeni yıl bana birçok yenilik getirir de eskilerden ne varsa alıp süpürür. Hayat bazen cok acımasız olabiliyor savaşmak için gücüm yok, artık dinlenmek ve bir şeylerin kendiliğinden ayağıma gelmesini umuyorum. Hoş gel yeni yıl lütfen.
Gelmeyeceğini biliyorum ama yine de bekliyorum. Beklemiş olmak istiyorum. Bunu bilerek senin için bir şey yapmış olmak istiyorum sadece...
12-13 Yaşlarında iken arkadaşlarla apartmanın bodrumunda bulvar gazetesi okurduk.
Bir keresinde arkadaş Erotik dergi bulmuş, Onu okuyorduk. Ben heyecandan eve bile gidemedim.
Bu yüzden Bodrumun içine, bir köşeye sıçtım. Leş gibi kokunca birbirimize sövüp dışarıya çıktık.
insanları hiç sevmiyorum ve her gün sevdiğimi söylüyorum büyük ihtimalle bu hesabım ortaya çıkarsa en büyük itiraf olacak benim için.
Şu an oturup hüngür hüngür ağlayasım var. Çok doluyum be sözlük..
işe giriyorum zamanım kalmıyor işsiz kalıyorum zaman çok sıkılıyorum. Napacagim ben ya.
son yolculuk.
Bu aralar feci sınavlardan geçiyorum. Allah'ım sonumu hayır eyle. Dermansız dert verme bir de senden başkasına muhtaç etme çok amin. Sağlığımız yerinde olsun da hepsi gelir geçer.
Fazla hayalperestim. Yaşama dair müthiş bir umudum var. Nereden geliyor bu umut? bilmiyorum. Sürekli hayal kırıklığına uğramam bu yüzden. Akıllanmam ben.
Gökyüzünün karasında kayboluyorum gecelerce.

içimde kanayan bir yara var, nedenini çoktan unuttuğum. Bilmediğim kelimelerim var aklımda yankılanan şarkılar eşliğinde.

Sahi tüm gerçekliğim kendimce, hikayemde sadece.

Bahsetsem dinlenmez, haykırsam bitmez. Ömürlük söylenceler dururken güpegündüz, farkedilmez.

Ya Soluklanmış ruhum, hüznünü umutlara katıp katıp çekmiş kafayı. Tek kelimede hafif sessizlikle..
Sevmek istiyorum sözlük. Ama neyi kimi bilmiyorum. Bilinmezlik içerisindeyim.
Son zamanlarda ağlarken aynı zamanda gülüyorum. Mental sağlık diye bir şey kalmadı
Tam bir ay oldu dün .
Yıllar geçmiş gibi sanki
ben de kendimden geçtim,
yalnız senden geçmedim.
Kaburgamda bir koca boşluk.
Yalnız ben bu boşluğu seçmedim.

görsel
https://music.youtube.com...jG-2T7Y&feature=share
aileme giderek yabancılaşıyorum, onlardan biri değilmişim gibi hissediyorum, eve artık gelmek istemiyorum.
Sinan1 ve saat 3 olmus adlı yazarların yukardaki entryleri tam bir başyapıt olmuş. Aferin lo.
Kendimde değilim , kalbimdeki yara hâlâ sızlıyor ve ben amaçsızca bu durgunluktan sıyrılamıyorum.

Aslında Mutluluk veya sızlanma reklamı yapan sahtekâr biri olmadım. gerçekleri görmeyen biri de olmadım, ben oldum. Saf ve dürüst. Nedenlerimi ve sebeplerimi hep bilir oldum..

Olmaz olsun dediğim günleri bile hatırladım. Kaçtığım ve dahası kovaladığım saatleri de.

Sarhoş olmayı bile denedim, biraz olsun kalbimi dinlendirmek adına. Ama beceremedim, temiz sicilim izin vermedi..
Alkol bile etki göstermedi yalnızlığıma.

Neyse şu deneyden, makaleden,yoğunluktan arada kafamı kaldırıp spora başlamam lazım. Ancak spor paklar beni. Kalbimdeki acıtan yeri dindirir bazı bazı.

Belki tekrar vücut geliştirme disiplinime dönerim bilmiyorum, hani ciddiye alırsam daha bir düzelir kafam.

hoş bu ara belki şöyle deli distortion tonlarda takılabileceğim güzel bir amfi alırım kendime de diyorum bazı bazı.
Bir kaç entrymi eşim girdi.