bugün

Kustum amk.
bu başlığa 165 bine yakın entry mi girilmiş yoksa ben yanlış mı görüyorum...?
Doğduğumda ağzımda diş varmış.
O zamandan belliymiş Dişlerimle savaş halinde olacağım. Çoğu dişimde işlem var, ağrılarım genelde tekrar eder…
Şuan içim o kadar çok rahatladı ki.

Bende yara açan bir hanfendi hakkındaki düşüncelerim az evvel kanıtlanmış oldu , tesadüfen bir başlık altında görüp yazdığını okuyunca..

Şu saatten sonra aklıma bile gelmeyeceğinin teminatını verebilirim artık kendime.

Mutluyum.
Ulan ne çok aşk acısı çeken varmış arkadaş sol frame kıvranıyor şu an resmen.

Edit: aşk acısı genel tabirdir otopsi. ilişki acısı, özleme acısı, flört acısı. Bunların hepsi ona dahil. O bağlamda bir tespit benimki.
Şüphesiz ki hiç aşık olmadım.
Olacağımı da pek düşünmüyorum.

Devamında bir şey daha yazacaktım da unuttum birden.
Neyse.
007 yi okuyunca bi baktım da...

lise 3 zamanı kız arkadaşlarımın ruhu hortlamış gibi... bu ne lan?
Bugün ablamı aradım. Ablam beni dumura uğrattı. ".... Para konusunda hiç beni darlamıyor ama ben çok rahatım" dedi. Resmen hava attı. Yani kocası zengin tamam bizim öyle paramız yok ama hava atmak nedir? Hayatımda ilk kez para hırsı yaptım. iş mi kursam ne yapsam? insanı zorla zengin yapacaklar. Bir de bu kadar zengin bir ablanın kardeşine hiçbir şey alıp yapmaması da ayrı bir konu. Benim param olsa ben herkese bir şey alırdım.
zamaninda ben abladan o zamanin parasi sanirim 5 bin bir para aliyorum 7 sene once 5 bin iyi olabilecek bir para.
abla birden degisiyor 5 bini verdi adam oldu benim abla yani baskasi yapsa zoruma gitmez.
calisiyorum ama teknik aksakliklar var para yoktu.
cektim kredi verdim 5 bini al lan pacoz dedim al parani barisi sileceksin artik yok baris.
sonra o krediyi de odeyemedim avukata gitti ama hic koymadi.
sonra odeyip kapattik tabi sikerler yoksa.
O hırsa yenik düşersen... bedelini kendinle ödersin.
Hiç bozma... tek derdi o nahlet kaynası olan, yarı perihan abla, sütlü çilekli olarak sevelim seni.
Sütlü çilekli' ye;
işte böyle böyle zengin oluyorlar . Kimseye koklatmadan göster ama elletme misali.
Allah dağına göre kar verir sütlü çilekli. Ablan zepzengin olabilir ama belki senin kadar huzurlu ve mutlu değildir.
Lisedeyken taş olan almanca hocama asılmıştım.
Son sınıfta açık açık söylemiştim.
Karne günü yaklaşıyordu. Derseydik ama adı ders. Sohbet muhabbet hocayla. Üniversite üzerine konuşuyorduk. Nasıl oldu konu oraya nasıl geldi hatırlamıyorum ama:

+ hocam kahveyi sizin evde içelim de taban puanlarını falan kontrol edelim. Yatılı da kalırız isterseniz...
Akabinde hoca:
bu ne küstahlık... Diye bir başladı. Yerin dibine girmiştim.
Yalnız o kadar aşağılandım ki sanki hayatımın tüm fırçasını o gün yemiştim.
Ama Bir daha da hiç bir şeyden utanmadım.
Artık utanmaz biri olmuştum hayatta.
Tokat atsalar diğer yanağımı çeviririm. swh.
Eski sevgililerimden birinin çalıştığı şirket batmak üzere. Sahibi lise arkadaşım ordan biliyorum. işe girerken bizimki normal başvurmuş. Biz daha çıkmadan oluyor bunlar. Tanıştığımızda şurda çalışıyorum demişti. Ben de söylemedim sahibi arkadaşım diye. Geçen buluştuk, battık batıyoruz, eleman çıkaracağım yılbaşından önce, Zamlı maaşları ödemem mümkün değil dedi.

Maaşıma zam gelecek diye seviniyordur şimdi o. Şeytan diyor ortak ol, geç otur patron koltuğuna.

Hayat, türk filmi değil tabi. Anlamadığım sektör zaten. Dedim onu çıkarma. Ondan önce çıkaracaklarım var zaten dedi. Bizimki kariyer yapmış bildiğin. Bekarmış halâ.

Tekrar dedim, onu çıkarma. Ayıpsın dedi.

Zor zamanlardan geçiyoruz. Ne diyelim. Hayırlısı.
Son 3 gündür hastayım sözlük ahalisi, Kendi isteğimle hasta oldum, dışarıda yağmur vardı yağmurda bekledim, ıslak kıafetlerimi çıkarmadım, soğuk su içtim, öksürmekten boğazım patladı soğuk su içtim, ciğerlerim sökülecek gibi oldu sigara üstüne sigara içtim. farkındasınızdır belki, uzun süredir ölmek istiyorum, sırf yalnız bırakıldığım için, sırf karanlıkta bırakıldığım için, sırf elimden tutup da beni kaldırmadıkları için. Sırf en yakın arkadaşımdan hoşlandığım, bunu ona söylemediğim, köşeye sıkışınca itiraf ettiğim ve onun deyimiyle onu kullandığım için.
Şuan o duygular içinde değilim çünkü yaklaşık 2 ay gibi bir süre geçti aradan ve kendisine defalarca yalvarmama rağmen beni silip attığı için kendimi cezalandırmak, öldürmek istedim ama intihar değil, doğal ölüm. Kanser, vs...
Beni dostu gibi gören bir insana yanlış duygular besledim kabul ama o da beni yaptığım ilk yanlışta karanlıkta bıraktı. Ben onun için yangında terk edilecek ilk mal, ilk durakta bırakılacak yolcu, fırsat bulunduğunda atılacak bir çöptüm. Eğer bana gerçekten arkadaş, dost olarak yaklaşsaydı bana şunu diyebilirdi; sivasli bey bana karşı yanlış duygular besliyorsun, ben seni arkadaş, dost vs. Olarak görüyorum ve böyle kalmanı istiyorum, seni kaybetmek istemediğim için bir süre görüşmeyelim, duygularından arındığında geçmişe sünger çekip devam edelim. Bunu söylemesini çok bekledim, defalarca farklı mecralardan kendisine ulaşmaya çalıştım.
Her yerden engelledi beni, bir süre sonra artık kendimden emin olduğumda kendisine mesaj attım; birbirimizin kardeşi olalım x, ben senden yaş olarak büyüğüm (2 yaş) sen benden hayat tecrübesi olarak büyüksün, ben senin abin olayım sen benim ablam ol. Kendisine bu mesajı attım, ve o bana nasıl bir teklifle gelirsen gel bunu düşünmeyeceğim, hayatımda yeri yok ne bunların ne senin dedi.
idealleri olan bir insan, yanlışa tahammülü yok buna saygı duyuyorum. Ancak onunla olan dostluğumuzda bana kurduğu cümlelerin, benim için söylediği sözlerin gerçek olmadığını düşünüyorum. Ben bu kadar pişman haldeyken "ama nasıl siktirdin ehehehe" diye tweet atacak kadar sahteymiş bana kurduğu cümleler. Beni hayatından çıkarmak için bir bahaneye ihtiyacı varmış ve ben eline bir malzeme vermişim de haberim yokmuş. Beni yalnızlıktan çekti çıkardı kalabalığa soktu, şimdi de tekrardan yalnızlığa itip gitti, ve ben ona duygusal hisler beslediğim için hala köpek gibi pişmanım, onunla olan mutluluklarımızı, eğlencelerimizi, dertleşmelerimizi, canım sıkıldığımda beni teselli edişini köpek gibi özlüyorum. En çok da ben bu kadar rezil haldeyken onun aklının ucundan bile geçmemem, ben kaybettiğim dostluğumun arkasından ölmek isteyecek kadar depresyondayken o beni peçete gibi kullanıp bir köşeye atıp da hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam etmesi canımı yakıyor. Bazen aptal gibi düşünüyorum acaba özlemiş midir, yemek yerken bir şeyler içerken acaba sivasli bey de yanımızda olsaydı diye aklından geçiyor muyum, bunun cevabını ölene kadar merak edeceğim. Ne zaman ölürüm bilmiyorum ama kendimi uzun bir süre toplayabileceğimi sanmıyorum.
Narsisist insanlar vampir gibidirler. Sürekli sizden ilgi ve sevgi alıp size karşılık vermezler. Selametiniz için bu tiplerden uzak durun. Aksi takdirde hasta olursunuz.

Böyle birine 30 yıl sabreden insanlar var. inanılmaz. Ben Az bir zaman maruz kalmış olsam da kendimi yeni yeni toparlıyorum.
herkesin sevdigi hicbir seyi sevmiyorum.
bu basligi da sevmiyorum.
kimsenin sevmedigi seyleri cok severim ilgi duyarim onu ilk seven ben olmaliyim.
sevme kelimesi de ne kadar bayagi ve yetersiz bu kelimeyi de sevmiyorum.mecburiyetten kullaniyorum.
sen kalk almanca hocanı zikmeye yelten.. ki bunu da davarca yollarla dene.
sonra kadın oruspu sen haklı...
Kendi kişiliğimi aşmaya çalışmak bazen çok yoruyor beni. Anlamsız kalan şeyleri kendimi kısıtlamamak için tekrar yapmaya çalışmak da hiç bir şeyi değiştirmiyor. Tatsız, eksik her şey.
En kötüsü de biliyorum ki bu sadece benim için böyle.
kayınpeder dua etsin de... o %100 engelli raporu gün gelip başına iş açıp pişman etmesin... astarı yüzünü geçmesin.
Millette ne kayınpederler var ölüsü bile iş yapıyor. Allahım bana da nasip et.
Dil sürçmelerine gereğinden fazla gülmek
Şehirlerarası yolculukta saniyelik salaklıklar başlığından komik olanların ss'ini almak
Kedilerle uzun uzun konuşmak, insan içinde
Dayamışlar şekeri, dayamışlar kremayı. Nerde o eski pastalar. Lan olm şeker ırsi zaten bizde. Zengin hastalığı * . Sevmem oldum olası. insan bi viski getirir ne biliym votka getirir. Gelen, inşaat amelesi gibi 2.5 litre kola getiriyor. Kusucam az kaldı. Onlar yiyip içerken benim midem bulandı lan. Biri akıl etmiş neyse ki kurupasta alıp az da tuzlu koydurmuş içine. Onlardan gömenzi.

Yok üflerken foto çekelim, yok hepberaber selfie yapalım. instagramının.
insanları severim ama uzaktan.

insan kanserdir, vebadır, veremdir.

Onlardan ne kadar uzak olursam o kadar mutlu oluyorum.
Kendi evimde huzurum yok. Çoğu zaman olmadı ama sanki son birkaç yıldır burası benim evim değil de babamın misafir ettiği biri gibiyim.

Ne kimseyi davet edebilirim, ne cat kapı gelene bir şey ikram edebilirim rahatça. Gözü hep üzerimde. Bir şey fazla versem ikramda, hemen kızar, bana sorulmadan kimse gelmeyecek bu eve diye esip gürler. Duşa bile o yokken girerim hep ki çok su boşa götürdün demesin diye.

Annemle bile gizli sohbet ederiz. Onu dinlemeye çalışır bir şekilde.

Ne bileyim bir gün kendi evimde rahatça hareket edebilme hayalim var ama çok da uzak geliyor o düşünce bir yandan.

Maddi durum malum kendi evime çıkamam. Çıksam da o salmaz. Annemi da onun ellerine bırakamam. Evlenmek şuan mümkün değil zaten. Aday adayı bile hiç olmadı.
Bazen de kendime bakıyorum kadın gibi de görmüyorum kendimi. Kimsenin begenmemesini haklı buluyorum.

Canım sıkkın işte. Anlattım buraya.
Öğlenden beri çişimi tuttuğumu farkettim.

Edit: saldım çok şükür.