bugün

Kalıcı olan bir şey yok.
Çocukken okulda saç örgüsü ile meşhur bir kız çocuğuydum. Annem saçlarımı o kadar güzel örerdi ki tum öğretmenlerimin gözünde direkt prezentabl öğrenciydim.
Hep sınıf başkanı , yardımcısı vs. seçilirdim. Annem çalıştığı halde saçımı mutlaka örerdi.
Çift örgü, hollanda örgüsü, balık sırtı, balık kılçığı...

Hiç aklıma gelmezdi saçlarımı kendim öreceğim bir gün. Anneden uzak 8 yıl. Dile kolay ! Hiç saç örgüsü öğrenme ihtiyacı hissetmemiştim annemden ötürü.
Bugün o gün sözlük. Saçlarımı kendim örmeyi öğreneceğim.
3. Bir çocuğu büyütmeye vallahi takatim yok. Allahını seven evciliği başka yerde oynasın valla bunaldım aq.
son 6 yılın en fakir günlerini geçiriyorum sözlük.

nasıl oldu bilmiyorum, 2000 tl borcum ve cebimde 15 tl param var.

faturaları henüz ödemedim bile, param da ayın 15 inde yatacak.

para isteyecek kimsem de yok.

16 gün 15 tl ile nasıl hayatta kalınır taktiklere açığım.
Zayıflıklarım konusunda çok yol aldığımı düşünürdüm hep. Şimdi geçmişe dönüp bakıyorum da, bir adım ilerleyememişim ben.
Takıntılı birisi olmadığımı düşünürdüm sürekli. Çok sonradan karşıma o boş bakışlarıyla cıktı. Sanırım artık çok güzel bir takintim var. Her geçen gün biraz daha saplantıya dönüşüp içimi kemiren bir takıntı.

Mutluluk haram harbiden..
Yaşlandım. Ciddi ciddi yaşlandım. Enerjim eskisi gibi değil. Beklentilerim düştü. Vazgecmeyi öğrendim kimsenin değişmeyeceği anladim. Gece gece acayip pozitifim.
Ruh halimdeki dalgalanmalar beni çok yoruyor.
Son 1 aydır karnımda bir çocuk taşıyormuşçasına bi ağırlık hissediyorum işte tavuk dürümün zararları ;)
kendimi buz gibi çok sert zannederdim, meğer ne kolaymışım, hemen eriyiverdim.
Artık hayal kuramıyorum...
Sözlükte sanırım konuşma tarzımdan dolayı dönem dönem dişi/kız/kadın/bayan/female/biskim sanılıyorum ve ikide bir birileri bana yürüyo.

Gayet de kabayım ve sık sık küfür ederim ama bu durumu anlamadım gitti.
Kendime karşı tek bir hedefim dahi olmadı. Her günümü çok boş yaşıyorum. Bu durumdan memnun gibi davransam bile psikolojimin bozulduğunu hissetmeye başladım artık.
Mutluyum amk çocukları, bundan sonra mutsuzsam bile mutluyum demek isterdim ama diyemiyorum. Mutlu olamıyorum eyvallah alıştım artık bu duruma ama bari mutsuzluğumu gizleyebileyim amk.
Sürekli asık bir suratla gezen, herkes kahkahalar atarken yalandan kimse kötü olduğunu anlamasın diye tebessüm eden, gözleri hep dolu dolu bakan ama delikanlı adam ağlamaz diyerek büyütüldüğünden kendini gece odasına çekilene kadar tutan biri düşünün sözlük.
Sizce bu kişi daha nereye kadar hayatına böyle devam edebilir?

Bu cümlede bir anlatım bozukluğu var gibi geliyor ama tekrar tekrar okuyup yanlışı düzeltmeye üşeniyorum. Daha doğrusu sikimde değil. Millet daha soru eklerini bile ayırmadan entry giriyor şu kardeşiniz bir anlatım bozukluğu yapmış çok mu lan?
beni kardeş bilen birisini seviyorum.
sosyal hayatta ve sosyal medyada gördüğüm çoğu insan bir gerizekalı. bunu onlara belli etmiyorum kibarlığımdan ve iyi niyetimden. üzülmelerini istemiyorum.
iş hayatımda elimden gelenin ve etraftakilerin yaptıklarının en iyisini yaptığım halde takdir edilmek yerine gene bir kulp bulunduğunda bütün gemileri köprüleri yakasım geliyor. allahım sabır ver.
Her şeyden çok çabuk sıkılıyorum uzun süre hiçbir işi yürütemiyorum hafif bir konsantrasyon bozukluğu başladı ve bence bunu tek sebebi gelişen teknoloji..

Çünkü sürekli elimizden düşüremediğimiz bu telefonlarda çok fazla uyarıcı var ve beynimiz bu fazla uyarıcılara alıştığı için az uyacısı olan roman, ders.. gibi etrafımızdaki olaylara odaklanamıyoruz..

Çok üzücü bir durum değil mi??
Annem kollarımda öldü.
Onu morga bile indiremedim. Kaçtım gittim.
Hep kaçarım.
Zor gördüm mü hep kaçarım.
her gece rüyamda bir ağacın dalında salıncakta sallanıyorum ama altımda yüryüzü yok. salıncaktan korkarım normalde hele dönen salıncaklara hayatımda bir kere bindim. buna rağman o rüyalarımda kendimi anlamsızca iyi hissediyorum.
Allahını seversen siktir git. Bunaldım yemin ederim bunaldım ya.

Ben o adam değilim artık sikerim senin sülaleni defol yeter artık yeter.

Adam Gibi yaz yüreğin varsa, burdan peşime düşme yeter.
itiraf esiyorum dertlerim kadar yazıyorum.
Geceleri düzenli olarak izlediğim videoların altındaki prim amacıyla yazılmış yorumları yazan kişinin yaşına, cinsiyetine bakmaksızın anasına, avradına gelmişine ve geçmişine çok pis sövüyorum.
Sonra rastgele yorum yapan hesapların üzerine tıklıyorum öyle 3-5 takipçili insanların çok az izlenmiş saçma sapan gereksiz videolarına disslike atıp, şikayet ediyorum ve yorumlarda uzun uzun küfürler ediyorum. Hem de bana hiçbir şey yapmamış olmalarına rağmen, öyle sırf stres atmak için ölmüşlerine kadar küfür ediyorum sözlük.
Neyse canım sıkılmaya başladı biraz youtuba gireyim.
Günlerdir hani gözlüklü fularlı entel tipler olur ya, her şeye bir genelleme yaparak fikir beyan edenlerden bahsediyorum, hah o beyinsizlerden biri olup duruyorum. Bir anda dünya dönüşüne ara veriyor ve ben yadırgıyorum bulunduğum yeri ve ortamın müsade ettiği kadarıyla düşünüyorum. Sonra hemen açıyorum sözlüğü ve yazıyorum. Tabi sonra bir şeyler oluyor ve bitmiyor yazdıklarım. Ve telefonu kapatmam gerekiyor. Yazdıklarımı saklayamadan kapatıp unutup gidiyorum.
çok istemiştim çok dua etmiştim, allahım benim de onu çok seveceğim onun da beni çok seveceği bir gönül ilişkisi nasip et diye. oldu. inşallah sonu da çok güzel olur allahım ne olur. bir de incir tanesi kadar olan hayrım varsa o hayırlarımın istihdamımın gerçekleşmesi için isteğim kabul olsa dünyanın en mutlu insanı olurum herhalde. ama bakalım hayırlısı. adımları sağlam atmak lazım. yine de erken daha. ama seviyorum.