bugün

naber sözlüğün ezikleri. keyfiniz yerinde mi? hala kendinizi gerçekten özgüvenli mi sanıyorsunuz. sizinle daha çok işimiz var *
“Sıkıldım”, “ne yapsam acaba” gibi konular açıldığında bunalıma giriyorum. Keyfim kaçıyor.
sevmiyorum diyorum ama seviyor olabilirim ama sevmemem de gerek. ne saçma herşey
Kaç gündür neyin çabasını verdiğimi bilmiyorum gerçekten. Çaba mı veriyorum ne yapıyorum onu da bilmiyorum. Bildiğim şey içinde bulunduğum gerçek gibi hissetmediğim yaşantımın daha da hayal gibi gelmeye başlaması. Tüm duyguların başta hoş sonra kusturacak derecede garip gelmesi, nedensiz korkudan çekincelerimden ne yapacağımı bilmemem, her şeyden bıkmam falan... gerçekten anlamıyorum. Okunsun diye yazıyorum. Kim niye okusun ki? Sabahtan beri yıllardır girmediğim derecede bir şeyler girmeye çalışmam falan.

Ne yapmaya çalışıyoruz? Hele hayat sen ne yapmaya çalışıyorsun. Kendimi ifade etmeye çalışmam bile artık samimiyetsiz geliyor gerçekten.

Yalnızlık beni harap ediyor olabilir belki. Takıntılarım, bağlılıklarım, yanlış hareketlerim, şanssızlıklarım (ki çok şanssızım gerçekten), çekincelerim doğru hareket etmemi bile engelledi. Sadece isyan ediyorum, sızlanıyorum evet. Ama yok, bu dünyada bana ters giden bir şeyler var. Kabullenemediğim, kabullenmek istemediğim şeyler var. Düzen var, kendi seçimlerim ve diğer şeylerle bok olmuş kaderim var.

Çözüm ne, nerde bilmiyorum. Ama bu daha fazla böyle gidemez bunu da biliyorum.

Devam edip yazmak gerçekten samimiyetsiz geliyor bu kadar yeter. Dursun burda.
penisimin boyu 13 cm.

daha cesurunu bırakacak olan buyursun.
trafikte sakin kalmanın, haklı da olsan haksıza karşı alttan almanın, görmezden gelip gitmenin yolunu bilen var mı? önüme kırana, aniden yola çıkana, sinyal vermeden dönene çok ses etmem yanından geçer giderim. lakin hem hata yapıp hem üste çıkmaya çalışana tahammül edemiyorum. hiç yüzüne bakmasam, boş ver deyip geçsem bir şey olmayacak. ama hem hata yapıp hem de tehditkar davrananlara karşı çok pis bir adama dönüşüyorum ve bunu kendime yakıştıramıyorum. bu sabah maalesef trafikte yaptığı hataya rağmen bir de kapı açıp üzerime geliyormuş gibi yapan bir arkadaşı dövdüm. şu an bunu neden yaptığımı sorgulayıp kendime kızıyorum. kaç yaşına gelmiş insanım ama bu durumlarda öfkeme yenik düşüyorum. kendime yakıştıramıyorum. şu an sabahın o saçma saatine dönüp o adamı görmezden gelip yanından geçmek istiyorum ama artık çok geç. böyle durumlarla nasıl başa çıkılır? öfkeye karşı nasıl galip gelinir? sürekli böyle biri değilim demek ki birikiyor ve sabrım birine taşıyor. ama keşke taşmasa. tüh lan.
Bir erkeğin yaşayabileceği en boktan hayatı yaşıyorum.

Dertlerimin hepsi sırtıma saplanmış bir bıçak gibi canımı yakıyor bazen.

Dünyanın tüm dertlerini bıçak darbeleriyle sırtıma yükledim.

Sonumun ne olacağını bilmiyorum.
Evde kimse yokken pilava ketçap sıkıp öyle yiyorum.
2020'ye kadar, yani önümüzdeki 10 ay içinde online oyunlarda chat yapabilecek kadar almanca ve fransızca ve kpop şarkılarını biraz anlayabilecek kadar korece öğrenmek istiyorum. 3 dili birden öğrenmek zor olacak ancak ben yine de başarma ihtimalim olduğunu düşünüyorum. başaramazsam dünyanın sonu değil, bir sonraki seneye kadar öğrenirim.

2020 düzenlemesi: programlama çalışmaya başladım o yüzden dil çalışmayı yavaşlattım. ara sıra dil çalışıyorum ama çalışmam geçmişe kıyasla çok daha az.
"herkes yalnız ölür" cümlesinin doğru olduğunu düşünüyorum.
canavar gibiyim sözlük.
Şimdi arasa beni dünyanın en mutlu insanı ben olurum. Mesajnatsa da olur.
Asansörde veya kapalı bir ortama girerken dini veya dünya görüşü ne olursa olsun erkeklerin aksine kapalı bir kadının, sırf saçlarım açık olduğu yahut saçları açıksa; o an kendisinden daha güzel veya bakımlı olduğumu düşündüğü için selam vermeden geçip gitmelerinden nefret ediyorum. insan, dudağının kenarında saklamaya çalıştığı aptal bir gülümsemeyle kalakalıyor.

Bu durumun Görgüsüzlüğü ve nezaketsizliği bir kenara, hem cinsimiz olarak bizim birbirimize saygı duymadığımız ve sahip çıkamadığımız, her geçen gün daha fazla ve zorla erkekleştirilen bu dünyada bir kadın olarak yaşamak, giderek daha da zor bir hale geliyor.

Ve yine Bu, içinde bulunduğumuz toplumun cinsiyetçiliğinin, biz kadınların, bilinçsizce, istemeden birbirimize yöneltilmiş halidir ve son derece tehlikelidir fikrimce.
Binlerce kilometre yaptığım bisikletime palyatif bakım yapıyorum.
yaşlandıkça:

daha isabetli karar verir oldum, daha zeki değilsem de daha akıllıyım ve bu sayede maddi manevi kazanımlar elde ediyorum (iyi)

yeni insanlarla iş için dahi olsa tanışasım gelmiyor. erkekse içemediğim, kadınsa yatamadığım insanlarla anlaşamıyorum. (kötü)

doyumsuz değil, daha mutlu biriyim (iyi)

beş saatlik uyku ile dolu dolu yaşayabilirdim, artık akşam saatlerinde sürünmeye başlıyorum (kötü)
Buraya dönmeyeceğim diye yeminliydim. Umarım eski arkadaşlarım hala buradadır.
Sev, koru ve gözünden bile sakın. Onun ayağına taş değeceğine feci şekilde ölmeyi ödül say.. devamı kocaman bir hiç.. sebebi ise piç olmamak.
isteseydim ipler sadece benim elimde olurdu. istemiyorum. Çünkü sadece seni seviyorum.
Benim yerime metin altıok yapsın ;

‘bu ham dünyada zoraki bir söz gibi sevgim,
sevsem sana yazık, sevmesem incinirsin. ‘

Teşekkürler metin altıok.

Ham dünyaya doğmuşuz. Suçumuz yok.
lisedeki aşk, kavga, başarısızlık dolu hayatımı özlüyorum.
Yıkığın tekiyim .
taze yaşanmış bizzat kendimden olan iki günlük itiraflarımı paylaşmak istiyorum. dün ve bugün yaşadıklarım eğer kendinizi ifade edemezseniz filmlerde ki senaryolar başınıza gelebilir dedirtti adeta. dün babamın da içinde olduğu arabada kaza yaptım. çok küçük bir göçükte olsa arabanın arka kapısı için kaportacı gerekiyor. böyle sakin anlattığıma bakmayın, dünden beri kendimi yiyip bitiriyorum. kaza benim yüzümden oldu zaten. baba sözü dinlemeyip, şehir içi ışıklarında hem de istanbul gibi lanet bir yerde gündüz vakti şerit değiştirdim hiç sebep yokken. ve sonucunda arka kapının köşesi kaportacılık oldu. sebebi neydi ki diye güldüğümüz video başımıza geldi trafikte resmen. sıyrık verdiğim araba da okul servisiydi. allah'tan abi iyi biri çıktı da tutanak tutturmadı. bir meblağ ücret verip konuyu kapattık. konu kapanmadı tabii esasında ben yerin dibine girdim. babama destek olacağım diye çırpındığım yerde yine benim hatam sonucu zarar verdim. kazanın ötesinde benim inadım yüzünden olduğu için azarlandım haliyle bu yaşımda. sonra içlendim, babama zararım dokunduğu için ağladım yanında. ve de hatalı olduğum için. babama borçlu çıktığıma mı yanayım, zarar olduğuma mı yanayım bilemedim dünden beri. yine de babam fazla kızmadı. illa kızmak mı gerekir sana derken bile yufka yüreğini yansıtıyordu.
neyse ertesi sabah oldu yani bu sabah. ben bilgisayar programcılığı kursu için sabah 8'de yola çıktım. esasında arabayı almaya psikolojim el vermedi ama almazsam babam bu sefer niye almadın diye söylenirdi. dünden kalan kafa dalgınlığı ile cüzdanımı ve telefonumu evde unuttuğum kurs yerine gelince aklıma geldi. tabii ben derse yoğunlaşırken aklımın ucuna bile gelmeyeceğini düşünerek bizimkiler evde per perişan olmuş. babam, anneme söylemiş dün böyle böyle oldu. bu çocuk dünden beri çok üzüldü diye. telefonu almayışım, cüzdanımı almayışım telaşlandırmış babamı. annem şaşkın mı. bey sen böyle telaşlanmazdın diye. ben salak da hiç aklıma gelmiyor bir arkadaşın telefonundan evi aramak. öğleye kadar saatlerce için içini yemiş babamın. tabi bunları eve gelince babamın bana sarılarak ağlamasından sonra öğreniyorum. o sırada tabi ki bende duygusallaştım. şu 2 günde resmen kilo verdiğimi bünyem hissetti üzüntüden. allah uyarı mı veriyor bana diye düşünüp duruyorum. ama şu gerçek başka bir şey. bu dünyada aile kadar önemli bir şey yok hayatta. vallahi de yok.
dünya çok hızlı dönüyor ve ben dünya'ya yetişemiyorum.
dünden beri içimde nedenini çözemediğim bir huzursuzlukla kıvranıyorum. üzerine bir de beni üzen geçmişte üzmüş olan ne varsa tekrar kendini hatırlatıyor sanki. neyse sakinim, sakinim, hayır ağlamıyorum.
Asıl olan ilk aşktır. Gerisi hikaye...
asıl olan ilk aşktır gerisi hikaye. tertemiz doğru tespit.

uzun ve oldukça saf duyguların üzerine inşa edilmiş bir ilişkim oldu kusursuza yakın saflıkta bi kadınla. önemli bir engeli aşamayıp ayrıldık. şimdi karşıma çıkan kızlarla onu kıyaslayınca hepsine ‘siktir git kodumun orospusu’ diyesim geliyor. erkek, kadına kadının izin verdiği kadar yaklaşabilir. öpüşürken vücuduna dokunmak için izin istediğim bi ilişkiden, ‘aşkım seninle değil de başkasıyla evlenirsem yine seninle de olurum’ diyen kaşarlara düştük. ortalık ücretsiz escort dolmuş. allah belamızı verecek, en önemli şeyimizi, namusumuzu kaybediyoruz..