bugün

Canım ne zaman sıkkın olsa aynanın karşısına geçip dans ediyorum. Fön taragini mikrofon yapıp şarkı söylüyorum arada. Çok mutlu oluyorum. Annem gelip "deli misin kızım sen ne yapıyorsun?" dese de hiç umursamiyorum. 40 yaşıma da gelsem bunu yapmaktan vazgecmeyecegim hatta çocuklarımla yapacağım.
halâ uyumadım. hoşlandığım hatun bugün de vermedi. sabah 6'da alemden geldim. kafam çatlıyor.
ilgi duyduğunuz kişi bir türk erkeği ise asla ilk adımı atan olmayın türk tipi kuruntularının esiri olmaktan kurtulamıyorlar sonra.
Vizyonsuzluk örneği itiraflardır.
Okumuyorum amk.
Son Kore dizimi izlerken en yakın arkadaşım "hep ikinci adamlara aşık oluyorsun. Vazgeç bundan" demişti. Kitap okuyorum ve yine kendimi ikinci adamın ardından ağlarken buldum. Oysa o son derece güçlü bir karakter-di, Üzülüp ardından ağlaması gereken kişi onun kardeşi, kitabın ana karakteri.

Artık teknoloji Roman karakterlerini canlandıracak kadar gelişmeli!
10 yıldır bu sözlükteyim ve bugüne kadar çok değerli yazarlarla bu başlık altında hislerimi paylaştım, mutsuzluklarımı yansıttım 10 yıl boyunca ara sıra. şimdi böylesine mutluyken bunu da buraya not düşmeliyim..

bugün dünyadaki en şanslı insanlardan biriyim. sağlıklıyım, ailem ve dostlarım da sağlıklı. başımı sokacak bir evim var, karnım doyuyor her gün elhamdulillah. tatlı da çok tüketiyorum bu aralar. özgürce ibadetlerimi gerçekleştirebiliyorum, abd ve batı emperyalizmi artık eskisi gibi ülkemizi yönetemiyor, ilk defa bağımsızlığımıza bu kadar yaklaştık...

ve sen... yıllardır verdiğim yorucu mücadelelerden sonra karşılaştığım en güzel şeysin sen... ilk defa birine bu kadar güveniyorum ve boşa çıkmayacağına eminim... güzellikle sevimliliği aynı anda taşıyan gördüğüm tek kişisin sen.. bunlardan daha da önemlisi öyle güzel bir ruhun var ki daha önce kimsenin keşfedemediği... utangaç tavırlarının, anlayışlı tavırlarının, sürekli iyiniyetinin, yaşadığın tüm olumsuzluklara rağmen bana yansımayan asil-güçlü tarafının, gönlüme huzur veren kuş cıvıltısı sesinin kaynağı ruhun.. ben önce ruhunu sevdim senin, sonra gördüm seni, sanat eseri ellerini tuttum daha çok sevdim, gördükçe daha çok, konuştukça saatlerce daha çok, göremedikçe günlerce ama bana göre yıllarca hislerim hep arttı... hayatımda olduğun için çok şanslı hissediyorum, benim olduğun icin cok gururlu, mutlu olduğunu bildiğim icin de huzurluyum...

kahveye sigara çok yakışıyor, dondurmaya karamel mesela, yeşil çam ormanlarına kar yakıştığı gibi, benim yanıma en çok sen; beraber olmayınca dünya estetik açıdan daha zayıf biraz...

hayat kısa, kuşlar uçuyor, bizse birbirimize sarılıp film izlemeliyiz ölene kadar...
Hayat güzeldevam.
Akli basinda biri sunlari okuduktan sonra bana akil verebilir mi?

Yeni tanistigim biri var sosyal medyadan. O yazmaya basladi ekledi ben de kabul ettim konustuk falan sanirim 10 gun oldu veya 2 haftayi gecti. Bana sorarsaniz iyi anlasiyoruz ve ben sevdim. 3-4 yas buyuk benden akli basinda ama benim gibi onun da sorunlari var. birbirimizin kafasini falan dagitiyoruz dertlesiyoruz vs. neyse boyle konusmalar falan. 4 gun once bi seye sinirlendi engelledi falan acikcasi hayatimda engele aliskin biri degilim cunku 23 yasima geldim ve hep sinirlarimi bildigimi ve haddimi asmadigimi dusunuyorum. Engeli ozetliyeyim “ortada bi kavga vardi onunla ilgili kufurlu konusmalari ss alip atmami istedi ben de atmak istemedim at yoksa engellerm vs deyince korktum afaki tamam sakin ol demeye kalmadan engelledi ben cevabimi aldim diye.” Ozetle bu. Hic uyumadim bekledim engelimi acmasini heryerden ulasmaya calistim acmadi ben de ustune heryerden engelledim ama tamamen kimyam bozuldu. Gercekten kendimi savunamadigim zaman cok uzulurum yargisiz infaz edildigimde cok sinirlenirim. Neyse 2-3 gun sonra ortak birine yazdim boyle boyle engelini actirirm dedi o da sagolsun actirdi ugrasti. Yine zar zor konusmaya basladik dAha yeni baristik derken bugun yine “kim bu kiz” muhabbetinden “yeter beni darlama ben gelemem yazma engellerim vs” muhabbetine geldi konu. Dogal olarak sustum ki ben boyle durumlarda asla susmam. Ustunden 2 saat gecti aklima geldikce gozlerim doluyo cunku neden cunku birini kazanip kAybetmek beni yoruyor. Ozellikle sevmissem hic kimseyi kaybetmek istemem. Beni uzen ikinci durum ise caresiz kalmam. Yani yazarsam engeller yazmassam surekli agliyorum. Durumu yakinlarima anlatamiyorum cunku salla gitsin diycekler. Biliyorum. Benim istedigim o tavsiye degil. Bilmiyorum bi iliski icin cabaliyorum bu sevgi iliskisi bile degil “saglikli” iki insan iliskisi, ama olmuyo yani belki bende goremedigim bi anormallik var.

Simdi gelelim yardima ihtiyacim olan konuya.
Sevdigim biri ve onu kaybetmek istemiyorum (evet biliyorum yeni tanistik ve o beni siklemiyo uzuyo vs umrumda degil) cAresiz kaliyorum ama cok kiskancim yani ve paronayagim gercekten surekli benim disimda kimle konusuyo diye dusunuyorum ve bunu istemsizce ona da soyluyorum. Beklemekten baska yapabilcegim bi sey yok farkindayim. Ama ben sorunlarin konusularak cozulecegine inanan biriyim. Yani bana guzelce “bak algancim ben sevmem boyle seyleri bi daha tekrarlama su su yuzden sevmem bu bu yuzden sevmem” tarzinda konustu da mi ben inatla o hareketime devam ettim sanki? Hadi hop “bu ne yeter darlama beni sal boyle iliski olmaz engelini acmasaydim yazarsan tekRar engellerim” demek nedir. Gercekten bu davranisa mAruz kaldigim icin bile agliyo olabilirim suan. Tam olarak beni neyin uzdugune karar verebilmis degilim.

Bunlarin yaninda ek olarak eklemek istediklerim var. bu ara ic sesimin dile getirdigi.

Nedense son zamanlarda bana iyi davranilinca sasiriyorum. Mesela bi fikrim onemsendiginde veya dedigim bi seyi ikinci kez tekrar etmedigim bi ortamda beni dinleyen insanlarla benim ordaki karakterime saygi duyan insanlarla bulunmak beni sasirtiyo. Gecmis yillarda bi birey miyim diye sorgulatan o kadar cok olay yasadim ki... ne gururum ne namusum ne benligim ne yasim onemsendi hepsi cignenilip gecildi.

Ben bi kez daha soyluyorum yoruldugumu.

Kime gidip agliyorum bana yardim et diyebilirim ki. Kendimi acindirmaktan nefret ederim. Hayatimda kimseyi ben cok kotuyum gel diye aramadim ne intihari dusunurken ne bi yakinimi kaybettigimde ne de aile yikimlarimda. Cunku kimsenin sikinde degilim. Cunku kimse beni o kadar onemsemiyo. Ben hep 1 verilse 5 le donen biri oldum kimse cikip “ben ona cok emek verdim o umursamadi vs” diyemez adimin ustune yemin ederim. Bilmiyorum cok bi sey istemiyorum ki ya. Aklima yatan birini buldugumda konusmak istiyorum sadece. Benim iliskiden tek beklentim “konusmak”. Yok ama olmuyo bunu bugun cok iyi anladim.

Ben yoruldum, yoruldum, yoruldum.
ne kadar sığ bir insan olduğumu fark ettim, hoşuma gitmiyor.
eğer farklı bir zamanda ve farklı şartlarda tanışsaydık birbirimize deli gibi aşık olurduk. buna adım gibi eminim. tam istediğim gibi biri ve beni büyük bir ilgiyle takip ediyor her zaman. ama bir şeyler olması mümkün değil.

insan hissediyor. onun da "keşke" dediğine neredeyse eminim.
bu sözlüğe geliş amacım sevdiğim kızın entrylerini görmek, okumak, onu tanımaya çalışmaktı.ilk geldim böyle arıyorum heyecanlı heyecanlı.nicki de tam aklımda değil.arıyorum bakıyorum bulamıyorum bir şey.sonra bir nick gördüm.benziyor gibi dedim.girdim incelemeye başladım.sayfalarca okudum entrylerini.bir kez daha aşık oldum.yaklaşık 3-4ay takip ettim.sonra bir gün sözlüğe girdi.bekliyorum ki aylarca arama kısmına yazdığım nick çıkacak karşıma.ama ne çıksın,bambaşka bir nick.meğer benim aylarca takip ettiğim kişi bambaşka kişiymiş.sonra baktım inceledim tekrardan böyle ergen ergen melankolik şeyler.öğrendiğime bin pişman oldum.sonra ortam hoşuma gitti yazmaya başladım devam ettim,ediyorum hala.
Kendimden ümidi iyice kesmeye başladım. Kayboluyorum sözlük. Kayıp gidiyorum.
4 yaşındaki kedim çok hasta şu an onu öyle gördükçe ölüyorum. sabah olsun hemen götüreyim veterinere. allahım benim ömrümdrn al ona ver onu canı acımasın ben her gün acı çekmeye raziyim.
Dünya dışı canlılar yakında iletişime geçecek.
intikam duygusunun hem psikolojik olarak insanı hem de sosyolojik olarak toplumu iyileştirdiğini düşünüyorum.
Bu alt düzeyde bir intikam duygusu değil, bu gerekli düzeye geldiği anda potansiyel halden aktüel hale geçen bir duygu.
Bunun "vicdanlı ve iyimser" insanlar tarafından saçma veya korkunç karşılanacağını çok iyi biliyorum ve bu yüzden bunu sosyal hayatımda dillendirmiyorum. Bu yüzden bu bir itiraf.
Yakışıklı olmam bazen beni utandırıyor. Evet.
Hayat hergün yeni bi ders veriyor. Ve ben bu dersleri hayatımla ödüyorum.
düğünleri bir türlü sevemedim. demin birinden çıktım.

belki de altın taktığımdandır, belki gürültüden. bilemedim.
Anne gibi oldum sözlük; gelen siktiri çekiyor sonra başı derde girince “okumak zorunda değilsin içimi döktüm sadece” temalı bir destan yolluyor. Triplere bak, biliyorsun be işte kıyamayıp cevaplayacağım ne bu salak salak tavırlar. Siz değil miydiniz bir daha konuşmak istemeyen, yok yere...

Hayır normal insan olsa 30 kere engel atarken ben hala kıyamıyorum, değerimi bilseniz keşke.
Bi ingilizce hocamız var. Derste erkeklerle cilveleşmekten ders anlatamıyor. Erkeklerle diyalogları bitmek tükenmek bilmediğinden arada sorduğu sorulara cevap veren kimseleri duymuyor. Tam dinlemeye çalışıyorum anlattıklarını, lafı bölüp arkadaki çocuklara flörtöz cevaplar veriyor, sonra dönüyor kitaba tekrar odaklanıyorum hocaya, yine beylere dönüyor takılmak amacıyla saatlerce böyle ders işlediğinden artık ders dinleyecek takatim kalmıyor. Zaten sesi de aşırı tiz. Ayrıca gramer kurallarını bize anlamını ve sebebini kavratarak öğretmek yerine, cümlede şu varsa buraya bu yazılır, şu yoksa şöyle olur diye kuralları formülize ediyor. Bu da sadece kitaptaki boşlukları doğru doldurmaya yarıyor, çok sığ bi öğretme tarzı bence.

Ayrıca bi insan bu kadar mı rüküş olur yahu..

Kadına gıcığım, dersini dinleyesim gelmiyor artık. Hem kendi kendime daha güzel çalışıyorum. Kafamı karıştırıyor dile bu kadar matematiksel yaklaşması.
Yağmuru seviyorum. Ama hava güneşli.
hiçbir şeyi başaramadan ölüp gidicem galiba...
Onu çok özledim.
Kötü değilim iyi de değilim belki zaman zaman kötü olduğum Mutlu olmadığım zamanlardan, öz lü yo rum.
Kaç kadeh kirildi ponçik kalbimde...