bugün

korkak. sensiz olsun her şey, sana rağmen.
ilk defa birinden acayip hoşlanıyorum ve aptal gibiyim. Bütün sorunlarımı unuttum, hep o aklımda. Bocaladım.
Bir güzel kız severim Sözlükte. Az itiraf eden biriyim. ismini de yazmam korkarım. O kendini bilir.
gündüzleri pek konuşmuyorum kimseyle. aslına bakarsanız her geçen gün kullandığım kelime sayısı azalıyor. her geçen gün daha az konuşup daha çok düşünüyorum. delirirsem benlik bir problem kalmıyacak gibi.
itiraf mi pek bilmem de kutsal konular ve igrenclikler ustunden trolluk yapan ibnelerin mevzu bahis olan entrysini eksi ya da arti oylamam, lakin kendimce bir ceza veririm ve bu kisilerin en begenilen entrylerini eksi oylayip, en fazla eksiye sahip entrylerini de artilarim. Boyle de issizim iste mk.
biseksüel olduğum gerçeğidir sözlük, yıllarca saklanmıştır, gizlenmiştir, ama nereye kadar gidebilir diye düşünülmüştür. sözlükten gitmeme sebep olabilitesi olan bu durum, daha fazla yazarın içinde kalmamalıydı, itiraf edilip atılmalıydı.
Kız kankamı seviyorum .
Çok acayip kıskandım ki,

Keşke benim olsalar !:

https://m.facebook.com/st...39&id=173710679705695
bu sene daha iyi olacaktı ama her şey trajikomik şekilde ilerliyor. evet hiçbir şey hayatımı kesinlikle karartacak kadar kötü değil henüz ama o yolda ilerliyorlar.

önce geçen senenin sonuna doğru antidepresana başladım. evet işe yarıyor, artık sürekli mutsuz değilim, insan içine çıkabiliyorum, neşem geri geldi, bazen ilham da geri dönüyor. arada geleceğe korkmadan bakabiliyorum, nadiren de olsa motive olabiliyorum, müziklerden tekrar zevk almaya başladım, çok küçük yan etkiler var elbette ama bir tanesi hariç hiçbiri çok büyük sorunlar değiller. çenemi sıkıyorum ve bazen dalgın oluyorum, bunlar küçük sorunlar. zaten hiçbir zaman çok konuşkan ve sosyal biri değildim ve insanlar ben dalgın dalgın duvarı izlemeye başlarsam çok şaşırmıyorlar. bunun ilacın etkisi olduğunu bir tek ben hissediyorum çünkü eskiden tavana duvara bakarken hüzünlü olurdum, şimdi hiçbir şey düşünmüyorum. çenemi sıkmam da şimdiye kadar bir sorun yaratmadı, alışmam 3 gün sürdü ama sonuçta başardım.
sorun ne biliyor musun? hiçbir şey umrumda değil artık. ilaç beni vicdan denen şeyden eskisinden daha da uzaklaştırdı. evet, insanların yanında daha rahatım, anksiyetem düzeliyor, stresim azalıyor, depresyonum hafifliyor ancak eskiden sırf aileme yük olmamak için beni okumaya zorladıkları tıp bölümünde bile bir çaba harcardım. madem bir meslek yapacağım, barı doğru düzgün yapayım derdim. şimdi? amaan mezun olur işe başlamam diyorum. yararım dokunmaz ama zararım da dokunmaz kimseye. arkadaşlarım öksürürse bir şeyler önermiş olurum en fazla. hayatıma katkısı olmuş olur. gerçi ilaçtan önce olduğu gibi hala mezun olana kadar hayatta kalabileceğimi düşünmüyorum. eskisi kadar intihara meyilli değilim evet, en ufak negatif olayda "amaan dayanamazsam ölürüm" diye kestirip atmıyorum ama yine de büyük olaylara karşı bakış açım değişmedi. mezun olamazsam, güzel bir hayat yaşayamazsam, kardeşimin gurur duyacağı ve ihtiyacı olduğunda yanında olacak bir abla olamazsam, ailem cinsel yönelimimi öğrenir de hoşnut olmazsa, tek iyi geçindiğim ebeveynim; annem depresyonumu "geçer sınav stresidir" diye yok saymaya devam ederse(en az beşinci sınıftan beri klinik depresyon ve anksiyete tanılarına uyuyorum, yanında birkaç farklı zihinsel ve fiziksel hastalık tanılarıyla birlikte) ve saire, hepsine çözümüm var. hayatımda bana mutsuzluk getirecek ve kolay atlatılmayacak bir şey olduğu anda planlarımın arasında hala savaşmak ve başarmak yok. hala en olmadı intihar ederim bir b planı. bu planı d veya f planı filan olarak görmeyi başarmak için terapi görmem lazım sanırım ama param yok.

yaklaşık iki hafta önce gece boyu uyumadım, yine ilacın etkisi olarak yemek de yemeyi unuttum ve sabah tuvalete gittiğimde karanlıkta bayıldım. ev arkadaşlarımın hala haberi yok, kimseyi rahatsız etmemek hala ilk önceliklerimden.

histoloji laboratuvarlarımın ikisini kaçırdım çünkü evden çıkacak motivasyonum yoktu. aylardır kendimi evden çıkmak için ikna etmek, duşa girmek, ders çalışmak, en sevdiğim şeylerden olan resim çizmek, kitap okumak, dizi izlemek için bile motivasyonum yok. yapabildiğim tek şey odamda müzik dinleyip düşüncelere dalmak, vaktimi internette boşa geçirmek, kedilerimi sevmek ve ara sıra salona gidip kendimi sosyalleşmeye zorlamak. ev arkadaşlarıma bile zor dayanıyorum ki hepsini severim aslında. muhabbetleri eskiden ilgimi çekerdi, hala aynı konuları konuşuyorlar ancak zerre kadar dinleyesim yok. sanki bir tek benim sorunlarım var gibi, bencilce ve içe kapanıkça hareket ediyorum. ha eğer bire bir oturup ciddi bir konuşma yapıyorsak başka. hep psikiyatrist olmak istemişimdir, onların kendileriyle ya da başkalarıyla bir sorunu varsa tüm dikkatimi verebiliyorum. dinliyorum, karşı tarafı tanıyorsam veya olaya şahit olduysam birbirlerinin açılarını anlatıyorum, ikisiyle de özel olarak konuştuktan sonra bir de birlikte konuşup birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlıyorum, barıştırıyorum insanları. eskiden kendimi insanlara bir yük olarak görürdüm, hiçbir işe yaramıyorum gibi gelirdi, şimdi bunları yapıyor olmak bile büyük başarı gibi geliyor. ben olmasam birbirini çok seven iki insan ayrılmış olurdu, iki arkadaşın arası bozulurdu, ev arkadaşlarım çoktan farklı yerlere taşınmış olurdu filan gibi şeyler düşünüp dünyada sadece yer işgali olmadığımı kanıtlıyorum. sabah kedilere mama verdiysem ben olmasam eve biri gelene kadar aç kalırlardı diyorum. espri yaparsam sayemde birinin yüzü gülüyor diyorum, biri anahtarını unutmuşken kapıyı açsam ben olmasam akşama kadar beklerlerdi diyorum. polyannacılık oynuyorum bir yerde ama tutunacak dalı kalmayan bir insanın kendi dallarını uzatmaya, kendi yaşama isteğini baştan yaratmaya çalışması bu okuduğunuz.

yine konudan konuya atlamışım. iki laboratuvar kaçırdım, okula rapor götürmem lazım ki snıava alınayım. her rapor kabul görmüyor. okulun hastanesi ya da devlet hastanesi geçerli, ikisi de çok zor rapor veriyor. ve ne diyeceğim ki "evden çıkamadım, insan içine çıkmaktansa binanın arka bahçesine kendimi gömmeyi tercih ederdim, ama laboratuvar konularına çalıştım ve sınava çalışmamış olmama rağmen hiç olmazsa şansımı denemek istiyorum, lütfen beni sınava alır mısınız" mı diyeceğim?

çok kötü dibe vurmuştum, daha derine gidersem çıkamam. madem kimse benimle ilgilenmeyecek, ben de kendimle ilgilenmeye çalışıyorum. zorla kendimi psikiyatriste gönderdim, beynimden her türlü itiraz ve bahane akmasına rağmen hem de. ilaçlarımı her gün almaya zorluyorum kendimi, yukarı çıkmaya, kendi kendimin umrumda olmaya çalışıyorum. bir şeyleri başkaları umursadığı için değil kendime ve birilerine yardımı dokunacağı için, kendime değer verdiğim için yapmaya çalışıyorum. bir zamanlar sahip olduğum gücü ve kimseye ihtiyaç duymadan kendi başıma yaşayabilmeyi geri kazanmaya çalışıyorum. bu entry gibi şeyler yazarak elimden geldiğince kendime terapi yapıyorum işte bir yerde. insan önce kendine saygı duyacak, kendini sevecek ki başkalarını sevip sayabilsin. önce kendine yardım edecek ki başkalarına bağımlı olmak yerine onlara yardım edecek. ayak bağı yerine destek olacak. gerçekten çaba sarf ediyorum.

bugün bindiğim servisin şoförü tam ben inecekken kapıyı kapatmaya kalkınca ve hareket edince geri de gidemedim, düştüm. duraktaki insanlar sağ olsun hemen yardıma geldi. normalde vücudumla ilgili o kadar çok sorunum var ki benimle dalga geçecekler diye düşündüm. ilk düşüncem "ayağa kalk ve başını dik tut, utancını gösterme, yürü ve hiçbir şey olmamış gibi davran" oldu ama o üç yabancının beni tutup kaldırmaya çalışması (yardımdan çok işimi zorlaştırdı aslında ama yine de beni tanımayan birinin benim için çaba göstermiş olması çok güzel) fiziksel olarak yardım edememiş olabilir ama zihinsel olarak saatlerdir beni mutlu ediyor. bacağım acıyor, ezilebilirdim o durağın önünde asfaltta yatarken ama umrumda değil. "ezilsem kendimi öldürme derdinden kurtulurdum belki, belki sürünmek için herkes tarafından kabul gören bir nedenim olurdu" diyorum kendime. bu huyumdan vazgeçmem lazım. ne kadar erken o kadar iyi.

dünya genelinde dayanamadığım birçok şey var, çoğunluğu zamanla düzelmeyecek. sadece görmezden gelmeyi öğrenmem gerek. ama bir şeyler yolunda gitmediği zaman göğsüm sıkışıyor, darlanıyorum, sigara yakıyorum tadından nefret de etsem. rahatlayamıyorum. nasıl düzelinir, nasıl sıradan biri olunur bilmiyorum, zihinsel sağlığımı nasıl geri kazanırım hiçbir fikrim yok. ama bunun için elimden geleni yapmam lazım. ölümüm bencilce olsun istemiyorum. tekrar etmem gerek; kardeşimin gururlandığı, kimseye ve hiçbir bağımlılığa muhtaç olmayan, kendim olabildiğim için suçlu hissetmeden yaşayabilen, kız arkadaşımı kimseden saklamak zorunda olmayan ve sürekli kendime düşüncelerimin sağlıklı olmadığını ve doğru olanı hatırlamam gerektiğini söylemek zorunda olmayan biri olana kadar devam etmeliyim. kolay yolu her zaman seçebilirim. yarının ne getireceğine dair çok küçük bir merağım hala varken, savaşı hala kaybetmemişken kendime o kişi olabileceğimi kanıtlamam lazım. onun için de bir yerden başlamam lazım. motivasyonumu geri kazanmam lazım. nasıl bilmiyorum ama çabuk olmam gerektiğini biliyorum. zihinsel sağlığımın son damlalarını ailemden yardım istemek için harcadım, iyi ki yaptım. hazır iyi bir moddayken gidip 3 gün kalan komiteme çalışıp belki sınavı geçecek kadar olmasa da geleceğimin tamamen karanlık olmadığını gösteren bir not almam lazım.

okuduysanız çok teşekkürler. kendinizi gördüyseniz size iyi bir şeyler katabildiysem ne mutlu. barış içinde kalın, insanları anlayın ve iletişimlerinize dikkat edin lütfen. hepiniz birileri için çok kıymetlisiniz, bunu zor yollardan anlatıp duruyor hayat bana. lütfen savaşın. siz savaştıkça çevrenizden birileri, belki ben dahi sizden ilham alacağım, birbirimize güç vererek her karanlıktan kurtulmak için çaba gösterebiliriz. tekrar teşekkürler. daha iyi günlere...
Derslerden geçebileyim diye milletin düşük alması için dua ediyorum.Yine çirkiniz yine mi kötü.
Lanet olsun,şüphelerimde yanılmadım.
Yanılmak için neler vermezdim.
Ülkenin geldiği şu hal yüzünden ciddi ciddi psikoloğa gitmeyi düşünüyorum sözlük.

Sanki normal hayatımda çok dertsizmisim gibi bu de bu çıktı başıma.

Sağolun akp seçmenleri

(bkz: Kardeşim al istikrar gotune sokarsin)
Bugün çok güzel bir şey oldu. Omuzlarımın üzerinde ağırlık gibi duran, geceleri uykularımı kaçıran, ve her güne "ne olacak acaba" diye endişelerle uyandıran bir derdim vardı. Bugün o derdim sonuçlandı, omuzlarımdan büyük bir yük kalktı.. gerçekten insanın ömründen ömür götüren durumlar olabiliyor.. umarım derdi olan herkes aynı duyguları en kısa zamanda hisseder ve kurtulur derdinden..
it gibi seviyorum. Bu abartı sevginin bana zarar getireceğini bile bile seviyorum. O da seviyor fakat benim kadar değildir. Bu kadar abartı değildir. Pişman olmasak bari.
akşam 6'da uyandım. aslında sabah 10 civarında da uyanıp yataktan çıkamamıştım, yine uyumuşum. sabahlamanın yolu göründü yine. bira almadığım için ufak bir eksiklik hissediyorum. içecek bir şeyler hazırlamalıyım. bol bol çay kahve artık ne bulursam
intikamımı alıcam sözlük. acılı olucak belki, kurunun yanında yaş da yanacak ama yanlarına bırakılmıcak.
dün benim doğum günümdü. 33 yılın aynısı oldu yine kutlamadım. yıllar geçse de hala sevildiğini bilmek çok güzel bir şey. birsürü insandan mesaj aldım arayanlar oldu vs. o kadar mutlu oldum ki. sizi seven insanların hiç azalmaması dileğiyle..
Otobuse biniyordum su valizleri alanlar falan oluyor ya allahim ne kadar tatli bir cocuk ya. Ya benimle yasit ya da benden biraz buyuk bilmiyorum. Hayir bagajimda yokki konusamadim. konussam nolur ama bir daha gorursem kolay gelsin derim.
işe başlıyorum. Bildiğim yaptığım iş ama icimde bir tedirginlik bir acaba var yine. Herseferinde şunu yaşamaktan gına geldi. Kaldı 1 saat hadi bakalım.
hiç yapamayacağım ama bir sahnede şarkı söylemek isterdim.
Kadınlar neden bu kadar zor ?.
Türkiye'nin sayılı büyük şirketinden biri iş teklif etti. Bense tam 4 yıldır hazırlandığım sınava hazırlanmaya devam mı etmeliyim yoksa iş teklifini kabul mu etmeliyim diye düşünüyorum.

Sınavı kazanacağımın garantisi yok. Ya sınavı kazanamazsam?
yıllardır çalıştığım sınavı bu iş için bırakmalı mıyım?
Riske girmeyip iş hayatına atılmalı mıyım yoksa kazanması zor bir sınava çalışmaya devam mı etmeliyim?

Kafamda deli sorular.
20 yaş altı sizden nefret ediyorum. Evet.
bir haftalık ara tatilim sona erdi sözlük. nalet olmasın ki yarın yine okul var.
neyse bi şeyler başladığında ve bittiğinde kendime hep kısa dönemlik planlar hazırlarım. çünkü uzunları yapamıyorum. *
evet kendime üç aylık bir plan hazırladım. bu üç ay içinde:
stresle başa çıkabilmeyi öğrenmeli
yerlerde sürünen ortalamamın elinden tutup en azından dizlerinin üzerine kaldırmalı
sivilcelerimden ve gözlüğümden kurtulmalı
beş kilo kadar da kilo vermeliyim.

yaparsam da yapamasam da editlerim. görüşmek üzere ^^
lisedeyken, havalı bir kaç tipin uykusuz dergisi okuyup aşırı kaliteli mizah eşliğinde kıkır kıkır güldüklerini görmemle beraber ben de uykusuz dergisi alıp oradaki karikatürlere " aağağbi çok iyi ya şuna baksanaaağ apıajauahah " modunda tepkiler veriyordum. sonra birkaç karikatüre hakikaten gülmeye başladım. Sonra anlamını yitirdi oradaki muhaliflik.