bugün

bugün okuldan eve gelene kadar otobüste aydının kıskıvrak şarkısını dinledim mp3 ten bir yandan da insanların yüzüne bakıp ses dışarı gidiyor mu acaba diye endişelendim. *
ruhumu kaybettim sözlük..
lan oğlum ben bi halt yedim hemde kaymaklısı *.. dün gece sevgili kişisi ayfon hayalinden bahsetti bendenizde şuh bi bakışla alırız hayatım diyiverdim. la tamam alıyım almasına ama para yokki, yiğitliğede bok sürdürmüyoruz hemen alıyoruz. şimdi hatun kendine ayfon kapağı beğeniyo hemde pembe hemde taşlı dio aq..

allahım sen soktun sen çıkar napcaz lan şimdi..
onu cok kiskaniyorum ama sevmiyorum o her an yanimda olsun istiyorum yanimda oldugu zamanlarda ise cogu zaman sinirleniyorum bir gün öyle bir gün böyle cözemiyorum ben bu insani...
ben bugün sadece saçmaladım sözlük çalışanlara bile olanca hıncımla saldırdım üzgünüm sözlük ne desem boş çünkü yıllar önce bugün türkiyeye gelmiştim . üzgünüm sözlük üzgünüm .
fen bilgisi dersinde üreme sistemi işlenirken arka sırada kıkırdayan Bir piç vardı şimdi ne yapıyor merak ediyorum.
facebooktan arkadaş kabul ettiğin zaman sana sinir oluyorum.
itiraf ediyorum... bugün arkadaşlarla faruk k-honki ponki'yi dinledik. lütfen bana gülme, bana acıma, beni ezme sözlük.
formspringten anonim olarak insanları rahatsız ediyorum.
eski çıktığım kızın kankasına yazıyorum. şerefsizmiyim. hayır erkeğim.*
dün gece kuzenimle çatıda mum yakıp tepemize de çarşafımsı bi şey örttükten sonra kuzenimi aşağıya, bana su getirmesi için gönderip taş çaldım. ya aslında tam olarak çalma amacı gütmemiştim başlangıçta ben, bi bakıp yerine koyucaktım taşları. ama okeyi görünce dayanamadım. valla isteyerek olmadı. **
sürahiden bardakla değil, direk ağzıma dayayarak su içmeyi çok seviyorum ve annem gördüğünde çıldırıyor. anneme gözükmeden su içmeye çalışıyorum artık.
özledim sözlük özledim. bildiğin özledim.
aşık olmamak için tırım tırım tırmalanırken, şizofren ve benden bir deniz boyu uzak bir kadına sevdalanıyorum. allahım yine buhranlar çıldırmayayım bu sefer.
üç beş harflik bi entry yazınca çıkan entry nerde ? sorusuna ağzımda yayarak ebenin amında diyorum. tutamıyorum kendimi.
itiraf ediyorum;

meğer kerizmişim ben sözlük.

bugün aldatıldığımı öğrendim, karı ciddi ciddi boynuzlamış lan beni. yalnız işin tuhaf tarafı, koymadı, neşemi de hiç haybetmedim. sanırım alıştım, bünye yadırgamıyor artık.

eskiden böle şeyler az olurdu, genelde erkekler aldatırdı. ne oluyor lan bu karıya kıza, azdınız mı lan.
annemler evde yok. kirletmemeye özen gösteriyorum. * bulaşık çıkmasın diye herhangi bi şey yemiyorum. dün arkadaş geldi makarna yaptık, bulaşıkları ona yıkattım. evin içine toz girmesin diye balkon kapılarını açmıyorum bi de. benim odama toz girmesi pek bi şeyi değiştirmiyceğinden kendi balkon kapım açık ama.

ha bi de açım ben. çok açım hem de. çok fazla.

bu kadar.
bana o pastayı yaptırıp getiren kişi ile evleneceğim dedim, kızlar sakın o pasta ile bana gelmeyin. tanımam sizi valla.
itiraf ediyorum ki, az önce buraya yazdığım entry'i 2 kere editleyip sildim ve bunu yazıyorum ve ne yazık ki siz onun ne olduğunu hiçbir zaman bilemeyeceksiniz.

(bkz: bir şizofrenin günlüğü)
lustral'e başladığımdan beri (2 ay oluyor) gözümden bir damla yaş gelmemişti sözlük. özlemişim...
çocukken bisikletten düşüp bir süre nefes alamadım. üzerimdeki bisikleti kaldırıp yerimden kalktım, çevremdekilere durumumu anlatmaya çalışırken aklıma ''kaza geçirdiğinizde olduğunuz yerden kımıldamayın'' sözü geldi. ambulans falan gelirse sağlık görevlileri bana kızmasın diye hemen düştüğüm yere gidip yattım, bisikleti de üzerime koydum.

kaşık fobim var. kaşıkla yenen her şeyden nefret ederim. bu yüzden insanların sıcak çorba fantazilerini de bir türlü anlayamamışımdır.

kalabalık bir ortamda tuvaletten çıktığımda ellerimi yıkamamışsam, yıkanmış görüntüsü vermek için ellerim ıslakmış gibi sallar, elimi üzerimdekilere sürerim. denedim lan! herkes inanıyor.
biraz önce elektrikler kesildi. tam ayağa kalkıyordum, kabloya takıldım laptop yere düştü. çıkan ses, lap topun bir daha çalışmayacağının garantisi gibiydi. çalıştı neyse. terminatör gibi kendisi. sonra dolaba doğru giderken kapalı olduğunu farkedemediğim kapıya tosladım. alnım şiş şu an. dolabın kapağı elimde kaldı sonra. bir mum yakayım dedim. iki defa elimi yaktım. mum yandı, el fenerini aramaya giderken mum elimden düştü. halıda erimiş mum bir güzel yayıldı, birazcık da yanık izi var. annem pek sevinecek görünce. salona çıktığımda şarjlı lambanın ışıl ışıl yanmakta olduğunu gördüm ve evde böyle bir teknolojimizin olduğunu hatırladım. hatırlayabildiğim için kendimle gurur duydum. asıl önemlisi bunlar olurken hiç küfür etmediğimi farkettim * * *... *
az önce hoşlandığım kişiye götümden bi hikaye skıp anlattım. pişmanım sözlük. bitek sana açılabiliyorum.
amına koduğumun koltukaltı sivilcesi... senden nefret ediyorum lan, ölün hepiniz ibneler !
iki arkadaşın daha otomasyonunu hallettim sözlük.vay anasını dedim amma sevap kazandın kaptın duaları hadi gene iyisin.bukadarcık şeyden sevinmek ne kadar da güzel oluyormuş.uzun zamandır yapmıyormuşum.