bugün

Bugun oyle salak birsey yaptimki ona onu sevdigimi soyledim ve dedigi bu konuyu kapatalim hadi bay bay baslamadan bitmek zorundamiydi neden simdi tuslara basmak bile zor.
Şu günlerde yaşananlar, kendi yaşadıklarım, kullandığım antidepresan, devam edem tedavim üzerine birde sevdiceğimin hayatımın içine sıçması arka arkaya geldi.Teker teker gelin diyemedim.Hepsi birikti birikti yüz felci gecirdim bir gece aniden.Hem de çift taraflı.Günlerim sürekli böyle geciyor hatta gecmek bilmiyor.Ne yapacağımı kime sığınacağımı bilmiyorum.Dün gece onu düşünmeyeyim diye düşünürken uyuyakalmışım.Rüyamda onu gördüm, uyandığımda ise yastığım sırılsıklamdı.Rüyasında da ağlayabiliyormuş insan onu öğrendim.Herşeye rağmen gececek bu günler be sözlük.He bu arada sevdiceğim ben bunları yaşarken iki lavukla okulun ordaki kafede okey oynuyormuş.Çift okey gelsin ama biteme emi zalimin kızı.
Ona gidip "seni seviyorum" dedikten sonra onun bana "ama ben sana karşı bi şey hissetmiyorum yanlış anlama lütfen" demesi kadar acı hayat ve çektiğimiz aclar kadar yalan her şeye rağmen yaşamaktan vazgeçemeyişimiz kadar gerçek ona kıyamayışım kadar da acı...
#yael naim- toxic

boy aynasının karşısına oturdum. önce iki göğsümün kabardığı yerdeki karşılıklı iki bene takıldı gözüm. oradan sonra köprücük kemiklerime.
tepeden yaptığım salaş topuzuma baktım. ensemden ve şakaklarımdan dökülen birkaç tutam saçı inceledim uzun uzun.
sağ göz çukurumdaki bene baktım.
sana sol göz çukurumda dediğimde isterdim ki; hayır, sağ göz çukurunda o ben de.
sağ gözümün altındaki damarı inceledim.
fazla çıkık olmamasına rağmen yanaklarım içine göçtüğünden ortaya çıkan elmacık kemiklerime baktım.
gözlerimin ta içine baktım. en içine baktım. sonra başım dönmeye başladı, ayırdım gözlerimi yine kendi gözlerimden.
üzerimdeki elbiseden belli olan ince belime baktım.
açıkta kalan diz kapaklarıma da.

uzun uzun baktım kendime.
sonra gözümdeki sürmeyle karışan bir damla yaş düştü altımdaki sert parkeye.
o parke simsiyah bir deniz oldu, ben içinde boğuldum kederimle.
yüzdüm bir süre. nereye gitsem uzaklaşıyor benden. gözümde kocaman bir amerika oldu küçücük oda.

zar zor ulaştığım sehpanın üstünde bir şişe. içinde en kırmızısından şarap.
"iç beni" yazıyor.
içiyorum seni kana kana.
ben büyüyorum. kalbim büyüyor. ama sen minicik kalıyorsun.
kıyamıyorum ki dokunmaya. ben en nazik hareketlerimle alsam seni ellerime korkuyorum kocaman ellerimde ezileceksin diye.
sonra minicik bir parlaklık çarpıyor gözüme. bir bakıyorum susamlı akide şekeri.
"ye beni" yazıyor.
yiyorum.
normale dönüyorum sanırım. uzun ahşap sehpa yine belime geliyor.
ama sen yoksun bu sefer.
özlüyorum be adam.

--

meryem.
kadın olmuşsun. hemde hayalimde ki kadın. inanamıyorum. nerden çıktı ki o sayfan karşıma. ulan çok güzel olmuşsun be.
ben ölüyorum lan.
Bugun butun kadinlarin aanki bana saldirgan tecavuzcu gozuyle baktigini dusundum. Cok zor bisey ya..

Ayrica disarida sibirya soguklari var neredeyse iyi giyinin sayin yazarlar..
çok üzülüyorum be sözlük, bugün babamın ankara'ya gideceğini öğrendim. niyeyse iş için de olsa, kısa süre için de olsa ondan ayrılmak çok üzüyor beni. keşke gitmese.
ilkokulda okulun tuvaletindeki sivi sabunlugun ust kapagini acip , icine balgam tukururdum sozluk. Sonra kapagi kapatir kizlarin hepsinin ustunu batirirdim. Ellerini o sabunlarla yikatirken kis kis gulerdim.
Ölü bulduğum her hayvana otopsi yaptığım gerçeği.
#sezen aksu- beni unutma

sensizliğimi anlamana imkan yok.
boşver, ben de anlamıyorum zaten. anlayamıyorum ne zaman bu kadar sefil bir duruma düştüm. ne zaman tek düşünebildiğim beni düşünüp düşünmediğin oldu.

"beni unutma, bilirsin unutulmak dokunur ya her insana"

önce dedim ki ne kadar iyi anlatıyor içimden geçenleri.
sonra aklıma geldi, sen herkes değilsin demiştin.
fark ettim ki utulmak korkusu bana koymuyor, delip geçiyor beni. deşiyor tüm yaralarımı. parçalıyor adeta.

direkt sana yazdığım birkaç nadir yazıdan birinde beni hatırlayacağına söz ver, demiştim.
cevap vermemiştin adam.
kadınının yazdığı bu ricaya cevap vermeyişini kabul olarak algılamıştım.
biliyorum ama, unutmadın hala beni.
hatırlıyorsun gülüşümdeki tınıyı, ağlayışımdaki hüznü.
sen hiç fark etmedin ben ağlarken. ama duydun.
belki tekrar duysan anlarsın neden yutkunduğumu.

umursamıyorsun belki. ama unutmadın da.
her duyduğun martı çığlığında tekrar geliyorum aklına.
hatırlıyorsun.
keşke iyi hatırlasaydın beni adam.
keşke kalbinde anlamsızca baskı yapan kadın olarak değil de, sesini duyduğunda yüreğini ferahlatan meryem olarak hatırlasaydın.

--

meryem.
hepiniz aynisiniz tamam çoğunuz karakter bakımından kızlardan daha iyi ama cogunuzda nefislerinizin kolesisiniz nefislerinizi keske az degil cok terbiye etmiş olsanız.
merdiven çıkmak doğurduğu içün gökyüzünü tüm varoşların kulağımıza fısıldadığı o kaybetmek duygusu, eski plastik şişelere yadigar dolan zaman galibiyeti mağlubiyetle alakandırmak gibi. ayı beş eşit parçaya bölüp yemek çağın yıkılmaz kurallarına koşup adını hatırlatmak, bulutların arasına sıkışmış kanalizasyon boruları, şatafatlı gösteri, mazluma mazlumdan gelen tokat sen saçlarını toplaya dur, gökyüzünden daha güzelsin.
sevgilimi dövmekten büyük zevk alıyorum.
Kaç gündür takip ediyorum. Son malum olay ile ilgili ne çok şey yazıldı, konuşuldu. Çoğuna ne yorum yaptım ne tanım.. Ama takip etmediğim söylenemez.. Ve vardığım sonuç.

Keşke böyle bir milletin evladı olmasaydım,

lanet olsun size...

Öldürülen kız için açtığınız ağzınızı keşke verilen şehitlerimiz içinde açabilseydiniz.. Şu öldürülen 20 yaşındaki kız için açtığınız pankartları, açtığınız bacaklarınızı şehitlerimiz için de açabilseysdiniz.. Yazıklar olsun size.. Lanet olsun bize.
bugün dersim olmadığı halde belki onu görürüm umuduyla okula gittim ve ortak aldığımız ama farklı şubelerde girdiğimiz derse girdim. karşılaşmak umuduyla onun okul için durağa geleceği zaman dilimlerinde durakta olmayı hiç saymıyorum. umarım aşk sayılmıyordur.
#feder- goodbye

bir elimde defter, ötekinde kırmızı kalem.
bir gözüm kelimelerinde. kalbim ise sende.

bir umut birkaç harf adına.
yaz yeter ki, ben bütün kırmızı mürekkeplerimi harcarım sana.

--

meryem
babam öldü ağlamadım hatta ağlamayacağımı bildiğimden ve bu durum absürt kaçacağından herkes benden ağlamamı falan bekleyeceğinden cenazesine gitmedim.
aldım başımı gittim aylarca annemi bile özleyip aramadım.
sevişmek içimden gelmiyor.
para umrumda değil.
ne yapacağımı bilmiyorum.

içimde ölüm korkusu yok çok otostop çekmişliğim parklarda yatmışlığım geceleri yollara düşmüşlüğüm var.
en sevmediğim şey valiz taşımak. birde nereye gidersem gideyim tipik bir erkekten tipik bir kızdan aynı lafları duymak.

üvey babam annemi dövdüğünde birşey yapmazdım .
çünkü ona bu şekilde davranan canını yakan birini terk etmediği için herşey tekrar etsede devam ettiği için hak ettiğini düşünürdüm.

etrafımdakiler erkek arkadaşım annem arkadaşlarım duyarsızlığımdan umursamazlığımdan nefret ederler.

bende onların herşeyi dert etmelerine küçücük sorunlardan bile şikayet etmelerine anlam veremem.

ya bu insanlar hayatı aşkı parayı ne olduğunu çok ciddiye alıyor ya bende bir sorun var.

hayırsız kimseyi aramadığım için bana böyle diyorlar içimden gelmiyorsa sulu benmiyim.

insanların karşımda ne konuştuğunun nasıl göründüğünün bir önemi yok.

dünya yakışıklısı olsada trilyoner olsada dünya çirkini olsada alıktan ağzı koksada hi birşey fark etmeyecek.

dolmuş yada ferrari neyi değiştirir.
Gercek kimligimi hic bir zaman ifsa etmeyecegim. Bu dunyada belirledigim hedefler vardi, yapmak istediklerim vardi. Onlari yapip hayatima son verecektim olumu beklemeyecektim. Ama isin icine duygularimi katmadim. Insanlari katmadim. Vicdani katmadim.bu yuzden agir bir yuk tasiyorum suan ve yarinlari gorecek gucum kalmadi bu genc yasta. Huzur icinde olmeyecegim. Buda son entry I'm hoscakalin dusunen bilgi icerikli entry ler giren saygili yazarlar.
kendimden ciddi ciddi bıktım.
bu ülkede bu zamana kadar çok şey yaşadık ve gördük sözlük. onlarca iğrenç olay. kötü insanlar her yerde var ve bizde de var deyip avuttuk kendimizi. hep gördüğümüz kötü haberlerden, cinayetlerden, depremlerden, kazalardan bir kaç dakika sonra kendi hayatıma devam ettim. çünkü hayat öyle hızlı akıyor ki, başkalarının çığlıklarına sadece bir kaç saniye duyarlı olabiliyordum. ama özgecan aslan olayından beri nedense duygu patlamaları yaşar oldum. hiç tanımadığım bu genç insanın hayatını kaybedişi belki de bu ülkedeki iğrençlikler açısından benim için bardağı taşıran son damla oldu. ne işimden, ne eve gelip keyif çatmaktan, ne sevdiğim takımın maçını izlemekten, ne yemek yemekten, ne film izlemekten ne de arkadaşlarımla dışarıda gezip tozmaktan gram keyif alamaz oldum günlerdir. dolmuşa binip işe giderken sanki kızıma, kardeşime, arkadaşıma yapılmış gibi olaylar canlanıyor gözümde ve isyan edesim gelse de bir şey yapamayıp gözlerimden akan yaşları gizlemeye çalışıyorum. bu kez çok kötü etkiledi sözlük o kızcağıza yapılan şerefsizlik. evet dünyada bir çok kişi acı çekerek ölüyor ama bu olay benim için sanki hayattan aldığım bütün zevki baltalayacak kadar dönüm noktası oldu. özgecan ile beraber büyümüş bir arkadaş, abi kardeş ya da kızım gibi sanki ne bileyim öyle garip hissediyorum ve üzülüyorum. insanlık öldü mü diyorduk. insanlık ölmedi, insanlık artık öldürüyor. bir can daha yanmasın diye dua edip duruyorum ama işte o gencecik insan dolmuşla evine giderken katledildi, dua etsem de olan oldu diyor içim. ne bileyim hiç tanımadığım biri değilde canımdan bir parça kopmuş gibi hissediyorum şu olay olduğundan beri. ruhen ve de bedenen büyük boşluğa düştüm. hayat boş gerçekten. yarın yine birileri böyle canlar yakacak ve adalet olmadığı için yine aileler, kardeşler, babalar üzülecek, ağlayacak. işte bu yüzden boş. ne diyeyim ki sözlük. yazacak çok şey var ama beyhude. kelimeler kifayetsiz. sadece yazıklar olsun. hepimiz kardeşiz diyorduk şu bayrağın altında. bu mu kardeşlik? allah cezalarını versin inşallah bu kötülük timsallerinin. amin. mekanın cennet olsun özgecan kardeş. allah rahmet eylesin.
Onsuz uyuyamıyorum. Uyku problemimi Çözdüm sözlük, neden uyuyamadığımı biliyorum artık. Biriyle uyumaya alışmak Çok büyük bir alışkanlık haline geliyormuş. Onun sıcaklığı yokken uyuyamıyorum. Hayatta en huzurlu uyuduğum, en güvenli uyuduğum yer onun yanı. Biraz fazla seviyorum sanırım.
görmezden gelebilirim desemde yalan söyleyen insanı hor kullanırım. en kralının anasını s.keyim.
#vega- iz bırakanlar unutulmaz

tek bir dokunuşunun düşüncesiyle titriyorum ben. ürperiyorum. ensemdeki kumral tüyler diken diken oluyor.
titremeye devam ediyorum. gözlerim kapalı.
benden belki kaçışın var, ama kurtuluşun yok adam.
-
akacaksa terim vücudumdan senin sıcaklığının ile olsun bu.
atacaksa kalbim yerinden çıkarcasına sen duy sadece.
-

sev beni. öyle bir sev ki ferhat ile şirin utansın.
çünkü ben seni öyle bir seviyorum ki günebakanlar utanıp başını eğiyor, bakamıyor biricik güneşine.
içim öyle bir yanıyor ki yokluğunda sobanın içinde yanan kömürler halt yemiş yanımda.
öyle üşüyor ki dizlerim seni düşlemediğimde, buzhane ısıtır anca onları.

--

meryem.
hava don atsada üzerimde kıyafetle uyuyamıyorum sözlük. odamdaki perdeler hep kapalı bu yüzden.
Kesin düşüncem şu ki bu kız benim hayatıma renk katıyor , birden siyah beyaz hayatım onun yanında renkleniveriyor eğleniyorum mutlu oluyorum neşeyle doluyorum sevgiyle doluyorum , bakışıyla bitiriyo beni direk ve ben böyle başka kız tanımadım desem yalan söylemiş olmam . Bir insanın herşeyi mi her hareketi mi tatlı ve sempatik olur . Oluyomuş demekki.