bugün

artık çok sıkıldım sözlük kendi hayatımı yaşamak istiyorum. insanların tripleri olmadan, surat asmalarını çekmeden sadece kendim olabilmek istiyorum. bu kötü bir şey mi iyi bir şey mi bilmiyorum ama sadece yanımda sevdiğim insanı alıp yok olup gitmek istiyorum. * çok yoruldum... ailemin kişisel problemlerini hayatımın merkezine kondurmaya çalışmasından çok yoruldum. benim hiçbirine dert yanmadığımın, hiçbirine kötüyüm demediğimin farkında değiller mi acaba? çok bunaldım çok. *
sert olduğumu biliyordum ama taş kalpli olduğumu bilmiyordum be sözlük. kılım bile kıpırdamıyor. nasıl adamım ben lan.
biri daha "sen elmayı seviyorsun diye" başlarsa cümleye kim olduğuna bakmadan kafa göz dalacam. yeter lan tahir ile zühre sksn ebenizi.
hep kaybetmemeye çalıştım çevremdekileri sözlük. gitmesinler diye elimden geleni yaptım. fakat ben onları kaybetmemeye çalışırken günden güne kayboluyormuşum aslında. en yakınımdakilermiş içimi en çok acıtanlar. onlar için her şey değer dediklerim aslında hiçbir şeye değmiyorlarmış. her zaman arkalarında olduklarımmış meğer döndüğümde arkamdan vuranlar.

onlar, bunlar, şunlar...

kim oldukları hiç farketmiyormuş. kime kendinden fazla güvensen, değer versen o birden bambaşka bir insan oluyormuş. yok oluyormuş.
açıkçası zor kısma geldik. tekirdağ özcanlarda çalışıyorum.
sadece sen istiyorsun diye kabul ettim bu ayrılığı..
içim çok acıyor sözlük,
hayal kırıklığı çok acı
evet ağlıyorum..
alkış bana.

edit : itirafıma eksi verenlere , selam veriyorum.
selamımı isteyen ne çok kişi varmış.
-hem şukulayıp hem gammazlayan benim.
-laptopun ekranına konan böcekleri tek parmağımla öldürüp kanını çıkaran da benim.
-bazı şeylerden acayip pişmanlık duyuyorum.
-bazen saflıkta olsa yaptığım kıyamıyorum insanlara.
bir defa aşık oldum bu hayatta.ayrılmıştık ama yinede neler yaptığını,askere gittiğini-geldığını bılıyordum.ayrılmıştık ama yınede askerden dönmesını beklemiştim sankı kavuşakmışık gibi.uzunca bir zamandır karşılaşmadık bir yerlerde.ortak arkadaşlarımdan haberlerini alıyordum.geçen gün nişanlandığını duydum bugunde nişanlasıyla gördum.feci koydu be sözlük.nişanlısı herşeyden habersiz... gözgöze geldık sankı ayrıldığımız güne ait bir bakış...o zaman da pişmanlık vardı şimdi de var gibi...eli elindeymış nişanlısının.yavaşça bıraktı elını ne yapacağını şaşırmıştı.usulca gülümsedım ya da içten gülümsemiştım ama anlamıştı gülümsediğimi.
Kararsızım, çok kararsızım sözlük.
istemesem de yardıma ihtiyacım var.
annem babam yokluğumu farketmese de kayseriye kaçsam sözlük. koca evde 3 kişiyiz tabi bu zor bir istek oldu.
ama eşek gibi özledim işte. *
(#12371325)

sana yemin ederim sözlük, bu gece tam 4 posta gittiler bağıra çağıra, mahalleyi inlete inlete. en son komşulardan biri balkona çıkıp 'hoop ayıp ama yeter aile var' diye bağırdı ancak fayda etmedi. cam, kapı açık kimseyi sallamadan inlettiler ortalığı, ezan okunmaya başladı ancak onu bile takmadılar. ilk başta güldük eğlendik komikti ama artık can sıkmaya başladı. erkek abaza ve 'ben sevişiyorum heaa' mesajı verecek kadar görmemiş, kız da 'ben porno yıldızı olmalıymışım aslında' diyecek kadar mokar hastası olmasın bu dünyada.

edit: şimdi de 4 yan balkonda bağrış çağrış, şap şap sesleri geliyo sözlük. burası vivid stüdyolarıymış meğersem. sikerim lan, yarın gece evime dönüyorum zaten banane.
uzaktan izliyorum, okuyorum...
hayranlık var ancak herşey nasip. dua etmekten başka çarem yok. birşey olsun diye beklemiyorum, sadece allahtan diliyorum ki onun da benim de gönlümde o ateşi yaksın. görür mü farkeder mi bilmiyorum,zannetmiyorum da göreceğini.ama diyorum ya benimkisi sadece bir dua.bir fırsat için dua.
dün bunu yazarken elektrikler kesildi ve sözlükten otomatik olarak çıktım.yazmak nasip olmamıştı.şimdi nasip oldu.belki de nasibimizi bekleyeceğiz.yıllardır olduğu gibi.arayan , arananlardan değil de sabırla bekleyenlerden olmak dileğiyle.
'mutluyum'
facebook profilime lys 2010 iptal edilmiş,üniversiteden kayıtlar silinmiş dedim, en azından 9 kişi ciddi mi diyosun, ösym açıklama yapmamış falan dedi.
bu kadar salak arkadaşlarımın olduğunu bilmiyodum sözlük.
ya da türkiye'nin bu kadar her an her şey olabilir psikolojisine sahip bi ülke olduğu gerçeğini unuttum sözlük.
senle çok iyi arkadaş olduk sanki sözlük, bak hep sözlük yazıyorum.
eskiden haftanın 3-4 günü eve sarhoş gidiyordum sözlük. geri kalan günlerinide alkollü gidiyordum. ama şimdi birini seviyorum. (şşşttt o da sözlükten) içmiyorum fazla artık. hatun kişinin ağzından bir kez olsun ''içme'' lafı çıkmadı. kendi kendine oldu. az içiyorum, az içtiğimle sarhoş olabiliyorum şimdi.
bazı şeyler çok sinirimi bozuyor, sindiremiyorum. elimden bir şey gelmiyor, sadece seyrediyorum ve şaşırıyorum.
pain dilime dolandı.
gontier'e hayran olmamak mümkün değil.
bu da bir itiraf yahu.
gün itibariyle fm 2011'e yeniden dönüş yaptım.
-mali ambargo koydum kendime. ekstra kategorisindeki tüm harcamalarımı kestim. dizimi kırıp evde oturuyor ve alkol, sigara vb den uzak duruyorum.

-para muhabbetlerinden her anlamda nefret ederim. fakat eğer cebimde 5 tl da olsa kalmamışsa sıkıntı yaparım başıma birşey gelecekte ortada kalacağım korkusuyla.

-lüksten hoşlanmam, koray candemir in sade si kıvamında bir insanım.

-minik bir tınının peşinden koşmayı severim. cam açıkken müzik sesi gelsin dışarıdan akustik. üşenmeden gider koordinatları belirler, mekanın kapısının önünde dinlerim o müziği.

-planlarımı paylaştırmayı severim. zorundalıklarımı bir hafta içine yaymazsam bir kısmının eksik kalacağını düşünüyorum.

-ne sıfatla olursa olsun bir insana alışma sürecim uzundur. genelde daha başında arkadaşım dahi olsa beni korkutursa herhangi bir negatif tarafıyla çeker giderim.

-her zaman giden taraf olmaktan nefret ediyorum. çünkü hayatımın kalan kısmına takıntılar bırakıyor. iyi-kötü sorgulamalarıyla birlikte.

-sinirlenmesini bilmiyorum. canımı acıtacak birşey olduğunda bile boşboş bakıp bir noktaya takılı kalabilirim.

-şu zamana dek 11 farklı tür olmak üzere sayısız hayvan besledim. bu sayıyı yaşımla orantıladığımızda kendimi ace ventura veya tiny toons un hayvan manyağı çizgi karakteri elmyra gibi hissediyorum.*
-yolda yürürken yanımdan akrabalarım geçse tanımam. yürürken farklı bir boyutta gibiyim. bu sebeple bir gün kaza atlatacağım diye kuruntularım var.

-hiçbir zaman eğlence insanı olmadım, olamadım. pub veya bar kültüründe duvara sırtı yaslanmış olan hareketsiz cisim var ya işte o benim her zaman. arada bir bardakla uğraşırım o kadar.

-elektronik müzikten hoşlanmam, en yüksek sesle bu tarzda yayın yapan bir mekanda kalma sürem 1 saattir. o da çevre zorlamasıyla.

-fena deşifre olduğumun farkındayım ama farkındalıklarının bilincinde olan tanıdığım insanlar olduğuna inanmıyorum.
yine ''o'' aklıma gelir ve rüyama girer diye, uyumaktan korkuyorum. korktuğu halde korku filmi izlemiş, yorganına titreyerek sarılan 10 yaşındaki çocuktan farkım yok.
itiraf ediyorum sözlük. ben hayatım boyunca herşeyi anladım da, jeux d'enfants'ta julien'in annesi ne kadar o kadar çirkin seçilmiş anlamadım.

not: eksi veren, beğendiysen sana alalım
okulumu dondurmak istiyorummm..
kışı bi gram hastalık tehlikesi bile bulunmadan geçirip, yazı griple geçirmek koyuyo be adama.
hiçkimse bana sürpriz doğum günü hazırlamadı, doğum günlerimde hep bekledim ama doğum günümü kutlayan bile olmadı.
reddedilmekten korktuğum için hiçbir kıza çıkma teklif edemedim.**
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar