Ailem üç isim arasında kararsız kalmış bir süre isimsiz kalmışım en sonun da üç tane kağıda yazmışlar bende elime iki tane almışım biri düşmüş elimde kalan isimde konulmuştur.
sevgili anne ve babam iki isim arasında kalmışlar. sonra annem birine karar vermiş. anneannem '' kuran da geçmiyor, ya kayınvalidenin ya da benim ismimle aynı harfle başlayan kuran da geçen ikinci isim koy '' diyince anam iyice diretmiş karar verdiği isimde. babam da annemin dediğini yapmış.
bu hikaye bizimkilerin 25 yıllık evliliklerinin özeti aslında. annem diretir babam yapar. yoksa annem yıllarca konuşur.
ilk çocuğa babanın ismi verilir derler bizimkiler bu goruse karşı adım atmışlar ve abime dedemin ismini koymayıp bana koymuşlar . Bizim ailenin işleri işte
annem alpay ismini çok seviyormuş teoman alpay var ya ondan dolayı sonra ben doğcağım zaman alpay amcam askere gitcekmiş ben askerde ölürsem ismimi yeğenim taşısın demiş sonra bu bahaneyle ismimi alpay koymuşlar amcamda askerden sağ salim dönmüş.
Çok enteresan bir hikayem vardır bu konuda sizler ile paylaşmak isterim.
Şimdi şöyle oluyor yıl 1951 efsane şairimiz Nazım Hikmet RAN bugünkü rusya'ya o zaman ki sovyetler birliğine kaçmak için Trabzon'a gelmiş Bolu'dan gelen Nazım'ın tek amacı bir tekne ile beraber Karadeniz üzerinden Sovyetlere geçebilmekti. Neyse hoca bunu için Sürmene'de bir arkadaşı ile buluşur çok iyi tanımadığı bir arkadaşıymış bu. Arkadaşının adı eğer yanlış hatırlamıyorsam Yusuf olması gerekiyor ki değilse de ben hatırladığım gibi Yusuf diyeceğim rahmetliye.
Neyse Yusuf emice ile beraber benim adaş planlar yaptıktan sonra küçük bir balıkçı teknesi ile denizde yol almaya başlamışlar. Amaçları karadan fazla uzaklaşmadan Yusuf emicenin Batumdaki bir tanıdığına ulaşıp adaşın Sovyetler topraklarına ayak basmasını sağlamaktı nitekim de başarmışlar. Yusuf emiceden rivayet edilir ki o gün sanki Karadeniz Nazım gitmesin diye daha bir hırçın daha bir öfke doluymuş. Bir ara bizim Yusuf emmi korkmuş başaramayacaklar diye ama Nazım'ın gözlerine bakınca bütün korkusu yok olmuş ve çok etkilenmiş.
Artık Nazım'ın o kararlılığını gören Yusuf emminin hayatında gördüğü feyz aldığı ve hiç unutamayacağı tek insan olmuş Nazım. Tabi yıl 1991 olaydan tam kırk yıl sonra Yusuf emminin hikayesini oğlu dillendirirken bizim baba bunu duyar sonra gidip detaylı bir şekilde öğrenmek için Yusuf emminin oğlu ile konuşur ve o gün karar verir bir oğlum daha olursa adını Nazım koyacağım bende fazla bekletmeden teşrif etmişim dünyaya ve ismim Nazım oluvermiş.
Vesselam hikaye güzel ve doğru lakin ismimin Nazım olmasının nedeni bu değil çok sıradan bir hikaye olan dedemin adı olduğu için Nazım olmuş.
80'lerin sonunda galatasaray'da ve daha sonra da fenerbahçe'de oynayan ünlü bir sol beki çok sevdiği için dayım bu adı verelim demiş, annem ve babam da neden olmasın demiş.
mahallenin hocası benim adaşım yok demiş bizimkilerde niye adaşınız olmasın diye hocaya jest yapmışlar. Hiç özen göstermemişler zaten istenmeyen evlattım ben.