hey gidi günler, 2 arkadaşı zar zor ikna edip gönderdim kızın yanına, gülerek gelen pezoların ilettiği cevap; ben onu arkadaş olarak görüyorum. ulan yine arkadaş kalıcaz zaten o yaşta çok olsa el ele tutuşulur. 1-2 hafta dalga geçti bi de adiler.
- seni seviyorum benimle çıkarmısın?
+ cenabet saçmalama ben senin için böyle birşey düşünmedim düşünmemde, duygularına karşılık veremem kusura bakma.
- şaka yapmıştım arkadaşla iddiaya girmiştikte sana çıkma teklif edemem demişti ben ederim demiştim iddiayı kazandım, kusura bakma seni de alet ettik.
+ ....
kız o gün beni faceden silmişti, beni görmezden geldi hep.
lan yoksa bu kız beni seviyordu da naz mı yapıyordu. *
hiç çıkma teklif etmedim, ama onun da bana karşı boş olmadığından emin olunca ilan-ı aşk ettim. öbüründe de kız bana açılmıştı. hepsi bu kadar sözlük. topu topu 2 tane. kalanların hepsi platonik. çocuksu duygular. aklım başımda olup ciddiye alınası iki tanecik aşkım var işte...
edit: burda hoşuna gitmeyen ne var kanka bi özelden yaz valla merak ettim.
ortaokul hazırlıkta olmuş olup aklıma geldikçe suratımın kızardığı andır. herşey hazır, kız yanımda ve benim ondan hoşlandığımdan haberdar. Benden sadece muz orta bekliyo ki cevap versin, ama içime sabri kaçmış.
- ee, neden çağırdın beni buraya?
+ şey..napıyon?
- iyidir, arkadaşların beni yanına getirdi bişi dicekmişsin galiba.
+ evet dicektim..(yandaki arkadaşa: 'lan nasıl dicem, titriyom" )
- eee?
+ ...
- tamam ben konuşayım o zaman, ben de senden hoşlanıyorum ve çıkma teklifini kabul ediyorum.
+ ... (bende sıçtın mavisiyle karışık kırmızı bir renk belirir)
- neyse, annemler çağırıyor beni, görüşürüz sonra.
+ taa..tamam..
Hayatımın ilk teklifini yapacakken, ilk teklifimi almış oldum ilginç bir şekilde.
ilk teklifimi 13 yaşlarında anneannemin yazlığının önündeki parkta masumca tek başıma basketbol oynarken aldım. yan komşunun yiğeniydi, tam bir kroydu. koşarak uzaklaşmıştım olay yerinden. ilki böyle işte, sonrakilerden de hayır bekle. kadersizim anacım kadersiz.
abimin sevgilisine teklif etmiştim. bi behlül-bihter olayı yok yanlış anlaşılmasın efenim, beni yollayıp kıza çıkma teklifi ettirmişti ezik herif ehehe. lan ne utanmıştım ya, beni reddedecek sanki kız. o gün orada anladım erkek milletini. vay arkadaş işleri ne zormuş yahu.
ilkokul 4. sınıfta, henüz ufacık bir veletken beraber bisiklet bindiğim kıza aşık olmuştum.
aptalca;
+ seni çok seviyorum, okulda erkeklerle konuşma bir daha. (bkz: ) muhafazakar
- tamam aşkım.
+ çok da sosyalsin kız, hafta sonları sahilde gezmeler filan.
- aslında pek gezmem arkadaşlar ısrar etti ondan.
+ o zaman hafta sonu takılırız.
- olur.
5. sınıfın sonlarındaydı sanırım, ilk teklifimi sınıf arkadaşlarımın yönlendirme ve zorlamalarıyla sürüklene sürüklene yapmıştım. kızlar tualetinin yanında tüm sınıf bir olmuş bizim bu olayı izliyordu. zor da olsa birinden ne diyeceğim konusunda yardım aldım zor da olsa açıldım. kız kabul edince tokalaşmıştık. *
sonu mutluluk veya hüsranla biten tekliftir.
not:lise'de bir kıza aşık oldum.Gidiğ teklif ettim.
+merhaba Ben T üst sınıftan, birşey soracağım.
-Tabi T sor bakalım?
+benimle çıkarmısın?
-düşünmem gerekiyor.
lise bitinceye kadar düşündü snaırım. hiç cevap gelmedi. sonra herkes kendi yoluna..
değişik bi kağıt vardı benimle arkadas olmayı kabul edıyorsan evet kısmını , kabul etmiyorsan hayır kısmını ver diye, kız kağıdı aldı hiç bir parçasını koparmadan geri verdi, ne olduğunu anlamadım ama heralde bana çok pis aşıktı.
ben ilk çıkma teklifini kızdan almıştım. sonuç: birbirimize uzak yerlerde oturduğumuz için fazla uzun sürmeden ayrıldık. sonra kız kendine başka sevgili buldu beni unuttu, tabi bende buldum bende onu unuttum.
bizim zamanımızda "çıkma" kelimesi yoktu. "çıkma" dediğin zaman "çıkma lastik" anlaşılırdı. sonradan amerikan filmleri sayesinde "çıkma" kelimesi dilimiz girdi.
bizim zamanımızda, genellikle oğlan kızı bir köşeye çeker ve şöyle derdi: benimle arkadaş olur musun neriman?
kız da genellikle şu cevabı verirdi: zaten arkadaş değil miyiz cahit?
"onu demek istemiyorum" falan, uzar giderdi muhabbet. hiçbir yere çıkmazdı.
garip bi' duygudur o.En kötüsü kızı tanımamaktır,bir başka çıktığı daha olabilir kızın,lezbiyendir belki de ama siz bunu bilemezsiniz.aklınızda sadece "benden hoşlansın da..." düşüncesi vardır.bu tür düşünceler ve sorular heyacanınızı iki katına çıkarır.en kötüsü geri çevirilmektir.işin ucunda bir daha hiç bir kızla konuşamamak vardır.depreyona giren liseli gençleri görüyoruz televizyonlarda.kendi tipine mi isyan ediyor nedir? intihar ediyor ya hu.Yani işin özü edeceğiniz kişiye,zamana ve havaya dikkat ediniz.bazen psikolojik zararlar verebiliyor bu gibi durumlar.**
