cep telefonlarının olmadığı ve teknolojinin çok fazla gelişmediği yıllardı. ortaokulda alt sınıftan bir kızdan hoşlanıyordum ama kıza ondan hoşlandığımı bir türlü söyleyemedim.
arkadaşların gazına gelip kızın doğum gününde evlerine gitmeye karar verdim yine de içeriye girip girmeme konusunda kararsızdım. bir çiçekçiye gittim ve çiçek aldım. zile bastım, kapıyı hoşlandığım kız açtı. aldığım çiçeği onun üzerine fırlatıp kaçtım.
sevgilim benden ayrılmak istediğini söylemişti. ilk önce emin misin gibi sorular sormuştum. çünkü biz ayrı yapamazdık. 3yıl olmuştu. çok kararlı konuşuyordu. peki dedim istediğin gibi olsun. bir süre sonra eski sevgilisine yazan bir çocukla kavga ettiğini öğrendim. 3yıl olmuş be çocuk hala ne eski sevgilisi dedim içimden. tepem attı. arkadaşımın yazlığına gittim. klasik yazlık ortamı her şey vıcık vıcık. sevgilimin yani eski sevgilimin bir arkadaşı vardı. herkes içmeye başladıkça ortam daha çok gevşedi ve çocuk beni öptü. neye uğradığımı şaşırdım. itiraf edeyim içkinin verdiği gevşeklikle onu hemen itemedim ama 2saniye içinde kendime geldim ve oradan kaçtım gittim. bunu eski sevgilime anlatsam bana bir şey demez o çocuğa da gereğini yapardı. ama olmadı anlatamadım. biz tekrar çıkmaya başladık ve her şey ortaya çıktı. ve çok daha farklı bir şekilde anlatıldı. bir değil iki değil birçok insan öyle anlattı ona her şeyi. ben hayır öyle değil dedim. ve o an herkese kulağını tıkadı. çünkü ben öyle değil dedim.benim unutamadığım ve asla unutamayacağım şey sevgilimin bana olan güvenidir.
