Yine sineklendim. Miskin miskin yerkürenin üstünde yer kapladığımı düşünürken, dedim ki basayım şu pause tuşuna. Dursun dünya. Tahammül sınırlarını zorlayan, şu hayat denilen felsefe dursun iki Dakika.
Hani duracağından değil de, bir dilek bir sitem tadında geçsin istedim kayıtlara.
Yolun, uzun süreli maraton dedi kimi, kimi film arası reklam gibi gelip geçti hayat sahnemden. Çok sonraları anladım ki, kırıkmış, efendilik terazisinde ki dengem. Yazık olmuş onca zamana. Hiç anlayamamışım. Hiç düşmemiş jeton. Oysa yalnızmışsın hayatta. Gülen yüzler soğuk. Duvar gibi. Duvarlar beton.
Kötü bir karakteri resmetmekmiş aslolan. Bilemedim. Altına altımda, tüm düşlerimi ayağımın, renk vermedim. Kırılır diye bir cümlesi, denk gelirde bir yüklemine, özne kullanmadım. Devrilmesin cümleler diye.
Hal böyle. Mizan yanlış. Terazi yanlış. Ben miyim doğru? Yok. Ben de değilim. Herkes arkasını dönsün, yürüsün karanlığa. Sahne kararsın. Perdeler kapansın. Müzik girsin. Oyun başlasın.
sen kış yaşa yaz olursa bahtına... tedbir faydalıdır, her zaman. hayat tecrübelerim bana hayatta herşeyin bir yedeğini bulundurmak gerektiğinide öğretmiştir ama uygulayabilene***:).
- okul mu? sok sopayı ya.
- pc'ye format lazım. başlıklar entry için beni bekler.
- götümüze girecek vizeler. eksiiii eksiiiiiii!!!
- karma puanım artmış. işte budur!
- yemek falan aran nasıl? oturmaktan basurum amnıskm!
- son olarak ne diceksin? bakınız: götüm. auhuahuha