bugün

sevdiğim bir insanla türkiye gezisi.
bir gün bir komedi filmi yapıp ardından röportaj sırasında ''insanları güldürmek zeka işidir'' demek. *
ankara üniversitesi iletişim fakültesinin kapısından içeri girmek.tabi öğrencisi olarak.
boğaza nazır olacak evimde sevdiklerimle kafa yapıcı herşeyi sonuna kadar tüketmek.
iyi bir akademisyen olduktan sonra kendi şirketimi kurup, doğuya ulaşıp oraya gerekeni yapmak mimari ve inşat olarak.
antep harbini anlatan sağlam bir film çekmek ve avrupadaki sinemalarada da gösterime sunmak.
dünyaca ünlü sanatçıların dans kareografilerini hazırlamak, sahne kostümlerini ve aksesuarlarını tasarlamak, sahneyi tasarlamak; aynı zamanda evlerini ve içindeki her türlü objeyi(musluktan vazo'ya kadar) tasarlamak. ve bunları yaparken aynı zamanda aktif, eylemlere katılan bir çevreci olmak.***
başarılı bir tiyatro sanatçısı olabilmek... (bkz: ütopik hayaller)
bir kitap yazmak.
hayal mi? biz onu unutali bir hayli zaman oldu.
audi'me binip sevgilimi de yanıma alıp türkiye'yi karış karış gezmek.
o kadar hayalin içinden bir tek hayal seçip onunla ilgilenebilmek.
basketbolda iyi bir kariyer yapmak.
"yarını bilmeden, düşünmeden" yaşamak istiyorum.

her gün bıktım artık, yarın bana ne getirecek ne götürecek hesabını yapmaktan, yarın mutlu olacak mıyım, yahut beni mutlu edecek bir şey olacak mı? diye düşünmekten. hiç bir zaman rahat olamayacağım sanırım bu konuda...

belli bir hayalim yok, 10 katlı binalar, süper lüks bir otomobil, v.s bunları istediğimi düşünmüyorum, sadece mutlu olmayı hayal ediyorum, bir söz vardı insanlar mutlulukları hep ileride arar ama normalde mutluluk şu an geçirilen zamandır diye, ben buna inanmıyorum, mutluluk geçirilen her dakika da değil işte, mutluluk kendini mutlu hissettiği anlarda.

önceden o kadar çok hayal kurardım ki zamanla çoğu pembelikten biraz daha siyaha dönmeye başlıyor, pembe panjurlu ev misali.

herkesin hayal ettiği şeyi düşlemiştim ben de sanırım, şehirden uzak, ormanın içinde, teknolojiden uzak, ağaçlarla çevrili, ahşap bir ev, sadece sevdiğinle geçireceğin bir hayat, evet her insan gibi ben de bunu düşledim, ama sonuç şu nah gerçekleşir. istiyorum, eğer çok uğraşırsam belki bunu başarabilirim orası da meçhul, ama şu an hayal ettiğim tek şey:

"yarını bilmeden, düşünmeden" yaşamak istediğimdir.
cumartesi günü iznimi evde geçirirken kapı çalsa 'o' gelse. hiç konuşmadan içeri girse ve ''haydi bir kahve içelim''dese. sadece sussak ve eski günlerde ki gibi kahvelerimizi birbirimizi seyrederek yudumlasak. teoman / papatya bu anımızın fon müziği olsa. keşke keşkelerim hiç olmasa.
bir mizah dergisinde çizmek. *
tek bir şeyi bilmek ve o'nda yanılmamak...
başkalarına verecek kadar param olsa.
banu güvenle bir akşam yemeği.
içi dışı güzel bir sevgili.
1 haftalığına da olsa tek başıma uzaklaşıp, bir yerlere gitmek.
cem adrian'ın gözlerinin içine bakmak.*
dünya barışı.*
o lanet sahneye çıkıp avazım çıktığı kadar bağırmak istiyorum.
hiçbir zaman ikinci insan olmak istemiyorum, bunu kabullenemiyorum..
şu lanet adadan gidip üniversitemi Türkiye'de okumak.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar