şeriat ile yönetilen, insanların ezildiği, kadınların ikinci sınıf insan gibi görüldüğü, fakir, bilim ve gelişmekle ilgisi olmayan bir ülkedir. bu ülkenin layığı budur. zaten gidişat da o yönde.
modern, medeni, yenilikçi, bilime ve sanata önem veren, insan sağlığına özen gösteren, vatandaşların üzerinde baskı olmadığı, düşünce ve konuşma özgürlüğünün sadece sözde değil gerçekten var olduğu, toplum baskısının olmadığı, kadınların bekaretleriyle değil beyinleriyle değerlendirildiği, insan haklarının uygulamada olduğu, fi tarihinden kalma kanunların değişmiş olduğu, insanlık dışı suçların cezasız bırakılmadığı bir ülke... daha uzar bu liste.
gerçekten yetenekli insanların değer kazandıkları , içindeki güzel duygulara acıların eklenmediği,uyanık deil zeki insanların kabul gördüğü daha birçok maddelerin eklenebilip listenin çook uzayabileceği bir türkiye.
faşizmin baskının ötekileştirmenin yok etmenin olmadığı bir türkiye. gazetecilerin serbestçe yazı yazabilecekleri bir türkiye. bombalarla insan öldürenin recm ile cezalandırılmasını istediğim bir türkiye.
18 yaşına kadar tüm ihtiyaçlar devlet tarafından karşılansın.
18 yaşına gelince ne olmak istiyorsun diye sorsunlar ona göre mesleki eğitim alalım.
akari maaş 3 bin tl olsun.
canımız istemeyince işe gitmeyelim.
istediğimiz kadar evlenebilelim.
otobüs, uçak ve tüm toplu taşıma araçları ücretsiz olsun.
sadece rusyadan turist gelsin.
herkesin yaz aylarında en az 1 turisti evinde ağırlaması zorunlu olsun.
ve son olarak hülya acun ve sergen yeteneklerini göstersinler bizde oylayalım.
doğum tarihinin, ismin ve soyisminin kimliklere doğru yazıldığı **, kimliklerde din ibaresinin bulunmadığı, kan grubu ibaresinin dolu ve doğru olduğunun zorunlu olduğu, temel eğitime başlama saatinin sabahın körü olmadığı, öğretimin doğru bilgilerle düzgün bir biçimde yapıldığı, eğitiminde esasın aklı kullanmaya yönelik olduğu, üniversitelerde konuşma özgürlüğünün olduğu, cüzdanlarda nüfus cüzdanı, ehliyet, öğrenci kimliği, ulaşım indirim kartı ******, lisans, kredi kartı, banka kartı, kan grubu kartı, vergi kimlik kartı ve bilmediğim başka resmi kartlar yerine tek bir kartın kullanıldığı, 15 dakika çalışıp 15 günlük arıza veren sıramatik, bilgisayar sistemleri vs. yerine doğru düzgün çalışan sistemlerin kullanıldığı, 2 kişilik işi 15 kişinin yaptığı onuda eksik ya da yanlış yaptığı resmi kurumların olmadığı, en önemli statünün vatandaşlık olduğu, inanç ve etnik kimlik üzerinden siyaset yapılmadığı, siyasi parti sayısının bir elin parmakları kadar olduğu *, bilimin inanca göre şekil almadığı aksine inancın bilime göre şekil aldığı, vatandaşın en önemli hakkı olan oy verme hakkını etnik kimliğine, inancına göre değil mantıklı bir şekilde parti politikalarına göre kullanıp yeri geldiğinde yumruğunu masaya vurabildiği, eğitim, sağlık, gıda gibi temel ihtiyaç kapsamındaki sektörlerde verginin olmadığı, diğer sektörlerde ise vergilerin makul düzeylerde olup denetimin sıkı olduğu ve vergi kaçırmanın büyük bir suç sayılıp hem yasal hem toplumsal cezalara tabi olduğu, engelli vatandaşların özürlü sayılmadığı, tüm yapılarda engelli vatandaşların düşünülüp projelerin ona göre hazırlandığı, ihtiyaç sahiplerinin kapı kapı dolaştırılıp dilenci pozisyonuna düşürülmediği, asgari ücret denen bir illetin olmadığı, her türlü bursun yeterli olduğu, rüşvet ve yolsuzluğun çok büyük suç sayıldığı, görevini kanunlara göre yapan memurlara baskı yapılmadığı, zorunlu askerliğin olmadığı, refah düzeyinin yıllık gelire göre belirlenmediği, üniversitelerinin bağımsız olduğu, öğretim görevlilerinin de en az öğrenciler kadar mantıklı olduğu, anayasasının kısa ve net olduğu, kanunlarının açık ve net olup kişilere göre yorumlanamadığı, cezaevlerinin otel olmadığı ve buradaki insanların bilgi ve becerilerine göre düşük ücretle çalıştırılabildiği, çocuk ve engellilere karşı işlenen her türlü suçun yaptırımlarının sınırları zorlayacak derecede ağır olduğu, idamın olduğu, medyanın yayın organlarını kendi çıkarlarına göre kullanıp suç sayılan olaylara bulaşmadığı sürece müdahale edilemeyen gerçek bir 4. güç olduğu bir türkiye.
Atatürkçü, şeriatçı, militarist, antimilitarist, komünist, marksist falan önce boşverelim.
Öncelikle türkiye' deki demokrasi sistemi şudur. 2 adet kurt ve 1 kuzu yemekte ne yeneceğini oylar. Olması gereken ise tam teçhizatlı bir kuzu ile 2 kurdun yemekte ne yeneceğini oylamasıdır.
Bu sözün ardından, işte olsa güzel olur denilecek, hayallerdeki türkiye şudur belkide :
insanların birbirlerine saygılı olduğu, taraflar ve safların belli olduğu, rekabet ve mücadelenin işle sınırlı kaldığı, eleştirinin insana değil işe yönelik olduğu, paranın daha çok üniversiteye, daha çok iş alanlarına harcanıp sınavlarla üniversitelere yerleşme saçmalığının kaldırıldığı, hayvan sevgisinin olduğu, ırkçılığın olmadığı, dinin bireysel yaşandığı, namazın niyazın şov amaçlı yapılmadığı, çözümü olmadan ''sisteme'' şekil yapmak için, boş bir şekilde baş kaldırılmadığı, iş ahlakının olduğu bir türkiyedir. Bu dünyaya kesinlikle ait değildir.
kapitalizm, yönetim, devlet, hukuk, askeriye, polis gibi kavramların yok olduğu. insanların kendi kendilerini yönettiği, toplumlara ait vicdan mahkemeleri bulunan, herkesin kendisinin ve birlikte yaşadığı toplumun gönüllü polisi, hakimi veya askeri olduğu, herkesin özgürce dinini veya istediği yaşam tarzını yaşadığı (laiklik vb. politika kavramları olmayınca doğal olarak ne dinsizin teisti ne de teistin dinsizi ötekileştirmediği), tüm bunların sonucu ister istemez zaten oluşan kafası çalışan insanlar topluluğu, herkesin para için değil, sadece kendisi veya yakınları için, toplumu için fayda olması durumunda çalışması (ev, bağ bahçe, hayvanların bakımı, çeşitli araçların ve hammaddelerin üretilmesi) dolayısıyla insanın kendine ve sevdiklerine vakit ayırabildiği, saçma hukuk veya bm, nato falan kurallarını takmadığı için herhangi başka bir ülkenin boyunduruğu altına girmediği vs. vs. bir türkiye.
insan haklarına maksimum saygı duyulan, özen gösterilen, aynı zamanda çok sağlam bir adalet sistemine sahip, faili meçhullerin darbelerin olmadığı, benzinin-elektriğin-telekomünikasyonun oldukça ucuz, ekonomisi güçlü, borcu olmayan, farklılıklara hoşgörüsü ve saygısı olan, kültürel mirasına gerçekten sahip çıkan bir ülke benim hayalimdeki türkiye.
çağdaşlaşma yolunda hızla ilerleyen atatürk ilke ve inkilaplarını harfiyen uygulayan, ekonomik ve siyasi anlamda iç politika da düzeni sağlamış, dış politika da ise sözü dinlenir duruma gelmiş türkiye.