bir kelime veya cümle söylediğim ya da duyduğum zaman önüme hemen sağda ve solda olmak üzere iki adet kare şekil gelir. bu kelimeleri sağ karenin bir köşesinden hecelemeye başlarım. sol karedeki en son köşeyle beraber sekiz hece yapar. sürekli bu sekiz heceyi tamamlamaya çalışırım. atıyorum; eğer toplam 13 hece varsa, sağdaki karenin dördüncü köşesinden başlarım, ikinci turun sonunda soldaki karenin en son köşesinde heceler biter. ya da toplam altı hece varsa, üçüncü köşeden başlarım, yine son olarak sekiz heceyi tamamlarım.
karşımda birisi ağlarsa kendimi tutamaz çok fena gülerim, sırf bu nedenle cenazelere gidemem.
midye gördüğüm anda kaşınırım.
hiçbir şey simetrik olmamalı, çıldırıyorum resmen.
gündüz uyumayı gece uyanık kalmayı severim.
Eve girdiğimde mütemadiyen herşeyden önce bilgisayarımı açıyorum, ayakkabımı bile daha sonra çıkarıyorum.
Eski sevgilimin bana dönmesini istersem küçük bir kağıda defalarca adını yazıp, cüzdanımda taşıyorum. ve bunun işe yaradığına inanıyorum! gülmeyin ya. düşünce gücü diye birşey var.
Tavla oynarken mütemadiyen koyu renk pulları seçiyorum, yoksa kesinlikle kaybedeceğimi düşünüyorum.
uzuvlarıma 3er kere dokunuyorum. 3leme takıntım var. mesela burnuma 3 kere dokunurum. elim bir yere çarparsa gider 2 kere daha çarparım. zor tabi ama bununla yaşamaya alıştım. en zoruda otobüste fordculardan 2 kere daha çarpmasını istemek oluyor***.
annem veya en küçük kardeşim eğer akşam eve geldiğimde çekyatta hiçbir iş yapmadan oturuyorlarsa hemen otomatikman sırtım kaşınmaya başlıyor ve kendimi bi güzel kaşıttırıyorum. işlem bitince kötek yiyorum.
gördüğüm her tabelayı okurum okuyamadığım olursa geri döner okurum bununla kalsam yine iyi hem düzden hem tersten okurum kaç tane renk kullanılmış ona bakarım meslek icabı olsa gerek.
*bir elim ıslaksa mutlaka diğeri de ıslanmalı
*simetri hastalığım var.
*yatağıma kimseyi yatırmam, oturtmam bile.
*bir yanaktan öpüyorsam birini mutlaka diğerinden de öperim. dul kalmasın diye.***
sabah uyandığında kendine bir türk kahvesi yapıp bir buçuk adet sigara içmek.
not: ikinci sigarayı yakıp, aslında içmek istemediğine kanaat getirmek.
makarna seven biri olarak yediği bir tabak makarnanın ardından, karın ağrısı çekeceğini bildiği halde ikinci tabak makarnayı ısrarla yemek. akabinde karın ağrısı çekmek. ''keşke yemeseydim *mına *oyim'' şeklinde kendine çemkirmek.
birbirine çok benzeyen şeylerden nefret ediyorum. mesela kenan doğulu'nun baş harfi ben şarkısının klibini izlerken sinirleniyorum hatırlarsanız klipte herkes de kenan doğulu maskesi var. sonra aşk-ı memnu veda'da bir sahne var nihal'in kına gecesi herkes behlül maskesi takmış sinir oldum. anadolu ateşinden de nefret ediyorum herkes aynı hareket ediyor. dans gruplarından da nefret ediyorum herkes aynı hareketleri yapıyor sürekli.
- Kitapları kütüphanede boy ve kalınlık sırasına göre diziyorum.
- Simetri takıntım var.
- Evden çıkarken balkon kapılarını, pencerelerini defalarca kontrol ediyorum.
- Yatakta yatarken eşimle yüz yüze uyuyamıyorum, illa ki yüzüm başka yere bakacak. Boğuluyormuşum gibi geliyor yoksa.
- Birisinin ağzında ip ya da yün parçası görürsem krizlere girerim ("ipin ağızda ne işi var?" demeyin, dişleriyle ip koparanları unutmayın).
- Bir yerde toz zerresi görürsem, onu oradan yok edene kadar gözüm takılıyor. Misafirlikteysem çaktırmadan yapmaya çalışırım.