Telefonla konuşurken ortalığı toplamaya çalışma huyu.
Bütün kapıların kapalı olması kanunu.
Bi yere oturuyosam kalkana kadar orda oturma isteği öyle yer değiştircem falan yok yani.
evde kimse benim yerime oturamaz .
en ufak karalamamı bile atamam . aynı zamanda malzememi de kimseyle paylaşamam .
odam düzenliyken aradığım hiç birşeyi bulamam .
hergün mutlaka banyo yaparım hele ki yazsa günde iki kere üç kere yaparım .
kötü kokuya dayanamam , kaynağı bir insansa onu öldürebilirim .
ayaklardan nefret ederim gördüğümde midem bulanmaya başlar , hele ki bana değerse sahibinin ağzına sıçıyorum .
boya alırken mırıldanmadan alamam , saatler harcarım , karar veremem ve bazen koklarım .
kapıdan sol ayağımla çıkarım .
asansör vb. dar sıkışık alanlarda benden başka 1 kişi daha olduğunda kendimi hapsedilmiş gibi hissederim midem falan bulanır .
insanlarla tokalaşmak , öpüşmek gibi samimiyet gerektiren davranışlardan nefret ederim . elimden geldiğince de kaçarım .
otobüste hiç bir yere tutunamamak , tiksinmek .
ve daha niceleri ..
edit : birinin huylarını eksilemenin mantığı nedir , kafanız mı güzel ?
minibüste duyduğu şarkı-türkü gün boyunca söylemesi.
not:bir gün gaydırı gubbak cemile türküsünü gün boyunca söyleyip, iş yerindekileri çıldırtmıştım. kendimi tutamıyorum. birde banu alkanın kaldıramazsan kaldırırlar şarkısı takılmıştı. o gün ben bile uçtum.
yolda yürürken kesinlikle yanımdakinin soluna geçmek. illaki sağ tarafımda olucaklar yoksa hayatta yürüyemem.
göz kalemi sürmeden bakkala bile gitmem.
otobüs yolculuklarında hayatta uyuyamam.
vs vs.
yanımda kimse yokken hapşırdığım zaman "çok yaşıyım ben de göriyim." diyorum.
bir gözümü kaşıyınca diğeri de kaşınmadığı halde kaşımak zorunda hissediyorum. göz kaşımak ne lan bu arada?
biri parmağını çıtlatınca benimde çıtlatasım geliyor. çoğu zaman başaramıyorum ama önemli olan denemek.
uyumadan önce "bismillahirrahmanirrahim elhamdülillahi rabbil alemin sadakallahülazim amin." diyerek kuran'ı özet geçiyorum.
işaret parmaklarımı birbirine uzatıp da yaklaştıramıyorum. birbirlerine değdirmek ise benim için bir hayal. bir gün işkenceli bir sorguya çekilirsem ve işkenceci bunun farkına varır da beni zorlarsa her şeyi itiraf ederim şimdiden söyleyeyim de bana fazla güvenip sırlarınızı vermeyin.
* saat olan odada asla ama asla uyuyamam. saatin pillerini çıkartırım, çıkmayan cinstense çekmecelere kıyafetlerin içine saklarım, bazen onu da duyarım kalkar başka odanın en uç noktasına koyarım.
* göze damla damlatamam, ne kendime ne de başkasına. şekilden şekile girerim o derece.
* biri sağlık sorunuyla ilgili bi şey anlatırken, misal elim şöyle kesildi gözüme şu oldu, anında belimde keskin bir ağrı hissederim. o kişi anlatmayı kesene kadar o ağrı ordan gitmez. susmaları için yalvardığım olmuştur.
* adımın yanlış söylenmesine tahammülüm yok. bir harf dahi eksik söylenmicek asabım bozuluyor.
* çok sinirlenirsem karşımdakine bir cevap veremiyorum ve hırsımdan ağlıyorum. bu arkadaşım olsun yoldan geçen bi insan olsun fark etmez, bildiğin ağlıyorum.
* eğer sabaha karşı uykumdan uyanırsam ve uyumakta zorlanırsam sinirimden uykum tamamen kaçar, yatakta oturur ağlarım niye uyuyamıyorum diye..
* daha önce de yazmıştım aslında burası tam yeriymiş, yine yazayım. yolda yürürken birden şimdi ayağım bi şeye takılsa yere kapaklansam ne olur acaba, yüzüm gözüm dağılır mı diye aklımdan geçiyor. buz kesiyorum olduğum yerde. bi de karşıdan karşıya geçerken ya da geçmek için beklerken şimdi şu tır, kamyon, araba bana çarpsa halim nice olur diye düşünüyorum. yüzüm şekilden şekile giriyor, bütün vücudum karıncalanıyor falan. ve bunlar durup dururken aklıma geliyor. korkudan geberiyorum sanki olmuş gibi.
kişinin dediği şeyi anlamadıysam neler diyebileceği hakkında düşünüp bir kelimeyi söylüyorum. örneğin geçenlerde arkadaş bana nasılsın dedi ben onu ich bin nah * anladım ki almanca hakkında en ufak bir fikrim yok.
yanmadan yani bronzlaşmadan dekolte giyemiyorum hele ki kollarım yanmışsa hiç bir şekilde omuz dekoltesi olan kıyafet giyemiyorum etek konusundan bahsetmiyorum bile. bunu okuyanda her ay tatile gittiğimi zanneder. alakası yok sadece yakıştıramıyorum kıyafeti.
biriyle mesajlaşıyorsam sözlükte, sayfayı yenileyip direk mesajı okumaktansa bir başlığa tıklıyorum sol frame'den. sağ tarafta özel mesaj butonunun yanıp sönmesini tercih ediyorum.
"yemem de yapmam da" huyum.
şimdi efenim, sevmediğim bir yemeği, yapmam, servis etmem, sofrasına bulaşığına dokunmam. aynı durum oturmadığım sofra için de geçerlidir. yemiyorsam, her türlü angaryasından kendimi muaf tutarım.