hep derlerdi inanmazdım, farkına vardım. birine hayır diyebilmeyi başardığın zaman, kendini hakikaten güvenli hissedebiliyormuşsun. amma velakin bu hayır deme mevzusu, egonun oluşmaya başlamasını sağlamak asla olmamalıdır. sadece kendine saygı daha doğrusu kendi isteklerine cevap verebilme yetisi sanırım. o kadar içe dönüktür ki insan, bilebildiği bir şeyin, başkasını tarafından söylenmesine karşı bile koyamaz. onun için bur hayır diyebilmek veya kendi isteğini söyleyebilmek önemli olur. herkesten bir şey öğrenip ama herkesin dediğini yapmayarak kendimizi bulacağımızı düşünüyorum. buraya şahsen kendim yazarken bile kendi kendime ders çıkartmaya çalışıyorum, onaylanma ihtiyacı değil de, hani bak buraya bir şeyler yazabiliyor, karalayabiliyor ve halen hayatta olduğu göre, istediklerin şeyleri gücün yettiğinde değiştirebilirsin dedirtmeye çalışıyorum kendime. bilmem anlatabiliyor muyum kendime ve herkese. swh.
Insanları hayatımdan çok çabuk çıkarabiliyorum. Yani cidden tahammülüm kalmadı. Kim olursanız olun çıkar ilişkisi için bile birine katlanamam. Insan kazanmak o kadar kolay değil ama pat diye kalp kırmayı da çok iyi biliyorsunuz.
Çok konuşan insanlardan uzaklaşıyorum, biri bana şunu neden şöyle yaptın dediğinde cinnet geçirecek gibi oluyorum. Galiba ben herşeyde bi huzursuzluk arayıp buluyorum.
Artık ülke hükümetine yandaş olmak için cumhuriyet düşmanı, vahdettin hayranı, şehitler için yazılmış olan izmir Marşı'na dil uzacak kadar hadsiz olmak gerekiyor. Ne gerek varki bunlara fikret orman gibi sayın cumhurbaşkanım desen de yeter.
* hayat kısa boş şeylere de dolu şeylere de üzülmeye değmiyor.
* sabretmek her zaman bizi olayların daha kötü olmasından koruyor.
* dost dediğin bazen tost olabiliyor.
* akraba da bazen akbaba olabiliyor.
* birini sevmek ve bağlanmak her zaman karakterli insanların işi değil bunu karaktersizler de ustalıkla yapabiliyor.
* başkasının mutsuzluğunun üzerine mutluluk kurulmuyor.
* kimseye ah alacak kadar kötülük yapmamak lazım.
* bir kere yalan söylediniz mi ardı arkası mutlaka geliyor.
* saf düşünceye inanan çok az insan var. pamuk prenses hep ağlıyor.
* güvendiğin dağlara gitmek bazen çok işe yarıyor bazense dağlar volkan olup sadece seni yakabiliyor.
* güvenmediğin insanlar seni tahmin ettiğinden daha çok sevebiliyor ve gerektiğinde herkesten daha çok yanında olabiliyor.
* sevmek senin elinde istediğini sevebilirsin hemde istediğin kadar sevebilirsin. ama karşılığını beklediğin an öledebilirsin.
* vicdanlı olmak herkesin yapabileceği bir şey değil. Vicdan ve merhamet sayılı insanlara verilmiş bir lütufmuş gibi gelebiliyor bazen insana.
* değer vermekle şımartmak arasında ince bir çizgi var ve şımarıklık saygısızlığı da peşinde getiriyor.
* kimseden bir beklentisi olmayan insan mutlu olabiliyor ama onunda bir sınırı var.
* sevgiliniz olmadan da yaşayabiliyorsunuz, aşktan ölünmüyor yenisi geliyor maziden de hep bir parça kalıyor.
* bazen bazı insanlar olmadan yaşayamıyoruz buna yaşarken ölmek deniyor.