Farkettim ki koy gibi bir yerde olup sağımda solumda bir kara parçası yoksa, direkt karşıda başka bir kara parçası yada duba gibi bir şey yoksa tamamen kıyı ve açık deniz varsa rahat yüzemiyorum. Sanırım hedefsiz yaşayamıyorum.
Insanları hayatımdan çok çabuk çıkarabiliyorum. Yani cidden tahammülüm kalmadı. Kim olursanız olun çıkar ilişkisi için bile birine katlanamam. Insan kazanmak o kadar kolay değil ama pat diye kalp kırmayı da çok iyi biliyorsunuz.
Çok konuşan insanlardan uzaklaşıyorum, biri bana şunu neden şöyle yaptın dediğinde cinnet geçirecek gibi oluyorum. Galiba ben herşeyde bi huzursuzluk arayıp buluyorum.
hep derlerdi inanmazdım, farkına vardım. birine hayır diyebilmeyi başardığın zaman, kendini hakikaten güvenli hissedebiliyormuşsun. amma velakin bu hayır deme mevzusu, egonun oluşmaya başlamasını sağlamak asla olmamalıdır. sadece kendine saygı daha doğrusu kendi isteklerine cevap verebilme yetisi sanırım. o kadar içe dönüktür ki insan, bilebildiği bir şeyin, başkasını tarafından söylenmesine karşı bile koyamaz. onun için bur hayır diyebilmek veya kendi isteğini söyleyebilmek önemli olur. herkesten bir şey öğrenip ama herkesin dediğini yapmayarak kendimizi bulacağımızı düşünüyorum. buraya şahsen kendim yazarken bile kendi kendime ders çıkartmaya çalışıyorum, onaylanma ihtiyacı değil de, hani bak buraya bir şeyler yazabiliyor, karalayabiliyor ve halen hayatta olduğu göre, istediklerin şeyleri gücün yettiğinde değiştirebilirsin dedirtmeye çalışıyorum kendime. bilmem anlatabiliyor muyum kendime ve herkese. swh.
kadınlar ayrılık gibi çok önemli durumları erkeklerden çok daha kolay atlatıyo...bi psikolog arkadaşımın söylediğine göre, ayrılık boşanma, hele boşanma, türü şeyler bir erkeğin başına gelebilecek en kötü şeylermiş, erkekler mesela parasız kalmayı, ya da iflas etmeyi, ya da sokağa atılmayı, ya da ne biliim hapse falan girmeyi, ayrılık durumu kadar iplemezlermiş...