sözlük yazarlarının ezbere bildiği şiirler

entry113 galeri1
    63.
  1. en güzel günlerimin üç mel un adamı var...
    0 ...
  2. 62.
  3. alp er tunga öldi mü
    isız ajun kaldı mu
    ödlek öçin aldı mu
    emdi yürek yırtılur.

    ödlek yarağ közetti
    oğrun tuzağ uzattı
    begler begin azıttı
    kaçsa kah kurtulur?

    begler atın urgurup
    kadgu anı turgurup
    mengzi yüzi sargarup
    korkum angar türtülür.

    uluşıp eren börleyü
    yırtıp yaka urlayu
    sıkrıp üni yırlayu
    sığtap közi örtülür.

    könglüm için ötedi
    yitmiş yaşıg kartadı
    kiçmiş ödig irtedi
    tün kün kiçip irtelür.

    gerçi sagu mu ne deniyordu buna, yıllar evvel lisede öğrenmiştik.
    0 ...
  4. 61.
  5. kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
    ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
    ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
    kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.

    sızlasa da gönüller düşenlerin yasından
    koşar adım gitmeli onların arkasından.
    kahramanlık; içerek acı ölüm tasından
    ileriye atılmak ve sonra dönmemektir.

    yırtıcılar az yaşar... uzun sürmez doğanlık...
    her ışığın ardında gizlidir bir karanlık.
    adsız sansız olsa da, en büyük kahramanlık;
    göz kırpmadan saldırıp bir daha dönmemektir.

    kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
    ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
    bunun için ölüme bir atılış gerekir.
    atıldıktan sonra bir daha dönmemektir..
    1 ...
  6. 60.
  7. 59.
  8. sularsa akmak birgün birgün birgün
    birgün dağlara çıkmak birer birer dağlara çıkmak birgün
    çıkmak çıkmak birer birer birgün dağlara dağlara birgün
    birgün birer dağlara
    ah nasıl dağlara birgün
    ey yorgun atlar, ey geri dönenler, sayı bilmiyen çocuklar
    ey birgün
    çiçek açmak birgün
    dağlara dağlara birer birer dağlara

    otları büyümek birgün
    birgün köyler kentler yıkanık damlar geri dönmek birgün
    birgün yeni dönmek
    birgün dağlara çıkmak birer birer çıkmak çıkmak
    su yürümek güneş bilmek
    yeniden orda otlarda orda yeniden orda orda
    bitkin bir gül bulmak ve geri dönenler birgün
    ey yorgun atlar, sayı bilmiyen çocuklar
    ey bütün hazır elbiseciler ey,
    birgün olmak, küskün keşişlerden olmamak birgün
    dağlara dağlara çıkmak sular köprüler sular birgün çıkmak
    eski kaba arabalardan inip birgün çıkmak
    dağlara dağlara dağlara başka hiç
    birgün dağlara.

    (bkz: turgut uyar)
    (bkz: kurtarmak bütün kaygıları)
    1 ...
  9. 58.
  10. kirpi gibisin çocuk
    her tarafın diken
    kim elini uzatsa
    delik deşik

    üstelik sen de kan içindesin.
    * *
    0 ...
  11. 57.
  12. 56.
  13. alakaya maydonoz
    gel bize bazı bazı
    ben köyümü özledim
    yaşasın 29 ekim.
    bir arkadaş bir konudan başka bir konuya atladığı zaman bu dizeleri şap diye yapıştırırım.
    0 ...
  14. 55.
  15. ağlasam sesimi duyar mısınız mısralarımda
    dokunabilir misiniz gözyaşlarıma ellerinizle
    bilmezdim şarkıların bu kadar güzel
    kelimelerin kifayetsiz olduğunu
    bu derde düşmeden önce
    bir yer var biliyorum
    her şeyi söylemek mümkün
    iyice yaklaşmışım duyuyorum
    anlatamıyorum.

    ezberlediğim sayılı şiirlerdendir. abimin defterinde bulmuştum küçükken...
    0 ...
  16. 54.
  17. 53.
  18. temizlik şiiri

    kaynak: ilkokul 3. sınıf kitabı 1. baskı/2002
    0 ...
  19. 52.
  20. 51.
  21. ÇOCUKSUN SEN / I
    Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
    Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
    Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
    Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
    Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
    Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
    Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
    Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
    Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
    Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
    Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
    Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
    Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
    Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
    Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
    Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
    Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
    Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
    Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
    Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
    Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
    Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
    Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
    Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
    Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
    Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
    Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
    Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
    Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen

    Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
    Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
    Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
    Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil

    ÇOCUKSUN SEN / II
    Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüm
    Bir çiçeğe tutundum düşerken, ordayım hâlâ
    Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
    Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
    Zaman benim işte, nesneleşiyor tüm anlar
    Dursam ölürüm paramparça olur dünya
    Çocuksun sen sesinin çağlayanına düştüğüm
    Uçurum diyordun bir aşk uçurum özlemidir
    Bırakıyorum öyleyse kendimi sesinin boşluğuna
    Tutunabileceğim tüm umutları görmiyeyim için
    Gözlerimi bağlıyorum geceyi mendil yaparak
    (Gözlerim bir yerlerde daha bağlanmıştı, bunu
    Unutmuyorum unutmuyorum unutmuyorum hiç)
    Bir rüzgâr esse ellerin fesleğen kokuyor
    Kırlangıçlar konuyor alnına akşamüstleri
    Bu yüzden bir kanat sesiyim yamaçlarda
    Üzgün bir erguvan ağacıyla konuşuyorum
    Ayrılığın zorlaştığı yerdeyim ve dalgınlığım
    Bir mülteci hüznüne dönüyor artık bu kentte
    Çocuksun sen alnına kırlangıçlar konan
    Bir bulutun peşine takılıp gittiğimiz yer
    Okyanus diyelim istersen ya da sen söyle
    Batık bir gemiyim orda, seni bekliyorum
    Upuzun bir sessizliğim fırtınalar patlarken
    Gövdem köle tacirlerinin barut yanıkları içinde
    Ve gittikçe acıtıyor yaralarımı tuzlu su
    Çocuksun sen, büyümek yakışmazdı hiç
    Gülüşünün kokusuyla yeşerdi bu elma ağacı
    (Soluğunun elma kokması bundandı belki)
    Bir elma kokusuna tutundum düşerken
    Sallanıp durmaktayım bir saatin sarkacı
    Nasıl gidip geliyor gidip geliyorsa öyle
    Çocuksun sen, çocuğumsun -AHMET TELLi-
    1 ...
  22. 50.
  23. 49.
  24. (bkz: mona rosa)
    siyah güller ak güller
    geyvenin gülleri ve beyaz yatak
    kanadı kırık kuş merhamet ister
    ah senin yüzünden kana batacak
    mona rosa siyah güller ak güller.
    1 ...
  25. 48.
  26. atatürk yoktu
    düşman çoktu
    atatürk geldi
    düşmanı yendi.
    0 ...
  27. 47.
  28. burnu fındık ağzı kahve fincanı
    seni seven oğlan neylesin malı
    yumdukça gözünden döker mercanı
    bal mısın şeker misin ey acem kızı.
    0 ...
  29. 46.
  30. 45.
  31. Cep delik cepken delik
    Don delik mintan delik.
    Yen delik kaftan delik.
    Kevgirmisin be kardeşlik.

    Orhan Veli.
    1 ...
  32. 44.
  33. 43.
  34. 42.
  35. 41.
  36. 40.
  37. 39.
  38. ''sobalı bir banyoda bilekleri kesik halde bulun beni,
    gri bir kış ayının herhangi bir cuma günü.
    cuma ihanet gibi suç yüklü,
    cuma yüzüm gibi hüzünlü.
    kesiklerimi göstermeyin sevgilime
    ya da kapıya çarptı deyin bileklerini, üzülmesin çok,
    yoksa,
    kanar cesedin gözleri...''

    /batuhan dedde
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük