insanlara gösterdiğim tolerans miktarını azaltmam gerektiği.
Bugün eski bir arkadaşımla dertleşirken verdiği nasihat bu.
Gerek arkadaşlıklarımda gerek özel hayatımda her zaman yaptığım şeydir bu. Daha sonradan düşünmemek, keşke şunu da yapsaydım dememek, ben elimden gelen her şeyi sonuna kadar yaptım diyerek pişman olmamak adına sonuna kadar gidiyorum. Ta ki, ne yaparsam yapayım, artık düzelmeyeceğini görene kadar.
Tabii bu arada yıpranıp üzülüyorum ama her şey bittiğinde en azından vicdanım rahat oluyor.
Arkadaşıma göre bu kadarına gerek yok çünkü ilk falsoda postalamadığın her insan daha sonra daha çok dert oluyor sana.
Haklı!
özel sektörün sağı solu belli olmuyor sözlük.bugün el üstündeyken, yarin gözünün yaşına bakmadan kapı dışarı ededilebiliyorsun. yazık oldu müdür yardımcımıza...
-Çanakkale'de bildiğin düşmanın anasından emdiği sütü burnundan getirmişiz.
-Şehitliklerimizd hala yapılması gereken düzenlemezler olduğu.
-60.000 şehit değil 58.400 küsür adet olduğu.
-Şehitliklerde sadece bir şehitimizin bedeninin hatta kafasının bulunduğunu öğrendim.
isteyince 3 4 saat aralıksız makale/kitap vs. okuyabiliyormuşum.
gün içinde 3 4 kere birer saatlik uykularla 24 saati geçirebiliyormuşum.
mecbur olunca her yükün altından kalkılabiliyormuş.
Her yeni bir gün, güzel başlayıp güzel bitecek diye birşey yokmuş. Lakin ben bunu hala öğrenemedim. Nereden nereden buluyorlarsa bu koskoca şehirde gelip yine beni buluyor. Herşey bitti tamam derken. Sizi zamanında üzen şahısları en musmutlu an'ınız da karşınıza çıkması hayatın size nanik yapmasına benzer.
Bu da, mutluyum diye sevinme, üzgünüm diye üzülme sadece an'ı yaşa demem gerektiğini birkez daha hatırlattı.
adamlık,efendilik,iyi niyet hikaye be sözlük. ben kime iyilik yaptıysam gelip beni sırtımdan bıçakladı,ben ne kadar iyiysem hayat bana o kadar kötü oldu işte.