her insanın bir miadı varmış meğer bende. geçmişe dönüp bakmadığım bundanmış. aslında kötü bir şey bu sevgili sözlük. yıllar geçse de eskimeyen dostları olmalı insanın. yıllara meydan okuyan kişiler olmalı. hep aynı değerini, sevgisini koruyabilmeli. ama olmuyor. olmadı. üzgünüm.
trençkot'u bir kadın kıyafeti zanneden çok büyük mağazaların olduğunu öğrendim bugün! Avrupa'nın en büyük avm'si diye geçinen cevahir'de erkek için trençkot bulmak ölüm gibi!
-yenilenen borçlar kanunu ile, artık sevgililer bile karşılıklı birtakım haklara sahipler.
-türkiye muhasebe standartlarında da birtakım değişiklikler var. artık kurumlar vergisi verirken ekli tablolara mizan da girecekmiş.
-361 nolu muhasebe hesabı, ödenen ssk primlerine eşit olmalı.(tabiki olm. eşit olmazsa olur mu hiç.)
-ihraç kayıtlı mal sattığımızda 192 tecil edilebilir kdv hesabından 136 diğer çeşitli alacak hesabına aktarabilirmişiz. mahsub edebilmek için sanırsam.
ablamın gönderdiği mail sayesinde fazıl say'ın istanbul senfonisi isimli bir eser bestelediğini öğrendim. Youtube'de bütün bölümleri varmış, onu da öğrendim. (bkz: #10028450)
sözlükte başlığı açan kişinin aksini düşünüyorsanız ve bunu yazınızda belli ediyorsanız asla sizin söylediklerinizi beğenmeyecek yazarlarda varmış. kısacası sözlükte olaylara aklıyla bakmayanlarda mevcutmuş.
bugün anladım ki babana bile güvenme lafı doğruymuş haybeye söylenmemiş akraba-akbaba diye.hunharca düdüklemeye kalkarlarken farkettim.
kendime vereceğim tek akıl, aklın varsa tek takıl !