sözlük yazarlarının başından geçen ilginç olaylar

entry253 galeri5
    201.
  1. istanbul'da aynı üniversitede olduğumuz ve iskambil vs oyun merakı yüzünden dersleri sallayıp üniversiteden atılan bir elemanı üniversite bittikten birkaç yıl sonra askerlik yaptığım doğu anadolu ilinde çarşı izninde dolaştığım sırada bir kahvede iskambil oynarken görmem. eleman tekrar üniversite sınavına girmiş, orada bir üniversiteyi kazanmış. ama anlaşılan kafa aynı kafa idi halen.
    5 ...
  2. 202.
  3. sık grip olduğum için ve gece uyurken horlamalar başladığı için burnumda bir problem olduğunu fark ettim. sürekli burnumun bir deliği tıkalı kalıyordu. işin ehli tanıdık bir arkadaş '' burun ameliyatı ol, geniz eti falan vardır'' dedi. neyse ameliyat için hastaneye gittim.

    girdim doktorun yanına hiçbir şey yemeden içmeden gel dediler, tamam deyip ertesi gün kapılarına dikildim. geçtim odaya ve bir kız geldi. gri pantolonlu, beyaz gömlekli çok seksi bi kız ( artık ben deyim asistan, siz deyin hemşire öyle biri işte ) bir sürü kağıt imzalattı. hani bırak ölmeyi götüne şampanya şişesi sokup patlatsalar hiçbir hak talep edemezsin. her şeye '' tamam kabul ediyorum, peki kabul ediyorum '' demek zorundasın. o sözleşmeyi imzalamazsan ameliyat olamazsın. çakallık işte. neyse hepsini imzaladım. sonra kız gardolaptan yeşil bi önlük uzatıp;

    - 'beyefendi komple soyunup bunu giyinin' dedi.
    + nasıl yani
    - çırıl çıplak soyunun işte. üzerinizde hiçbir şey kalmasın.
    + hanfendi, bakın burun ameliyatı olcam ben, yanlışlık olmasın, hemoroid'le falan karıştırmayasınız.
    - hayır beyefendi yanlışlık yok. ameliyat esnasında aksi bi durum yaşanırsa elbiselerinizi çıkartıp vakit kaybetmemek, yırtmakla falan uğraşmamak, özetle acil müdahale yapmak adına tüm hastalar bu şekilde ameliyata girer.

    peki dedim aldım ameliyat önlüğünü, kız da çıktı odadan. tanrım, ne de seksi tutmuştu kapı tokmağını...

    şakası bi tarafa bu ameliyat önlüğünü sanki her gün giyiyormuşuz gibi uzatmıştı. biz de sormadık tabi bu nasıl giyiliyor diye.
    aldım önlüğü, önce ceket giyer gibi kollarımı soktum. kurdelasını ilikledim. bi baktım sikim dışarıda kalmış. dedim bu böyle olmaz çok ayıp. soyunup tekrar giydim bu sefer götüm açıkta kaldı. oha dedim bu daha ayıp, resmen stres bastı, çıkartıp peştemal gibi bağlayasım geldi. ee dedim sikerim önlüğünü, tekrar ilk hali gibi giyip yatağa yattım. sikim dışarıdaydı.

    söylemesi ayıp pipim de çok tuhaftır. öyle olur olmadık yerde baş kaldırır. in ulan derim inmez, çok asidir. lise yıllarında sırf bu yüzden bildiğim matematik sorusuna kalkmayıp sıfır almışlığım oldu. havuzdan çıkmayışım, düğünlerde dansa kalkmayışım bile oldu. e haliyle önlük çüküme sürttükçe içim kıyılmış ve pipim maşallah kol kadar olmuştu. kimse görmesin diye önlüğün kurdelasıyla onu dolarken hemşire pat diye odaya girdi.

    - e yuh yani
    + pardon hanfendi çok özür diliyorum.
    - burasının hastane olduğunu biliyosunuz di mi?
    + bakın hanfendi beni yanlış anladınız, amacım kesinlikle
    - lütfen indirir misiniz şunu.
    + ekmek çarpsın bilerek yapmadım bunu. önlük sürttükçe içim kıyıldı. tamamen istem dışı yani.
    - iyi de önlüğü neden ters giydiniz ki? her neyse, önlüğü tekrar giyip hazırlanın, doktorumuz sizi bekliyor.

    deyip çıktı odadan ve ben de haa siktir deyip götü dışarıda olacak şekilde önlüğü tekrar giyip ameliyat haneye doğru yola çıktım. asansördeyken kız sedye mi tutup pis pis sırıtıyordu ve hiç unutamadığım o espiriyi patlattı.

    '' bakıyorum da içiniz kıyılmıyor artık , ihihi korkuyor musunuz ''

    cvp vermeden sadece tebessüm ettim. zira bazen mimiklerdir her şeyi anlatan. hemşireyi o kadar kendime yakıştırdım ki, mizahı falan tam kafa dengi bir kızdı ve onunla çıkmak, onunla çay falan içip sohbet etmek istiyordum.

    girdim ameliyathaneye ve anestezi uzmanı her zamanki gibi bayıltmadan önce lafa tutmaya başladı. hangi takımı tutuyorsunuz? dedi. ehehe dedim tuttuğum takımın ne önemi var? şimdi siz konuşturup konuşturup lafım bitmeden küt bayıltacaksınız. hoşunuza gidiyor dimi bu dedim. güldü. sen kesin galatasaraylısın dedi ve nereden anladınız.. derken gerisini hatırlamıyorum.

    40 dakikalık operasyondan sonra gözümü yine aynı odada açtım. asansöre bindirip taşımışlar yukarı. odada yatarken narkoz yavaş yavaş etkisini kaybediyordu. hemşire kız yumruk yemiş boksör gibi buğulu bi şekilde karşımda dikiliyordu. merhaba kukla, geçmiş olsun, nasılsın gibi cümleler kullanıyordu. senelerdir hiç bu kadar kafam güzel olmamıştı. bu narkozlu kafa çok başkaydı. hemen onun arkasında da arkadaşım hilmi vardı. ağzıyla sus işareti yapıyor.

    sonradan öğrendim ki kıza yalvarıp durmuşum '' şimdi burda seninle sevişmek istiyorum, hadi lütfen n'olur, çok güzelsin '' diye sayıklamışım.

    hülasa oldum burun ameliyatını. her şey için, kahrımızı çektiği, bana katlandığı için defalarca özür diledim kızdan. aslında bir kutu çikolata götürüp, küçük bi hediye ile tavlamak çok basitti, fakat yapmadım. asıl ilginç olay da bu işte.

    burna tamponu tıkadıkları gibi çekip gittim ve ne zaman ameliyat önlüklü birini görsem havayı koklayan tavşan gibi burnumu oynatırım. anlık, saniyelik bir tik.
    42 ...
  4. 203.
  5. Şuan hiç ilginç bir şey yaşamadığımı ve hayatımın çok sıradan olduğunu fark ettim. Pffff.
    0 ...
  6. 204.
  7. Garip olaylardır. Çok ilginç bir tesadüfü anlatmak isterim.

    Kız arkadaşımla benim evdeydik. Bizden başka kimse yok.Odada oturmuş müzik eşliğinde pişti oynuyorduk. Odanın kapısı da kilitli değildi. Anahtarı kayıptı. O sırada dış kapının açıldığını duymamışım. Babam gelmiş. Paat odamın kapısını açıverdi. Saygılı bir şekilde kapıyı kapatıp çıktı. Bizde de oyun oynayacak heves kalmadı o anda.

    işte asıl ilginç olan ise bundan sonrası. bu olayı anlattığım bir arkadaşım vardı. Ben bu sözlük işlerinden anlamazken o inci'de takılıp dururdu. Bir iki ay Sonra caps ler patlak vermeye başladı. Babam odaya girdiğinde ben seklindeki meşhur capsler. Meğersem bu arkadaş orada yazarmış da. Fakat ona sorduğumda kahkaha atarak yalanladı beni. Yalan mı doğru mu söylüyor bilmem ama, o çocukta bunu yapacak potansiyel hep vardı. Belki de sadece bir tesadüftür. Sonuçta bir babaya yakalanmak çok tuhaf. Hala da şüphe içerisindeyim.
    3 ...
  8. 205.
  9. kavgada dişimi kırmam ve hayatımı 31 dişle devam ettirmem kötü bir anımdır.
    0 ...
  10. 206.
  11. Birinci kattan ikinci kata düştüm, evet.
    1 ...
  12. 207.
  13. Başıma gelmedi ama benliğime geldi. isterseniz 5 dolar verirseniz yazarım.
    Anladın mı pelin kardeş...
    0 ...
  14. 208.
  15. Bir gün Fatih te Babamla dolaşırken Önümüzden Bayan gibi kırıtarak Bir Lgbt geçmişti ve ben çok korkmuştum.
    0 ...
  16. 209.
  17. Kendisiyle zorunluluktan yaklaşık 6 saat yolculuk yapmak zorunda olduğum bir insan evladının yol boyunca bana saçma sapan şeyler sorarak konuşmaya çabalaması ve kitap muhabbeti yapmak isterken orhan pamuk "kırmızı başlıklı kız" romanını okuyup okumadığımı sorması... sonra ben iptal.
    4 ...
  18. 210.
  19. Saç stilimden sıkılmıştım, değişik bir model uygulamalıydım. Saçımı uzatma kararı aldım ve baya uzadı. Saçlarımda uzamışken markete gidip su alayım dedim (!) Markette eğilip su almaya çalışırken hemen karşımdaki Hanımefendi '' Ablam bana da bir adet su verir misin'' dedi. Kafamı kaldırıp suyu uzattığımda öyle bir utanıp kızardı ki anlatamam. Özür dileyip bulunduğu alanı terk etti. Böyle şeyler yaşanabilir Hanımefendi utanma (!)
    1 ...
  20. 211.
  21. bi kac ay önce kız arkadasımla brüksele gittik.o ben ve kız arkadasımın arkadası olan çek uyruklu ev arkadasımız vardı.brüksel üniversitesinde hollandalı bi kızla tanıstım sarısın mavi gözlü acaip güzel bi kızdı cok da sevimliydi.her sabah 7 den 9 a kadar kosu yapan 9 dan 11 e kadar kitap okuyan sürekli gezip tozan biriydi.bi gün ev arkadasımız olan kız bana yarın türev den quizim var konu anlatır mısın dedi ben de olur dedim ertesi gün icin anlastık.ben okuldayken bana mesaj attı ben mark'lardayım oraya gel biseyler iceriz hem birlikte dedi.mark kızın sevgilisi bu arada.tamam dedim gittim eve bi baktım evde parti var aq noluyo demeye kalmadan bi baktım bizim hollandalı kız deli gibi icmis sarhos olmus boynuma atladı. millet bağırısıyo ediyo dedim noluyo burda kızı oturttum kenara bizim çek kızın yanına gittim olanı biteni öğrenmek icin meğersem hollanda güzelinin planıymıs kıza yalan söyletmis beni oraya getirtmek icin. bizim portakal geldi yanıma sarılmaya calısıyo sürekli öpüyo falan sinirlendim cıkıp eve gittim. kız arkadasım okulda sunum yapıyordu o sıralar actım televizyon falan eve bi geldi telefonundan bana hollandalıyla sarmas dolas fotoğraflarımızı gösterdi bunlar ne dedi. ne olduğumu sasırdım ibnenin biri fotoğrafımızı cekip kız arkadasıma göndermis. görsen fotoğraflar da öyle bi cıkmıs ki aq ben olduğumu bilmesem aha oğlan isi götürüyo derim. neyse kavga kıyamet koptu çek kızını arıyorum olayı anlattırmak icin telefona bakmıyor vs bi taraftan ağlayıp bi taraftan bağırıyo tabi kız arkadasım ben de ne diyeceğimi bile bilmez bi halde dut yemis yarrak gibi etrafa bakındım durdum. böyle bi olay yasadım iste devamını siktiredin.
    4 ...
  22. 212.
  23. insanın başından geçmiş garip olaylar ve tesadüfler.

    - bundan 15 yıl falan önce türkiye´ye almanya´dan turla tatile gidiyoruz. tur bi otobüsle yapılıyo,ve çok iyi bi türk rehberimiz var. adamla çok iyi anlaşıyorum ben, çok iyi seviyede almanca konuşuyo adam. türkiye´nin güüneyine yaptığımız bu turda bir hafta çok iyi vakit geçiriyorum bu adamla.

    bu olaydan yaklaşık 5 sene sonra annemlere ziyarete gidiyorum, bi de antalyaya gidelim, diyoruz, antalyada bi yerden bi yere gitmek için dolmuşa biniyorum, bu adam da 5 sene sonra aynı dolmuşa biniyo.

    - almanya´ da öğrenciyken kaldığım şehirde tanıştığım aslında çok tatlı bir adam olan bir kürt mültecinin başvurusunu almanya kabul etmiyo, ve adamı türkiye´ye geri gönderiyo, yıllar sonra ben istanbulá gittiğimde eminönünde yeni camiinin arkasındaki çok kalabalık sokaklardan birinde bu adamla karşılaşıyorum, ve o anda gündüz saatleri ve aynı yerde binlerce insanla yürüyoruz, adam caddenin öbür tarafından yürüse, karşılaşma ihtimalimiz yok !!

    - ben türkiye´de okurken almanya´ya gelmiş uzunca bir süre benim yaşadığım yerlerde yaşamamış, bambaşka yerlerde , kuzey almanya´da yaşamış bir muhterem abimiz vardı.

    bigün frankfurt´tan stuttgart´a trenle giderken bindiğim trende karşımda oturan kadınla muhabbet ediyorum. bu kadın, o muhterem abimizin eski kız arkadaşı çıkıyo !! bana o abimizin telefon numarasını veriyo, o sayede o abiyle halen daha dostluğum devam ediyor.

    - bi arkadaşım benden yaklaşık 2 hafta önce - gene öğrenciyken- almanya´dan paris´e gidiyo, şu an hatırlayamadığım bişeyden dolayı - muhtemelen kalacak yer probleminden- bana telefon etmesi gerekiyo, o zaman cep telefonları çok yaygın diil, bugün hepimizde olan 2´şer 3´er tane olan o aletten o zaman çok az kişide var, adam resmen bana telefon etmiyo, çok kızıyorum ona.

    zamanını tam hatırlayamadığım bi şekilde bu adamdan 2 hafta sonra falan paris´e ben gitmek üzere tren´e biniyorum, bindiğim tren , hiç unutmuyorum, fransa´nın nancy şehrinde tren garında dururken, yandaki perona karşı istikametten gelen bir tren geliyo, tren yavaşlıyo, vagonların geçmesi yavaşlıyo, ve tren duruyo.

    o trende , benim oturduğum yerin tam karşısında duran pencerede; bu, beni aramayan adam oturuyo !!

    ikimizde şok geçiriyoruz!!

    bikaç bişeyler daha vardı, ama aklıma şimdilik bunlar geldi.
    2 ...
  24. 213.
  25. Kendi kendime "rko" çakmıştım sınıfta. Herkes bana gülmüştü.
    2 ...
  26. 214.
  27. iş toplantısına gittik 2 gün önce. Her şey normal ve güzel giderken karşımdaki adam çat diye önüme düştü,kalp krizi geçirmeye başladı. En az 15 kişiydik, bir kişi bile kalp masajı yapmayı bilmiyordu.20 dk sonra ambulans geldi,apar topar hastaneye gittik ama kurtulamadı. Bir insanın öldüğünü görmek ve çaresiz kalmak dünyanın en kötü şeylerinden biriymiş.
    6 ...
  28. 215.
  29. Tam okulda koridorda böyle salakça dikilirken bir havlama sesiyle irkildim.

    Bulunduğum yer de okulun 3.katı ve çizim atölyesi.

    döndüm baktım hocaymış.

    ulan hoca havlıyor okula bak.
    6 ...
  30. 216.
  31. Az önce işemeye giderken kardeşime kafa attım.
    1 ...
  32. 217.
  33. I am not normal yazan bir tşörtüm var, saat 11 falandı akşam arkadaşımla çıkıp çekirdek- kola almaya gittik. Ben çekirdek aldıım arkadaşım kola hesabı falan ödeyeceğiz. Adam baktı, baktı, baktı... ''Sen normal değil misin'' dedi. Ardından da arkadaşım durur mu anlamadan ''çok mu belli oluyor'' dedi.. ondan beri giymiyorum tişörtü.
    2 ...
  34. 218.
  35. 15 temmuzu atlattık ya ötesi mi var dedirtir.
    1 ...
  36. 219.
  37. az önce bir polis memuru aradı ve bimer e paralel yapıyla ilgili bir ihbar maili attığımı, bununla ilgili ifademi almaları gerektiğini söyledi.

    işin ilginç tarafı şu;

    1) ben böyle bir mail atmadım.
    2) çevremde ihbar edebileceğim fetöcü tanıdığım ya da bildiğim hiç kimse yok.
    3) ihbarda kullanıldığını söyledikleri mail adresini hayatımda duymadım.
    4) polisin söylediği, maille bağdaştırılan kimlik bilgileri ise bana ait.

    şimdi bu olay başka bir durumdan dolayı başıma gelseydi adi bir dolandırıcılık olduğunu düşünecektim. yakalanmak istemeyen dolandırıcıların sahte kimlik bilgileri kullandıklarını hepimiz biliyoruz.

    ayrıca beni arayan kişinin de dolandırıcı olma ihtimali yok çünkü hem benden bir şey talep etmedi, hem ismini verdi hem de evime çok yakın bir polis merkezini tarif etti. yani şu an gidip bu durumu doğrulatma şansım var.

    kafama takılan şey ise;

    cumhurbaşkanı dahil bütün devlet birimleri işi gücü bırakıp paralelci avına çıkmışken, bimer e paralel yapıyla ilgili ihbarda bulunan kişi bu ihbarın doğru çıkması durumunda kahraman olacakken neden sahte kimlik bilgisi kullansın? birisi benim adımla sahte ihbar yapmış olsa eline ne geçecek? zaten bilişim şubesi o maili benim göndermediğimi doğrulayacak.

    arayan polis üç dört gün içinde ifademi almak için çağıracaklarını ve mail adresi benim değilse endişe edecek bir şey olmadığını söyledi. zaten böyle bir şey yapmadığım için endişe etmiyorum ki yapmış olsaydım yine endişe etmez, bir ihbarda bulunduysam arkasında dururdum.

    altından ne çıkacak çok merak ediyorum doğrusu.

    bekleyelim ve görelim.
    0 ...
  38. 220.
  39. Dün akşam vakitleri karışık kuruyemiş almak için çevremde ki rastgele bir kuruyemiş dükkânına girdim.

    Dükkanın ortasında, oturduğu tabureden beni görünce bir adam ayağa kalktı, kapının üstünde ki küçük televizyonunda açık olan haber kanalını sessize aldı, "cık cık üff yeşil gladyo ülkeyi ne hale getirdi" dedi, sonra kendinden çok emin, ciğerden bir şekilde "hoşgeldiniz' dedi, elini uzattı!

    Alışık olunan bir şey değildir ayaküstü alış veriş yapılan yerlerde tokalı karşılama?
    Bi gariplik olduğu belli idi!
    Hani, aşırı öz güvenli, kimsenin bilmediği devlet sırlarını bilen, "dolara yatırım yapın" diyen, lozanın gizlin maddesi hayatının laf malzemesi olmuş tipler vardır ya, onla karşı karşıyadım.

    Her halinden belli idi.

    Bir şeyler anlatması, göt kadar dükkândan daha büyük olduğunu ispatlaması lazımdı. Duvarda hem Osmanlı tuğrası hem Atatürk resimleri görünce durumun vahiyetini daha iyi anladım.

    Ama ne ola bilirdi ki taş çatlasa 3 dakikalık bir birliktelik olacaktı, yani bor madenlerinin dış güçler tarafından kullandırılmamasını ya anlatır ya anlatamazdı.
    "Şu karışıktan 10 TL lık ala bilirmiyim" dedim. "Şundan mı" dedi.
    "Evet" dedim.

    Denetleyici gözlerle dükkanın kapısına baktı, sonra dükkanın içini süzdü, dükkanın içinin boş olduğunu görünce istediğim karışık kuruyemişin önünde duran çuvalı açtı, bana göz kırptı, tebessüm etti küreği o çuvala daldırdı!

    Mümkün değildi bu gizemi çözmek?
    Belli ki bir şey olsun istiyordu hayatında.
    Mesela 1 KG kabak çekirdeği alsın akşam mason toplantısına katılsın.
    Ömer baba gibi çekirdeğini kavururken, derin adamlara hayat dersi versin.
    En büyük devlet sırları tavandan sarkan pekmez sucuklarının yanında konuşulsun.

    Terazide 10 TL lık kuruyemişi ayarlarken "nerelisin" dedi.
    "Yozgat"
    "Çok gittim Yozgat'a"
    "Doğrudur"
    "Bu yol üstünde bir lokanta var hani, her geçtiğimde mutlaka durur işkembesini içerim, beni çok severler orda ki garsonlar elime ayağıma kapanırlar vay Şerif abi hoşgeldin diye"
    "Doğrudur"

    Bu sırada kasaya gelmiştik parayı uzattim poşedi aldım.
    Tam arkamı dönüp gidecektim ki..
    "Sen gel ben sana her zaman yardımcı olurum" dedi.
    Lan neye yardımcı olacan!
    Ne yapacan?
    Çekirdeği biraz daha fazla sıcak vermeden başka ne faydan dokunur.
    5 TL lık bir şey alırken terazide 5.15 geldiği zaman 15 kuruşu geri boşaltmamandan başka ne yapabilirsin?
    Nee?
    Niye?
    Neden?
    3 ...
  40. 221.
  41. Sahilde yürüyorum aracın biri ters yöne ve kaldırıma parketmiş ve biraz da tümsek bir yer içinde de bir bayan var şöför mahali boş.Neyse bende koşarken araç anayola doğru harkete geçti araç içinde duran kadın farkında değil telefonla oynadığı için kafasını kaldırınca araçın hareket ettiğini gördü ve panikledi tam yola ön tekeri çıkmıştı aracın kapısı açıp el freni çekeyim dedim fren çekilmiyor sonra zor bela iki elimle çektim.kadın bana baktı başladı ağlamaya teşekkürler dualar havada uçuşuyor... eşiniz nerede dedim ben evli değilim nişanlıyım. Tamam nişanlınız arayın gelsin araçtan da inin dedim ve oradan uzaklaştım.arada aklıma gelir ya araç durmasaydı veya ben farketmeseydim diye...
    2 ...
  42. 222.
  43. iki farklı büyük elektro market gezdim. aradığım adaptörü bi milyoncuda buldum.

    (bkz: roma)
    (bkz: kesin yaşanmıştır bu)
    1 ...
  44. 223.
  45. bugün elektriksizlikten dolayı boş boş otururken uzun zaman sonra durduk yere aklıma gelmiş olaydır, bunu 1-2 arkadaşım dışında kimseye de anlatmamıştım, hem gereksiz buldum hem de ''bakın bu oldu'' diye anlatmayı seven bi tip değilimdir çok fazla. ama bu durum bana hala ilginç geldiğinden içimi dökesim geldi şu an.

    yer: beşiktaş meydan
    zaman: 1,5 sene önce

    dershaneden bezmiş bi halde çıkmış iskeleye doğru yürüyordum, yanıma 24-25 yaşlarında bi adam geldi. bi şeyler dedi, kulaklık varken duyamadım, durup çıkardım. anahtar kelimeleri duymayı bekledim, anket veya bilmem ne eğitimi tarzı. bunları duyar duymaz yürümeye devam edecektim ama tahmin ettiğim gibi olmadı. diyaloğu hatırlayabildiğim kadarıyla aktarıyorum:

    x: adam
    y: ben

    x: hi, do you speak english?
    y: (yol soran turistlerden sandım, çürümeye yüz tutmuş ingilizcemi ne kadar zorlayabilir ki diye düşündüm) not very well but yes.
    x: (güldü) i am an english teacher. i give lessons to students at starbucks, or maybe other places like that. i can also play piano and guitar, if you are interested. what do you say to that? i mean, you are a student right?
    y: (neden durdum ki sanki diye içimden kendi kendime söylenerek) no thanks. (yürümeye başladım, o da benle yürümeye başladı)
    x: why?
    y: i don't have time for that.
    x: but you can be a girl who speaks english ''very well''
    y: no thank you.
    x: okay then, can you please write your e-mail address here? (telefonunun notlar kısmını açıp adeta gözüme soktu)
    y: (özel dersten maile ne ara geldi konu hiçbir şey anlamamaya başladım ama tek istediğim oradan kurtulmaktı o an) i don't have enough time thanks.
    x: really?
    y: really.
    x: üf ne yani mail okuyacak da mı vaktin yok?
    y: (5 saniye boyunca cevap veremedim bu ani diller arası geçişe, bi an şok oldum ve sinirlendim) türkçe biliyordunuz yani?
    x: ehehe, evet. (türkçe bilmek de değil adam gayet türk çıktı)
    y: niye böyle bi şey yaptınız ben algılayamadım.
    x: ben böyle 600'e yakın kişiyle tanıştım, kendime ağ kurdum, paylaşımlar falan yapıyorum.
    y: amacı ne?
    x: hoşuma gidiyor. (gülüyor burada da)
    y: anladım. (daha fazla sürpriz bi şeyle karşılaşmayayım diye aniden karşıya geçtim peşimden gelememesi için)

    gelmedi de neyse ki. arkamdan ''görüşürüüüüz'' şeklinde bağırıp güldü. adamın amacını ben hala çözemedim. ingilizce ders veriyorum deyip ağ kurmak ne demek, bağlantı nerede? ayrıca 600 kişi var mıdır ya sokakta bilmediği insana mail adresi verecek? tamam bilgisayarı çökertecek değil ama çok gereksiz değil mi yani? durup yazmaya bile üşenirim. hem ingilizce öğrenmekse amaç sokaktaki adama güvenmek biraz zor olsa gerek. neyse, yazdım rahatladım. ispanyol tipli paylaşımcı arkadaşa selam olsun.
    2 ...
  46. 224.
  47. Evden markete kadar gitmek için ev arkadaşımla beraber, pijamalarla ve paspal paspal tiplerle çıktık.

    Asansöre bindik. aşağıya inerken; ''murphy kanunları gereği birazdan kesin dünyanın en güzel kızıyla karşılaşırız'' derken ve aynı anda asansörün kapısını açarken karşımıza ilahettin keykubat gibi bir kız çıkması ve benim cümlemin son kelimesini kızın yüzüne söylemem. hareketsiz bir şekilde kızın suratına 3-4 saniye bakmam ve akabinde gelen kahkahalar. kız ne olduğunu anlayamadı tabi ama 1 milyon kere girip çıktığımız apartmandan böyle muhteşem bir kızın ve de böyle bir cümlenin üzerine denk gelmesi ne kadar da şom ağızlı olduğumu bir kere daha kanıtladı.
    0 ...
  48. 225.
  49. hem öğrenciyim hemde lcw de kasiyerim. işte yine işlem alıyoruz haliyle. anne ile kız geldi. kız 16 lı yaşlarda ben 25. bana bakıyo da bakıyo. hayır işlemde uzun sürdu 350 tl oldu okutuyorum hala. bitmedi de gitsinler. kız esirgemeden kesince anne de anladı haliyle. ürünler bitince sıra ücrete geldi tabi. anne durumun farkında olduğundan kredi kartını kızına verdi ve " al kızım kartı abine uzat " deyince ben gülmemek için zor durdum. kız da bir bozuldu ama gözleriyle kendi anasına sövdü. evet okudum küfürleri bi biiiippp.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük