korktugum basima geldi.
arkadasim bana aşik oldu. besmele besmerello bana aşık oldu.
hep anlamamazliktan geldim ama whatsappta askini bana itiraf etti.
olmek istiyorum.
bir arkadasimi daha mi kaybedecegim?
neden bana aşik oldu neden neden neden?
ya hep ya hiç secenegini sundu
ya sevgili olmaliyim onunla yada artik arkadas olmayacakmisiz cunku beni gormeye dayanamiyormus.
lanet olsun en yakin arkadasimi kaybedecegim.
lanet olsun sana besmele besmerello insan arkadaşına yan gözle bakar mı?
Lanet olsun en yakın arkadaşım bana aşık oldu.
Kalıbını siktigime o kadar yüz vermedim yine oldu.
Bakkaldan bu sabah ekmek alırken aşkını bana itiraf etti.
iki ekmek bi kısa marlboro istiyorum.
Bir arkadaşımı daha mı siktir edeceğim?
Mahmut, ibne misin lan niye aşık oluyon bana?
Ya arkadaş ya sevgili ya da top olacakmışiz çünkü beni görmeye dayanamıyormus.
korktugum basima geldi.
arkadasim bana aşik oldu.
hep anlamamazliktan geldim ama whatsappta askini bana itiraf etti.
olmek istiyorum.
bir arkadasimi daha mi kaybedecegim?
neden bana aşik oldu neden neden neden?
ya hep ya hiç secenegini sundu
ya sevgili olmaliyim onunla yada artik arkadas olmayacakmisiz cunku beni gormeye dayanamiyormus.
çok sevdim, seni iki günlük hayatımızda, sensiz nefes almak dahi işkence gelirken bana, senin sevgilinden bahsediyordun bana, ben seni seviyorum dedikce, sen onu seviyorum dedin, benim sana aşık olduğumu fark edemedin,Farkettiğinde başkasınındın.
her gün iş yerinin önünden farklı farklı elbiselerle geçen minyon kız, çok tatlısın telefonda konuşurken öyle bir gülüş vardı ki çehrende aşık oldum resmen, kaç kez geçtin mağazanın önünden ama bir kere bile dönüp kapıdan içeri bakmadın, seni ta amına koyim.
aşkı çicek böcek pipi soğan meme sananların fazla olduğu itiraflardır. ulan her şeyi aşk diye kişiselleştirmenin manasını nasıl çözümleyip te kendi durumunuza bağlıyorsunuz şaşırıyorum.
3. sınıftayken selin diye bi sevdiğim vardı. bi kere sıra örtüsü katlarken elini tutmuştum. öyle de bi romantik anımız var.. selin senin amına koyim burdan.
bağlanmayacağım desem de bağlanıyorum lan. hep uzak durmaya çalışıyorum ama kaptırıyor insan kendini. işte ertesi günlerde hayal kırıklıkları.
aşk dediğin iki kişiliktir arkadaş. sadece benim olmalı. hep birlikte olmalıyız sonrasında evlilik. filmlerdekiler yalan mı? rastlayan varsa bassın eksiyi.
bir yağmur sonrasında gördüm onu...
ıslaktı ve bir o kadar da seksi.
vücudunu beyaz tişörtü sarmış, saçlarından damlalar düşüyordu yere.
düşen her damlada gözlerim biraz daha açılıyor, dikkatimi başka yöne çeviremiyordum...
yarabbi bu ne güzellikti.
bir mücevher gibiydi gökyüzünden düşmüş...
belki de ta kendisi idi çoban yıldızının.
yanına doğru gitmek için hamle ettim,
ürktü...
korkma dedim, yahut dediğimi sandım...
korkma, zarar vermeyeceğim sana.
iki adım daha geriledi yağmur tanesi.
aşk ne deselerdi o an, tasviri mümkün değil derdim.
ya da diyemezdim hoş, lal olmuştu dilim.
geri adımlarla suya yaklaştı...
biraz daha uzaklaştı,
biraz daha..
içimde iflah edilemez bir kaybetme korkusu.
suya girdi bedeninin yarısına kadar.
''dur'' diye bağırmak istedim,
sesim çıkmıyordu.
sanki bir karabasan sarmış elimi ayağımı ve dudaklarımı.
yürümeye devam etti saçları suda kaybolana dek.
donmuştum.
elim ve ayağımda yaşadığıma, kalbimin attığına dair tek bir sıcaklık dahi kalmamıştı.
ve sonra uyandım.
dam tepeme akmıştı...
bugün orada da cumartesi mi dedi, günlerden haberim yok dedim. günlerden o haberdardı, o benim kadar dağılmamıştı. o da dağılmıştı ama toplardı kendini, benim kadar düzensiz değildi, evet onun düzenli bir hayatı vardı benim bu düzensizliğimde kaybolurdu, kaybolmaya bile razıydı ama kaybetmesin dedim ben kaybettim.
