etrafımda bolca kız olan bu günlerde, öküzlüğün tadına varabilmek için hiçbiriyle fazla yakınlaşmıyorum; sevgilim olsun falan istemiyorum ben, kısıtlamak istemiyorum. elbet bir gün birisiyle devam etmek, evlenip çoluk çocuğa karışmak gibi atraksiyonlara girişeceğiz, şimdilik kısıtlayasım yok kendimi. kısıtlayınca da ne olduğunu gördük çünkü, annem hep derdi "evleneceğin zamana kadar uğraşma karı kızla, bozma moralini onlar için, yer bitirirler seni" diye, aynen öyle yapacağım.
yeniden aşık oldum. aşk ve sevgi üzerine yazamayacak kadar hem de. tanımlayamıyorum çünkü. klavyeden çıkanlar, kalbimdekilerin yanında çok az kalıyor. yetmiyor. ne onu, ne aşkı tanımlamaya yetmiyor. anlatamıyorum. ilk kez anlatamıyorum.
sevgilisi varken başkasından tahrik olabilen insanlar gördükçe çıldırıyorum, ne aşık olasım ne sevgilimle devam edesim geliyor. biliyorum, güveniyorum ve hiçbir zaman gidip "sen başkasından tahrik oluyon mu?" diye sorma öküzlüğünde bulunmuyorum, lakin böyle iğrenç bir dünyada yaşayıp da çük hareketlerini istemsiz olarak algılayan insanlarla bir arada bulunmaktan utanıyorum. hiçbir zaman gerçekten seven insanın cinselliğe pabuç bırakabileceğine ve başkasına bakabileceğine inanmadım, şahsen; birisiyle birlikteyken adriana lima da gelse sikimde olmaz. taş gibi karı derim geçerim, ne çüküm ister ne ben isterim, beğeniyle kalır.
çocukken tetris oynardım saatlerce...
en hızlı levalda bile bitirirdim hani. o kadar çok oynarmışım ki ne zaman gözümü kapatsam tetris karakterlerini görüyordum.
bir kaç hafta önce de facebooktaki chain rxn adlı saçma bir oyuna kafayı takmışım. rekor yapmak için saatlerce oynamış olmayım ki; yine gözümü ne zaman kapatsam veya uykuya dalmaya çalışsam, o aptal topları görüyordum.
şimdi ise ne zaman gözümü kapatsam O'nu görüyorum. kötü haber ise sanırım aşık oluyorum. ***